Atina yönetimi Dedeağaç’ta ABD’nin de kullandığı askeri üsten, Ege'de gayri askeri statüdeki Midilli'ye 23, Sisam'a ise 18 zırhlı araç sevk etti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin İHA’ları tarafından görüntülen sevkiyatta, çıkarma gemilerinin Midilli ve Sisam'a özellikle ABD tarafından hibe edilen askeri araçları sevk ettiği tespit edildi. Yunanistan ve Türkiye’ arasındaki uluslararası anlaşmalara göre “Gayri askeri statüdeki adalara” yönelik adalarda asker bulundurulmaması gerekiyor.
Savunma ve güvenlik uzmanı Cahit Armağan Dilek Atina yönetiminin, ABD’den aldığı silahları gayri askeri adalara taşımasını Sputnik’e değerlendirdi.
‘Türkiye’nin NATO üyeliği kağıt üzerinde kalıyor’
ABD'nin planlarında Türkiye ile çalışmayı bıraktığını işaret ettiğine dikkat çeken Dilek “1 Mart tezkeresinden itibaren ABD’nin değerlendirmesi şu şekilde: Biz Türkiye ile ortaklık yapamayacağız. Türkiye yeri geldiği zaman bizim bazı projelerimize, senaryolarımıza uymayabilir. Biz Türkiye ile çalışmayalım, Türkiye üzerinden yaptığımız bazı şeyleri onun çevresindeki diğer ülkelerden yapalım şeklinde bir arayışa girdiler. Bunu Yunanistan ve Rumlar üzerinden buldular. Mesela İncirlik üssünün imkan ve kabiliyetlerini Grit’e, Kıbrıs Rum Bölgesine kaydırdılar. 2015 yılından yaptığım bir çalışmada, Türkiye’nin çevresindeki, Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkasya bölgelerine ilişkin planlarda Türkiye ile ortaklıktan bahseden ABD dokümanlarında, 2015 yılından sonra Türkiye’nin adının yer almadığını gördüm. Buradan çıkardığın sonuç: Artık ABD Türkiye ile çalışmak istemiyor. ABD Yunanistan ve Rumlar üzerinden kurduğu ittifaklar zinciri ile Türkiye’yi dışlıyor ve AB ile NATO’nun sınırını Türkiye’nin batı sınırları olacak şekilde çiziyor. Türkiye hala NATO üyesi ama Türkiye’nin NATO üyeliğini de muhtemelen kağıt üzerinde bırakan bir durumla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
‘Yunanistan adaları ABD’ye kullandırabilir’
Yunanistan’ın ABD’nin verdiği askeri araçları silahsızlandırılmış adalara gönderdiğini belirten güvenlik uzmanı Dilek “Şimdi ABD Yunanistan’daki; Girit’teki, Dedeağaç’taki, Volos’taki, değişik yerlerdeki askeri unsurlarını önümüzdeki dönemde gayri askeri statüdeki adalara da getirebilir, orada da kullanabilirler, tatbikat maksatlıyla kullanabilirler veya Yunanistan’a destek vermek, eğitim vermek üzere oraya gelebilirler. Yani Yunanistan Amerikan unsurlarına da kullandırtabilir, dolayısıyla Amerika da adaların gayri askeri statüsünün bozulmasında Yunanistan’a destek vermiş olur. Bu tehlikeli bir gelişme” değerlendirmesini yaptı.
‘Türkiye caydırıcı adımlar atmalı’
'Yunanistan’ın tarih boyunca topraklarını genişletmeye çalıştığını, Türkiye'nin ise bu adımları askeri cevaplarla durdurduğunu vurgulayan Dilek “Tarihe dönüp baktığımız zaman Yunanistan’ın anlaşmaları askeri olarak ihlal ettiği veya Türk topraklarını askeri olarak işgal ettiği dönemlerde üç kere Yunanistan’a karşı askeri hamle yaparak Yunanistan’ın durmasını, geri çekilmesini ve hatta her şeyini bırakıp kaçmasını sağlamışız. Bunlardan bir tanesi İstiklal Savaşı. 1915’te İzmir’in işgali ile başlayan, Batı Anadolu’nun önemli bir bölümünü işgal eden Yunanistan Başkomutanlık Meydan Muharebesi sonrasında Yunanistan işgal ettiği topraklardan çıkarıldı. İkincisi 1974 Kıbrıs Barış Harekatı. Eğer biz onu yapmasaydık Kıbrıs aynı Girit gibi Yunanistan’a ilhak olacaktı. Kıbrıs elimizden çıkacaktı, onu orada ikinci kez durdurduk. Üçüncüsü; 1996’daki Kardak krizi. Orada da yine bir askeri hamle ile onların işgal ettiği adaya Türk komandolarını çıkartarak, Yunan bayrağını indirip Türk bayrağını çekince Yunanistan geri adım atmak zorunda kaldı ve orada Türk kontrolü yeniden sağlandı. Türkiye’nin bunlara benzer somut bir adım atması lazım” dedi.