Sur Ajans’tan Beritan Kaya’nın haberine göre, Murat Ayhan’ın intihar etmeden önce ailesini aradığı ve kolları bacakları olmak üzere vücudunun belli bölgelerini kesici bir aletle keserek yoğun kan kaybından dolayı öldüğü bilgisine ulaşıldı.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırılan Gülendam Haytaoğlu’nun katili Murat Ayhan’ın tek tutulduğu hücrede intihar ettiği personellerin kontrol etmeye geldiklerinde hala yaşadığı ve ambulansa alındıktan birkaç dakika sonra ölümünün gerçekleştiği belirlendi.
Kanlar içinde bulundu
Cezaevinde akşam sayımı için Ayhan’ın bulunduğu tekli hücreye gelen infaz koruma memurları kapıyı açmak istediklerinde kapının açılmakta zorlandığını ve kapının arkasında çek pas dayalı olduğunu fark ettiler. Sonrasında içeri giren infaz koruma memurları Ayhan’ın kanlar içinde can çekiştiğine tanık oldular. Sağlık ekiplerinin olay yerine gelmesiyle ambulansa alınan Ayhan 4-5 dakika içinde öldü.
Ayhan'ın avukatı: İntihar olduğuna inanmıyoruz
Öte yandan Azra Gülendam Haytaoğlu'nun katili Mustafa Murat Ayhan'ın avukatı Mehmet Ali Başaslan, olayın akşam saatlerinde yaşandığını, ancak gece haberleri olduğunu söyledi.
DHA'nın aktardığına göre Başaslan, "Garip şeyler var. Biz intihar olduğuna inanmıyoruz. Cinayet şüphesi üzerinde duruyoruz. Yüksek güvenlikli cezaevinde bir insanın iki bileğini birden kesmesi, tam da sayım saatinde olması mümkün değil. Orası sürekli kamerayla gözetlenen tek kişilik bir koğuş, sürekli devriye gezen gardiyanlar var. Fiziksel olarak iki bileğini kesmesi imkansız" dedi.
Olayın takipçisi olacaklarını belirten Başaslan, "İntihar olsa bile biz mahkemeye müvekkilimin akıl sağlığının yerinde olmadığını, intihara meyilli olduğuna dair raporları sunduk. Bu kişinin göz göre göre ölüme sürüklenmesi adaletin de ayıbı. Bazıları 'ilahi adalet gerçekleşti' diyor. Ne olursa olsun adalette yargılandıktan sonra olay bitmelidir. Bir cinayet var, bunu zaten müvekkil kabul edip pişman olduğunu söyledi. Onun da bir çocuğu var durumu çok kötü. Bu olayın takipçisi olacağız. Cezaevi yönetimi, gardiyanlar, yargılamayı yapan mahkeme hakkında şikayette bulunacağız" diye konuştu.
Mehmet Ali Başaslan
© DHA
Ne olmuştu?
Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki Azra Gülendam Haytaoğlu’ndan 28 Temmuz 2021 günü evden çıktıktan sonra haber alınamadı. Ailesinin kayıp ihbarı üzerine başlayan arama sonucunda cesedine ait parçalar beş gün sonra Varsak ormanlık alanında bulundu. Cenazesi, 4 Ağustos’ta Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde defnedildi. Maktulün cep telefonu ile görüştüğü son kişi olan Mustafa Murat Ayhan, ilk sorgusundan sonra serbest bırakıldı. Ayhan, Konyaaltı ilçesinde bir kafede garsonluk yapan Haytaoğlu’na iş verme teklifinde bulunduğunu, bu şekilde tanıştıklarını söyledi. Polis, Haytaoğlu’nun son olarak benzin istasyonu güvenlik kamera görüntülerinde Mustafa Murat Ayhan’a ait aracın içinde görüldüğünü tespit etti. İkinci kez sorgulanan Ayhan, Haytaoğlu’na cinsel saldırıda bulunduğunu, boğarak öldürdüğünü, ardından cesedi parçalayarak ormanlık alana attığını itiraf etti ve cesedin yerini gösterdi.
Ayhan, 'canavarca hisle adam öldürmek' suçundan tutuklandı. Hakkında 'kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, 'nitelikli cinsel istismar', 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve tehdit' ile 'hırsızlık' suçlarından 29 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame, 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Haytaoğlu’nu öldürüp, cesedini 13 parçaya ayıran Mustafa Murat Ayhan’a ağırlaştırılmış müebbet ve 16 yıl hapis cezası verildi. 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 49 yaşındaki sanık Mustafa Murat Ayhan’a 'nitelikli kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'cinsel saldırı'dan da 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı.