GÖRÜŞ

Avrupa’dan Türkiye’yi de ilgilendiren 8. yaptırım paketi: Olası ekonomik etkileri neler?

Avrupa Birliği, Rusya'yı hedef alan ambargo paketlerine bir yenisini daha ekledi. Rus petrolüne tavan fiyatı uygulanmasını da içeren pakette, Türkiye dahil, Rusya ile çeşitli ticari ilişkilerde bulunanların da yaptırım listesine dahil edilmesi tehdidi doğdu. Doç. Dr. Bolgün, 8. yaptırım paketi ile olası ekonomik sonuçlarını Sputnik’e değerlendirdi.
Sitede oku
Avrupa Konseyi’nin Rusya’nın Ukrayna'da devam eden askeri harekatını işaret ederek Moskova'yı hedef aldığı yaptırım kararları devam ediyor. 8. yaptırım paketi, Donbass, Herson ve Zaporojye bölgelerinin Rusya'ya bağlanma kararı aldığı referandumdan sonra geldi. 6 Ekim’de onaylanan pakete göre, Rusya'nın petrol satışına tavan fiyat getirilmesi de dahil olmak üzere, Rusya'dan ham petrol ve petrol ürünlerinin deniz yoluyla üçüncü ülkelere taşınması da Şubat 2023’ten itibaren geçerli olmak kaydıyla yasaklandı. Halihazırda kendi koyduğu ambargolar sebebi ile enerji krizi yaşayan Avrupa, tarihi enflasyon rekorları kırıyor. Alınan yeni yaptırım kararları ile piyasalar üzerinde baskı oluşması ve petrol fiyatlarının artacağı, bunun da AB’nin yaşadığı enerji krizini derinleştireceği gündemde. 8. yaptırım paketinde siyasi anlaşmaya varılmasının ardından Avrupa borsaları da günü düşüşle kapadı. Alman Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), Almanya'da enerji ve diğer maliyet artışları nedeniyle fiyatların gelecek aylarda neredeyse her alanda yükselmeye devam edeceğini bildirdi. Ayrıca OPEC+ grubunun enerji ve petrol bakanları, 5 Ekim’de Viyana'da düzenlenen toplantıda, günlük petrol üretimini kasımdan itibaren 2 milyon varil azaltma kararı almıştı. Küresel petrol arzında bu seviyede yaşanacak bir düşüşün de piyasayı önemli ölçüde daraltacağı ve enerji krizini etkileyeceği değerlendiriliyor.
Öte yandan 8. yaptırım paketinde AB, Rusya'dan ihraç edilen çelik ürünlere yönelik ithalat yasağını genişletti. Rusya'dan odun hamuru, kağıt, sigara, plastik, kozmetik ürünler, değerli metaller ile taşların AB ülkelerine ithalatı yasaklandı. Özellikle de bu ürünler ile yapılan ticari ilişkilerde olan kişi ve kuruluşların yaptırım listesine alınmasına ve yaptırım listesinin genişletilmesine karar verilmesi, Rusya’nın Türkiye de dahil olmak üzere diğer ülkeler ile yaptığı ekonomik alışverişlerin kesilmesini amaçlıyor. Rusya'ya mimari, mühendislik, bilgi teknolojisi ve hukuki danışmanlık gibi hizmetlerin sunulması da yasak kapsamına dahil edilenler arasında. Böylelikle, Rusya ile bu alanlarda işbirliği ve ticaret yapan Türkiye’nin de AB tarafından yaptırım listesine alınması tehdidi oluşmuş oldu.
Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ekonomist Doç. Dr. Evren Bolgün, AB’nin 8. yaptırım paketindeki maddelerin Batı’ya olası ekonomik etkilerini ve yeni yasaklar ile Türkiye’nin durumunu Sputnik’e değerlendirdi.

‘ABD ve AB’de kendini korumaya almış olan taraf ABD, bu yaptırımlardan etkilenecek olan kıta da Avrupa kıtası’

OPEC’in arzı kesmesi ile son bir haftadır petrol fiyatlarında yüzde 10’luk bir artış yaşandığını anımsatan Bulgün, “Şubat’tan bu yana AB’den 8 ayda 8 yatırım paketi oldu. Geldiğimiz noktada petrol için konuşursak ABD zaten kendi kendine yetiyor. Hatta bir miktar ihracat da yapıyorlar. Dolayısıyla bu problemlerden ABD etkilenmiyor, küresel büyümenin geriye çekilmesi dışında onlara dokunan bir şey yok. Batı dediğimiz ABD ve AB’de kendini korumaya almış vaziyette olan taraf ABD. Bu yaptırımlardan etkilenecek olan kıta da Avrupa kıtası. Avrupa da bu kışı zaten resesyon ile geçirecek. Ekonomik olarak resesyona zaten girdiler, enerji bazlı yaptırımlardan olumsuz etkilenen kısım da Rusya’dan ziyade Avrupa Birliği olarak gözüküyor. Rusya zaten bir enerji üreticisi olduğu için olumsuz etkileneceği bir durumu yok. Tam tersi OPEC üzerinden son karar itibarı üzerine arzı kıstıkları için, petrol fiyatları yukarı gitmeye devam ediyor. Rusya yaptırım kararlarını kendi lehine çekmek için petrol fiyatlarını olabildiğince yukarda tutmaya çalışıyor çünkü doğal olarak oradan gelir elde ediyor” dedi.

‘Rusya ve Suudi Arabistan’ın petrol arz kısıntısı kararı, fiyatları yükseltirken Batı’nın stratejisini de olumsuz etkiliyor’

Yaptırımlara karşı OPEC’in aldığı kararın ABD’yi de etkilediğini belirten Bolgün, “2024’te ABD’de seçim var ve Biden oy tarafında sıkıntı yaşıyor ve petrol ile enerji fiyatlarının yükseliyor olmasını istemiyor. Çünkü ABD hane halkının petrol tabanlı harcaması artınca Biden’ın oy oranı da geriye gelecek. Petrol 100 dolar ve üstüne çıkıp bütün kış orada kalırsa ABD ona dayanamaz. Mutlaka Rusya’ya karşı bir hamle geliştirmeye çalışacaklar ama Suudi Arabistan’ı buna nasıl dahil edeceği merak konusu. Çünkü şu an yaptırımlara karşı Rusya ve Suudi Arabistan’ın aldığı arz kısıntısı kararı fiyatları yükseltiyor ve Batı’nın stratejisini olumsuz etkiliyor” dedi.

‘Başta Almanya olmak üzere AB ülkelerinin büyümelerinin eksi geldiğini göreceğiz’

Yaptırımlara karşı hamle olarak enerji fiyatlarının yukarıda tutulmaya çalışılması ile görünen tabloda enerji bazlı ambargolardan Avrupa’nın daha fazla etkilendiğinin altını çizen Bolgün, “Rusya’nın enerjisini Batı’ya satamaması ile gelir kaybına uğrayacağı düşünülüyor ama Rusya zaten satışlarını Çin’e çevirmiş vaziyette. Avrupa’nın resesyonu da 2023 Haziran’ına kadar en az 2 ya da 3 çeyrek sürecek. 3 ay sonra, başta Almanya olmak üzere AB ülkelerinin büyümelerinin eksi geldiğini göreceğiz. Bu da küresel büyümeği aşağıya çekecek. Dünya Ticaret Örgütü bu beklentiyi en son yaptığı açıklamalar ile zaten yansıttı. Küresel büyümeyi sürekli aşağıya çekiyorlar. Yani Kuzey Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Almanya da Rusya’ya enerji bazında çok bağlı olduğu için bu sene büyümeleri eksi yazılacak.” şeklinde konuştu.

‘Avrupa tarafında yüksek enflasyon ve daralan ekonomi ikilisi var, bu çok sıkıntılı bir durum’

Yaptırımların enflasyona da etkisi olduğunu belirten Bolgün, şunları aktardı:
“Başta saydıklarımız dışında yaptırımların bir diğer etkisi de enflasyon. ABD şu an enflasyonu aşağıya çekmeye çalışıyor ve mart ayından beri faiz arttırıyor. Petrol fiyatlarının yükselmesi enflasyonu olumsuz etkileyecek. Yaptırımlar ile aşağıya çekilmek istenen petrol fiyatları tam tersine yükseliyor. Büyük ihtimalle bir iki hafta içinde ABD’den de bir karşı hamle göreceğimizi düşünüyorum. Avrupa’ya gelirsek de sadece AB bazında konuşmak doğru olmaz çünkü İngiltere’de de enflasyon tarihi zirvede. AB tarafında enflasyonun geriye çekilme süresi biraz daha uzayabilir çünkü faiz arttırma konusunda ABD daha hızlı hareket ediyor. AB biraz daha geç başladı ve geriden geliyor. O yüzden euro/dolar 1 seviyesinin üstüne çıkamıyor. Yıl sonuna kadar büyük ihtimalle daha da aşağıya gelecek. Yaptırım paketleri ile Avrupa tarafında resesyon daha da fazla etkilenebilir. Hatta Avrupa tarafında yüksek enflasyon ve daralan ekonomi ikilisi var. Bunun da ekonomide karşılığı stagflasyondur. Bu çok sıkıntılı bir durum. Avrupa’nın durumu da zaten ABD’ye göre daha kötü.”

‘Türkiye, Batı’nın ‘yaptırım kılıcı’ ve Rusya ile olan ticaretini artırmaya çalışması arasında kaldı’

AB’nin 8. yaptırım paketinde Rusya ile çeşitli ticari ilişkilerde bulunan kişi ve kurumların da yaptırım listesine dahil edilmesi tehdidini değerlendiren Bolgün, “Bu çok hassas bir durum. 2023 seçimine kadar iktidar da çözebilecek değil gibi. Bir tarafta Batı’nın üstünden gelen ve sanki ‘demokrasinin kılıcı’ gibi sallanan bir ‘yaptırım kılıcı’ var. Öte yandan Erdoğan’ın Putin ile yaptığı temaslar neticesinde özellikle de Türkiye’nin döviz ihtiyacı sebebiyle Rusya ile olan ticaretini artırmaya çalışması hamlesi var. Türkiye ikisi arasında ama her iki tarafı da idare ederek uzun vadede bu durumu sürdüremeyeceğini anlıyor. En son Mir ödeme sisteminin kamu bankaları tarafından kullanılmayacağının açıklanmasını ve Halk Bank’ın ABD’de ifade vermesini kabul etmiş olmasını birlikte düşünmek lazım. Rusya ile Türkiye arasında Mir dışında ikili SWAP görüşmeleri de gündeme gelmişti, bunları yapmayacaksa Türkiye niye başta öyle bir çıkış yaptı? Dolayısıyla son on günlük harekette ABD’nin isteği doğrultusunda Türkiye’nin biraz kaydığını düşünüyorum. Türkiye, ‘Rusya’ya yaslandık ve oradan ilerliyoruz’ gibi bir düşünceye sahip değil şu an için. O yüzden ben iktidarın seçime 8-9 ay kalmışken ABD’yi tamamen karşısına alacak bir hamleye göğüs gereceğini düşünmüyorum. Merkez Banka’sının döviz açığından kaynaklı olarak böyle bir lüksü yok” dedi.
GÖRÜŞ
Alman heyetten Tayvan’a ziyaret: ‘ABD’nin Hint-Pasifik stratejisinde rol almak istiyor görünüyor’
Yorum yaz