Beyrut'ta ağır kanser hastası kız kardeşi Nanci'nin tedavisi için ailesinin 20 bin dolarlık hesabının olduğu bankayı bir grupla birlikte basan Sali Hafız, oyuncak olduğu sonradan anlaşılan tabancayla masanın üzerine çıkarak canlı yayın yapması ve 13 bin doları almayı başarmasıyla tüm dünyada tanındı.
Al Jazeera 'Lübnan'ın Wonder Woman'ı' dediği Sali Hafız'ı ziyarete gelen bir arkadaşının üzerinde 'kahraman' yazan bir pasta getirdiği sırada yakaladı. Banka basma eyleminde yer alan diğer kız kardeşi İkram'ın dilimlediği pastayı yerken pantolon belinin ne kadar bollaştığını gösteren Sali, "Şimdiden 5 kilo verdim, stresten" dedi.
Krizden önce Lübnan'ın orta sınıfından olan, krizin başlarında çalışmaları ve tasarrufları sayesinde ayakta kalan ailenin durumu, 28 yaşındaki Sali'nin 22 yaşındaki kız kardeşi Nanci'ye 7 ay önce beyin kanseri teşhisi konulmasıyla değişti.
Lübnan'da 2019'dan beri yasa falan çıkarmadan bir gece aniden alınan bir kararla bankalardaki döviz hesaplarına çok sıkı kısıtlamalar uygulanıyor. Hesaptaki paradan ayda ortalama 200 dolar yerel para biriminden ve piyasa değerinin çok altından veriliyor.
Dolayısıyla Nanci'nin ameliyatı için gereken 20 bin doları kendi banka hesabından çekemeyen aile malını mülkünü satmaya başladı.
Sali durumu "Biz suçlu değiliz, bizim paramız var, paramızı bankalar çalıyor" diye özetledi.
Nanci'nin İstanbul'daki tedavisi için daha fazla para gerekince, ama banka yine hesaptaki parayı vermeyince, Nanci, Sali'den ölümünün ardından küçük kızına bakmasını istedi.
Hastalığı yüzünden yürüyemez ve konuşamaz hale gelen kız kardeşine "Senin iyileşmen için ölmeye hazırım ve sana söz veriyorum parayı alacağım" dediğini aktaran Sali, ertesi gün elinde yeğenlerinin oyuncak tabancasıyla bankayı bastı ve içine su karıştırdığı benzini bir çalışanın üzerine dökerek şubeyi ateşe vermekle tehdit etti.
14 Eylül'de gerçekleştirdikleri eylemi anlatırken yüzlerinde güller açan Sali ile İkram, 13 bin doları kurtarmanın yanısıra soygun suçlamasından kurtulmayı sağlayacak 'ödendi' belgesini alıp diğer arkadaşlarıyla birlikte kaçmayı başardı. Polisin evini kuşatması üzerine, Facebook hesabından İstanbul'a gitmek üzere havaalanında olduğunu paylaşan Sali, daha sonra hamile kadın kılığına girip kendisini tanıyamayan polis kalabalığının içinden geçerek Beyrut'tan ayrıldığını söyledi.
Reuters haber ajansı ise Sali ile baskının ardından Bekaa Vadisi'nin doğusunda saklandığı yerde görüştüğünü belirtti.
Reuters'e "Mafya gibi bir ülkede yaşıyoruz. Sen kurt olmazsan kurtlar seni yer" diyen Sali'nin ardından geçen hafta en az 7 mevduat sahibi daha parasını almak için banka bastığından, Lübnan'da banka şubeleri süresiz kapatıldı.
"Belki de kadın sesinin bastırıldığı ataerkil bir toplumda bunu yapan ilk kadın olduğum için beni kahraman olarak gördüler" diyen Sali, kimseye zarar vermeyi amaçlamadığını, hükümetin ataleti yüzünden eyleme geçmeye mecbur kaldığını belirterek ekledi:
"Hepsi bizden çalmak, bizi aç bırakmak ve yavaş yavaş öldürmek için işbirliği içinde."
Sali'nin banka baskınına katılan iki yakın arkadaşı, olayın ardından banka çalışanlarını tehdit etmek ve kendi istekleri dışında alıkoymak suçlamasıyla gözaltına alındı ve çarşamba günü kefaletle serbest bırakıldı.
Sali de Reuters'e yasal prosedürleri yavaşlatan ve tutukluları hapiste çürümeye bırakan yargıç grevi sona erdiğinde teslim olacağını söyledi.
Sali'nin tanıdığı olan ve ocak ayında kendi tasarruflarından 50 bin dolar almak için banka basan Abdullah el Saii, daha fazla banka baskınının yolda olduğunu söyledi. Saii, Bekaa'daki bakkalında sigarasından nefes çekerken "İşlerin iyiye gidebilmesi önce daha da kötüye gitmesi gerek" diyerek ekledi:
"Devlet sizin için hiçbir şey yapamıyorsa ve neler olacağı konusunda küçücük bir umut bile sağlayamıyorsa, o zaman orman kanunlarına göre yaşıyoruz demektir."
14 Eylül'de Sali'nin bastığı bankanın önünde eyleme destek gösterisi yapanlar arasında olan İbrahim Abdullah da Al Jazeera'ya “Biz soygun yapmıyoruz, mevduatlarımızı kurtarıyoruz, çünkü bankalar bizi soyuyor, tüm Lübnanlıları soyuyorlar” diye konuştu.
Mevduat hesaplarına erişim talep eden ve bazı banka baskınlarının düzenlenmesinde rol oynayan Mudi Feryadı Derneği'nin üyesi Abdullah, Dubai'nin en iyi şirketlerinden birinde üst düzey satış müdürü olarak çalıştığı 17 yıldaki birikimine dayanan milyonlarca dolarının bankada rehin kaldığını belirtti.
Suudi Arabistan'dan üst düzey hükümet yetkilileriyle, Ivanka Trump gibi şöhretlerle birlikte poz verdiği eski gösterişli hayatından fotoğraflar gösteren Abdullah, şimdi bankadan çekmesine izin verilen ayda 400 dolarla hem kendisini hem iki çocuğunu hem de yaşlı ebeveynlerini geçindirmeye çalıştığını anlattı.