Draghi, ailelere ve işletmelere yönelik 14 milyar euro'luk yardım paketinin kabul edildiği bakanlar kurulunun ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Seçimlerden net bir kazanan çıkmaması durumunda bazı partilerin kendisinin görevde kalmasını istediği hatırlatılan ve bir kez daha başbakan olup olmayacağı sorulan Draghi, kesin bir şekilde "Hayır" yanıtını verdi.
Draghi ayrıca, tüm İtalyanları 25 Eylül'de oy kullanmaya davet etti.
Bu arada, Rusya'ya Ukrayna krizi sebebiyle uygulanan yaptırımlara karşı çıkan Lig Partisi lideri Matteo Salvini'ye de katılmadığını belirten Draghi, "Rusya'ya yönelik yaptırımlar işliyor. Rus propagandası bunu işlemiyormuş gibi göstermeye çalıştı ama bu doğru değil. Bazılar işlemiyor, bazıları az işliyor, bazısı ise oldukça iyi işliyor. O nedenle bu yönde devam edilmeli. Hükümetin izlediği siyasi çizgi budur, Ukrayna'yı özgürlük savaşını kazanana dek desteklemeye devam etmeliyiz. Hükümet, Salvini'nin pozisyonunu paylaşmıyor." iddiasında bulundu.
Draghi, ABD'de kısa süre önce yayımlanan bir istihbarat raporunda, Rusya'nın 2014'ten bu yana dış politikayı yönlendirmek için 300 milyon dolardan fazla harcama yaptığının ileri sürülmesine ilişkin İtalya’dan siyasi partilerin de buna dahil olup olmadığı konusunda kamuoyunda devam eden tartışmalara da değindi. Draghi, bu hususta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bu hafta yaptıkları telefon görüşmesinde bunu sorduğunu ve ABD’li bakanın herhangi bir İtalyan siyasi partinin bu listede adının geçmediğini kendisine teyit ettiğini söyledi.
Ülkede seçimlere az süre kalması nedeniyle anket sonucu yayımlanmıyor
Seçimlere az bir süre kala siyasi partilerin seçim kampanyaları devam ederken, Draghi bugünkü "Hayır" yanıtıyla kendisini seçimlerden sonra yeniden başbakan yapmak isteyen bazı merkez partilerine de kapıyı kapatmış oldu.
Diğer yandan, İtalya'da seçim kanunu gereği, seçimlere 15 gün kalmasından itibaren seçim anketi yayınlanamıyor.
Kamuoyu araştırma şirketlerinin en son 10 Eylül'de açıkladığı anket sonuçları, 25 Eylül'deki seçimlerden Giorgia Meloni liderliğindeki faşizan eğilimli aşırı sağcı İtalya'nın Kardeşleri Partisi (FdI), Salvini liderliğindeki Lig Partisi ve Silvio Berlusconi liderliğindeki Forza Italia (FI) partisi ile bazı küçük sağ partilerden oluşan merkez sağ ittifakın hükümet kuracak çoğunluğu elde ederek çıkacağına işaret ediyor.