Deri Dokuma ve Tekstil İşçileri Sendikası (Deriteks) Tuzla Şube Sekreteri Pembe Maden, ETF Tekstil işçilerinin 22 Temmuz’dan beri sürdürdükleri eylemde gelinen noktayı Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Maden, fabrikadaki ürünlerin polis eşliğinde dışarıya çıkarıldığını “2 Ağustos’ta fabrikanın kapısına demir kapılar yapıldığını söylemiştim. Ertesi günü bizi polis zoruyla fabrikanın bahçesinden çıkardılar. Sonrasında fabrikanın dışında devam ettik. Çadır kurarak direnişimize orada devam ettik. Bu süreçte çalışan arkadaşlarımız ve Deriteks sendikası olarak içerden çıkacak mallar çıkmasın diye kapıda direndiğimiz için savcılık kararıyla polis eşliğinde beş kez içerideki mallar makinalar yapılan tüm işler çıkarıldı. Biz olabildiğince direndik ama maalesef karşımızda bir kişiye on tane polis düşüyordu. Bunu başaramadık. Hukuk sürecimiz de başlamıştı. Arabuluculuklar bitti ve davalar açıldı” diye aktardı.
‘Üretim yaptığımız markaların da mağazalarında eylemler yapıyoruz’
Ürünleri alan mağazalarda da eylemlerini sürdürdüklerini belirten Maden, destek buldukları mağazalar olduğunu söyledi:
“Biz hala gece gündüz 7/24 orada bekliyoruz. Tekrar bir sevkiyat olacak diye bekliyoruz. İçeride mallar varmış. Fabrikada demirlerine kadar her şeyi sökmüş. Bu esnada orada üretim yaptığımız markaların da mağazalarında eylemler yapıyoruz. Orada bir sürü markaya iş yapıldı. Birkaç marka bize olumlu baktı. İşçiye destek olmak amaçlı yaklaşımda bulundular. 2-3 tane marka kesinlikle işçiye yaklaşımda bulunmadı. Hatta destek olmayacağını söyledi. Biz de bu markalara ‘Nasıl Sanem Dikmen sorumluysa o markalar da sorumludur’ diyerek yine arada mağazalarda eylemlerimizi yapıyoruz”
‘Bizim derdimiz Sanem Dikmen’in fabrikası ile değil, alacaklarımız ile ilgili’
Maden, işveren ile iletişim kurulamadığını “Maalesef ki Sanem Dikmen hiçbir şekilde bir yaklaşımda bulunmuyor. Biz çağrılarda da bulunduk. Tam tersi sürekli ‘Benim fabrikamı yakacaklar, hayatım tehlikede’ gibi polise şikayetlerde bulunuyor. 12 gün içeride fabrikanın bahçesinde eylemdeydik. Fabrikaya hiçbir zararımız olmadı. Tam tersi çöpümüze kadar temizledik. Fabrikaya zarar verecek hiçbir şey yapmadık. Bizim derdimiz Sanem Dikmen’in fabrikası ile değil, alacaklarımız ile ilgili. Bir kuruş fazlasını istemiyoruz. Yasal hakkımız neyse ihbar, kıdem, ikramiyelerimiz içeride, bunları istiyoruz” diye açıkladı.
‘Bizimle hiç kimse görüşmedi’
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na geçmişteki başvuruları sorulan Maden, müfettişlerin kendileri ile görüşmediğini “Sanem Dikmen’e bakanlıktan müfettişler de denetleme için gönderildi. Onlara ‘Ben işçinin hakkını arabulucuda veriyorum, onlar benden daha fazlasını istiyor’ demiş. Bizimle hiç kimse görüşmedi. Siz ne istiyorsunuz? Burada talebiniz nedir? Ne bakanlık ne valilik nezdinde hiç kimse ‘Burada ne yapıyorsunuz’ demedi. Çalışma Bakanlığı’ndan beklentimiz buydu” diye belirtti.