POLİTİKA

İçişleri Bakanı Soylu: Dünyayı Amerika ve Avrupa bozuyor, biz düzeltmeye çalışıyoruz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan savaşlara ve ekonomik krizlere dikkat çekerek, "Amerika, Avrupa bozuyor, biz bunların hepsini düzeltmeye çalışıyoruz" dedi.
Sitede oku
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon’un Sürmene ilçesindeki Saniye ve İlyas Kancıoğlu Özel Eğitim Okulu’nun temel atma töreninin ardından Hatice-Aslan Aksoy Anaokulu'nun açılışına katıldı.
Açılış öncesi konuşan Bakan Soylu; Avrupa ülkeleri ile ABD'nin planlarının; mazlum ve mağdur milletler ile üzerinde yaşadıkları coğrafyaları sömürmek ve köleleştirmek olduğunu söyledi. Ukrayna krizi nedeniyle 10 milyon Ukraynalının Avrupa’ya gittiğini dile getiren Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Allah kimseyi kendi memleketinden uzak etmesin. Bundan 1-1,5 ay önce İdlib’e gittiğimde 75-78 yaşlarında bir nine, ‘Evlat, biz ne zaman kendi memleketimize döneceğiz'. Dedim ki 'Kendi memleketinizdesiniz'. ‘Ben Halep’e dönmek istiyorum’ dedi. Ukrayna-Rusya savaşı başlandığında kimse bu savaşın bu kadar uzun süreceğini tahmin etmedi. Sadece bir rakam vermek isterim; Ukrayna’dan Avrupa’ya giden Ukraynalı sayısı, 10 milyonu aştı. İçimizden hiçbirimiz o insanların Avrupa’da ne kadar kalacağını bilmiyorlar veya bizim ülkemize de gelenler oldu. Başka ülkelere de gidenler oldu. Bu savaşın ne kadar zaman süre sonra biteceğini de bilmiyorlar. Bunun maliyetini de bilmiyorlar. Hiçbir şey bilmiyorlar. Sadece siyaset uğruna, Avrupa’nın belki de insanlığa en yakışmayan karakterlerinden birisi olan yabancı düşmanlığını bu ülkeye nakşetmek isteyenler, sadece bir tek oy uğruna memleketimizi farklı göstermeye, insanlarımızı farklı göstermeye, bizi bir ırkçılığın içerisine koymaya ve bizi esas itibarıyla o güzel karakterimizden ayırmaya çalışıyorlar.”

'Rusya gazı vermediği zaman kışın tir tir titreyecekler'

Avrupa ülkelerinin ve ABD'nin en korktuğu işlerden birinin radikalleşme olduğunu belirten Soylu, “Şimdi biz, okul açıyoruz. Bilesiniz ki burada hayırla açtığımız bu okulların benzerini biraz önce bahsettiğim coğrafyalarda açan bir milletin sahibiyiz biz. Bir milletin evlatlarıyız. Suriye’de, Çobanbey’de, Resulayn’da, Tel Abyad’da, Azez’de, El-Bab’da, Afrin’de, öğretmenlerimizle birlikte biz bu okulları açıyoruz. Avrupa’nın ve Amerika’nın en çok korktuğu işlerden bir tanesi radikalleşmedir. Ne yapıyorlar, bu çocuklar bu travmalardan nasıl kurtulacaklar? Milyonlarca insan bu travmalardan nasıl kurtulacak? Nasıl dünyaya düşmanlık etme aklından vazgeçecekler? Nasıl yaşadıklarında kimse kendilerine sahip çıkmadı, diye kızacaklar. Kim engelleyecek bunu? Ne olacak Amerika’nın yıllık 50 bin dolarlık kişi başına gelir seviyesi? Ne olacak Avrupa’nın yıllık 30-40 bin dolarlık kişi başına gelir seviyesi? Ne yapacaklar? Ne yapacaklar bu parayı? Çaresiz kalacaklar. Pandemide çaresiz kaldılar mı? Evlerinden dışarı çıkamadılar. Herkese hava atıyorlardı 'Biz 50 yıl sonramızı, 100 yıl sonramızı hesap ediyoruz'. Neyi hesap etmişler? Burunlarının ötesini göremiyorlar. Rusya gazı vermediği zaman kışın tir tir titreyecekler. Hani sizin 50-100 yıllık hesaplarınız ve planlarınız? Bir tek hesapları ve planları var; Avrupa’nın da Amerika’nın da Batı’nın da bir tek hesapları ve planları var; mazlum milletlerin, mağdur milletleri ve onların üzerinde yaşadıkları coğrafyayı sömürmek ve onları köleleştirmek. Başka hiçbir planları yok. Başka hiçbir planları da olmamıştır. Milletimizin bu konudaki hassasiyeti, ecdadımızın neyse bugün de aynı devam edecektir. Gelecek nesillerimizin de o olacak” diye konuştu.

'Amerika, Avrupa bozuyor, biz düzeltmeye çalışıyoruz'

Türkiye’nin karakterinin, geleneklerinin, göreneklerinin, medeniyetinin başkalaştırılmaya çalışıldığını kaydeden Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Buradan muradım şu; Allah’a çok şükürler olsun, elbette ki birtakım sıkıntılar ve dertler yaşayabiliriz. Dünya da yaşıyor. Ukrayna-Rusya savaşını biz çıkarmadık. Afganistan’ı yıllarca biz işgal etmedik. Pakistan’ı biz bu zorlukların içerisine itmedik. Irak’a demokrasi getireceğim, diye Irak’ı biz işgal etmedik. Suriye iç savaşını ve vekalet savaşlarını biz çıkarmadık. Libya’daki bu karmaşıklığı biz sağlamadık. Lübnan’daki bu ekonomik krizi ve yoksulluğu biz ortaya koymadık. Bunların hiçbirisini Ortadoğu’da, Balkanlar'da neredeyse Balkanları bir barut fıçısı haline getirebilecek bir anlayışı biz ortaya koymadık. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde biz bunların hepsini düzeltmeye çalışıyoruz. Amerika, Avrupa bozuyor; biz düzeltmeye çalışıyoruz. Ama bizim yapmamız gereken bir şey var; çocuklarımızı okulla buluşturmalıyız. 81 ilde üniversitelerle buluşturduğumuz gibi onlara dünyanın en iyi eğitimlerinden birisini vermeliyiz. Öğretmenlerimiz de üniversitedeki akademisyenlerimizle hocalarımızla beraber. Bunu sadece 780 bin kilometrede yaşayan bu çocuklarımız için yapmamalıyız.
Bizim başka bir rolümüz daha var. Rolümüz şudur; biz Suriye’ye de biz Irak’a da biz etrafımızdaki coğrafyada biraz önce saydığımız Afganistan’dan Pakistan’a da rol model bir ülke olmalıyız. Kendi kendine ayakta durabilen, Amerika’dan da Avrupa’dan da parmak sallandığında 'Siz kimsiniz, biz sizden korkmuyoruz, kendi işimize bakabiliyoruz' diyen bir anlayış ortaya koyabilecek bir millet olunabileceğini her tarafa göstermeliyiz. Biz bunu beraber sağlamalıyız. Biz bunu gerçekleştirmeliyiz. Bugün de gerçekleştiriyoruz. Yoksa bizim burnumuzu Afrin’e sokmazlardı. Yoksa bizim burnumuzu Azez’e, Cerablus’a sokmazlardı. Antep’ten Hatay’a kadar Kilis’ten Şanlıurfa’ya kadar her yeri sabahtan akşama kadar havanlarla teröristlerin tacizi altında bırakırlardı. Bunu Amerika da böyle ister Avrupa da böyle ister.
Başımız dertten kurtulmasın, istenmektedir. Biz onlara müsamaha göstermeyiz. Onun için çocuklarımızı, gençlerimizi iyi eğitimle buluşturmalıyız. Bu okulun belki de en önemli sağlayacaklarından bir tanesi de budur. Bunu da gerçekleştireceğiz.”
Yorum yaz