Radyo Sputnik’te Meliha Okur’la Anlat Bana programına konuk olan ekonomi gazetecisi Ozan Gündoğdu, Eylül ayına dair açıklanan enflasyon verileri ışığında Türkiye’nin ekonomik tablosunun genel görünümünü yorumladı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İstanbul Ticaret Odası ve Enflasyon Araştırma Grubu gibi farklı kurumlardan gelen enflasyon rakamlarına dikkat çeken Gündoğdu, ‘sabit ücretliler için ayrı bir enflasyon sepeti hazırlanmalı’ önerisine destek vererek, “Merkez Bankası ve TÜİK organizasyonuyla çok kolay halledilebilecek bir şey bu. A tipi enflasyon, B tipi enflasyon, C tipi enflasyon veya finans sermayesi için onlarca enflasyon biçimi üretilebiliyor. Mesela ‘enerji hariç enflasyon’, ‘altın hariç enflasyon’, ‘çekirdek enflasyon hesabı’ gibi. Mevcut enflasyon sepeti de olsun ama bir de ücretlilerin gerçeğini yansıtan bir başka enflasyon olsun. Enflasyon sepetinde altın mücevher, sepeti en çok etkileyen 17. ürün. Örneğin, altın mücevherin fiyatı bu ay düşmüş. En hızlı düşen üçüncü ürün. Asgari ücretli bir vatandaşın hayatını niye etkilesin ki bu durum” değerlendirmesini yaptı.
Ekonomide yaşanan geçerli durumun önceki zorlu şartlarla hangi benzerlikleri ya da farklılıkları taşıdığı sorusuna yanıt arayan Gündoğdu, “Daha önce esnaf krizi ya da finans krizi oldu. Sanayide kriz oldu. Ama bu sefer doğrudan sert bir yoksullaşma dalgası ile karşı karşıyayız. Aslında bu bir vatandaş krizi. Halk kesimleri stres altında, derinleşen bir yoksulluk var. 2021’de Türkiye’de antidepresan kullanımı ilk defa 50 milyon kutuyu geçiyor. Bu doğrudan mutsuzlukla açıklansa da ekonomi ile de etkili bir durum” ifadelerini kullandı.