‘Babacan ve Davutoğlu özeleştiri yapmadı’
“Yüzde 0,1’e bile ihtiyaç görüldüğünden normal şartlarda fazla sözü geçmeyecek partilerin masaya oturmaları veya ağırlık kazanmalarına sebep oldu. 6’lı masada Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin toplam oyları çok küçük. Yüzde 20 küsürlük CHP ile veya yüzde 10-15 civarında olan İYİ Parti ile aynı ağırlığa sahip bir masa ortağı haline geldiler, bunlar çok garip tavırlar ayrıca anti demokratik. Masanın ilk kuruluşunu, yani CHP ve İYİ Parti’nin iş birliğini ben makul bir iş birliği olarak gördüm. Ama sonra AK Parti’den ayrıldıktan sonra katiyen bir öz eleştiri yapmamış olan ve AK Parti’nin tenkit edilen icraatlarında gerek dış politika gerek ekonomideki icraatlarında başat rol oynamış olan iki kişinin; Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun o masaya oturtulmasının son derece büyük bir hata olduğu kanaatindeyim. Bu arada Ali Babacan’ın DEVA Partisi’nin HDP ile seçim ittifakı yapabileceklerini düşünüyorum.”
‘Kılıçdaroğlu’nun ‘Ne olursa olsun tabanı genişletelim’ tavrı doğru değil’
“Kemal Kılıçdaroğlu’nun tabanı ne olursa olsun genişletelim görüntüsü ile sosyolojik bakımdan birbirlerine ters düşen kişileri bir araya getirme gayretinin siyaseten çok doğru olduğu kanaatinde değilim. Bugünkü ekonomik sıkıntıların temelinde birilerinin çok alkışladığı Ali Babacan’ın 2002’den 2010’a kadar sürdürdüğü Derviş ve IMF politikaları vardır. Düşük kur politikasıdır, Türkiye’yi ithalat cenneti yapmasıdır. İnanılır gibi değil. O ekonomik dönemi mükemmel dönem olarak takdim etmeye çalışmanın anlama imkanı yok. Ama aynı politikayı savunan Faik Öztrak da bugün CHP’nin sözcüsü, genel başkan yardımcısı. Unutmayın Faik Öztrak da Derviş’in hazine müsteşarıydı. Kemal Bey’in bu tavrı bir kere partisi içindeki ekonomistleri küçük düşürmek demektir. Koskoca ana muhalefet partisinin içinde ekonomiyi idare edecek insan yok da AK Parti’nin 10 küsür sene ekonomisini idare etmiş insandan medet mi umacaksın? Bir ana muhalefet partisi liderinin yapacağı iş midir bu? Onun için bu iki kişinin bu iki kişinin kendi dönemlerinin özeleştirisini yapmadan, yapmak bir tarafa yaptıkları hatayı savunarak muhalefetin 6’lı masasına oturtulmasını son derece büyük bir hata olarak görüyorum.”
‘Birçok siyasetçi için bu son seçim’
‘Gelir dağılımında uçurum büyüdü’
“Basamaklar çok ayrılmış vaziyette. Bugünkü ekonominin müspet giden tarafından faydalanan kesimler İstanbul ve Marmara bölgesinde. İmalat sanayii kötü değil, ihracat, turizm hiç kötü değil. Bu daha ziyade İstanbul ve Marmara bölgesindeki ekonomik sıkıntıların daha az hissedilmesini temin edebiliyor. Sıkıntı şu; Türkiye’de çok ciddi bir gelir bozukluğu var. Emeğin gayrisafi milli hasıladan aldığı pay devamlı düşüyor. Genel olarak baktığınızda emekçi ve emekliliklerin sıkıntı çektiğini ama buna mukabil Türkiye’nin diğer bölgelerinde hissedilen ekonomik sıkıntıların İstanbul’da daha az hissedildiğini söylemem lazım. Ekonomide sıkıntı olduğu muhakkak ama en az hissedenlerden birisi İstanbul. Seçmenlerin çok önemli bir kısmı da bu gelir dağılımından etkilenecekler. Onun neticelerini seçimde görme imkanı olacak.”
‘Nüfus ticareti yapanlar var’
“İstanbul’da muazzam bir nüfus ticareti var. ‘Ben AK Parti teşkilatını tanıyorum, senin işini hallederim’ diyen çok fazla insan var. Bunlar rahatsızlık veriyor. İş dünyasında ahlakı ile iş anlayışını düzgün tutmaya çalışanların böyle bir şikayeti çok ciddi mertebede. Genel olarak ihracatın, turizmin, imalat sanayinin iyi çalışmasından dolayı iş dünyasında bir sıkıntı yok. ‘Şu iktidar gitse de biz de rahat etsek’ görüntüsünü vermiyorlar. İş dünyasında aydın insanlar var. Onlar CHP’yi veya İYİ Parti’yi dinlediklerinde daha ziyade ‘Bir iktidar değişikliği olursa muhalefet IMF’yi getirecek gibi görünüyor. Bu da Türkiye için hayırlı mı olur, hayırsız mı olur çok endişeliyiz’ diye fikir beyan edenler de var. AK Parti’nin ne kadar her şeyden haberdar bilmiyorum ama haberdar olma mecburiyetleri var. Sonuç itibariyle bugünkü sistemdeki her şey cumhurbaşkanlığına gidip orada düğümleniyor. İyi bir şeyin faturasını onlar aldığı gibi bu konuşmaların kötü faturası da mutlaka Tayyip Erdoğan’a kesilecektir.”