Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörlüğü arasında geçen yıl 'Hayalet Ağ Avcılığı Marmara' projesi iş birliği protokolü imzalandı. Protokol kapsamında ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Ayaz koordinesinde geçen eylülden itibaren 1 yıldır denizleri hayalet ağlardan temizleme çalışmaları sürüyor.
Bu yıl proje ekibi Marmara Adası'nda hayalet ağları temizlemek için çalışma yaptı. Tam 1 yıl süren çalışmalarda deniz dibinden 12 bin metrekare kadar gırgır ağı ile 700 metre kadar uzatma ağı denizin dibinden toplandı.
O anlar proje ekibi tarafından görüntülenerek hayalet ağların deniz ekosistemine verdiği zarar saniye saniye kaydedildi. Deniz dibinde hayalet ağa takılmış olarak bulunan 'lipsoz' cinsi balık kurtarılarak doğal ortamına bırakıldı.
'Her yerde hayalet ağ var'
Prof. Dr. Adnan Ayaz, Marmara Adası çevresinde bulunan hayalet ağların sayısının oldukça fazla olduğunu, gırgır ve trol ağlarının Marmara Adası'nda büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Marmara Adası çevresinde yaptıkları hayalet ağ temizleme çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ayaz, şöyle konuştu:
"Bölgedeki balıkçılarla görüştük. O bölgedeki dalgıç arkadaşlarımız bize çok yardımcı oldu. Biz Marmara Adası çevresinde daldığımızda fark ettik ki; her yerde hayalet ağ var. Deniz dibi ağ mezarlığı haline gelmiş. Balıkçıların kullandığı uzatma ağlarının da yoğun bir şekilde Marmara Adası'nda kaybolduğunu gördük.
Biz bu bölgede bir çalışma gerçekleştirdik. Ancak 4 ay daha Marmara Adası çevresine dalsak, hayalet ağları temizleyemeyiz. Çünkü kıyılarda, her burun başında uzatma ağlarından fazla miktarda var. Bu durum bizi çok endişelendirdi. Yaptığımız çalışmada 3 bölgeden gırgır ağı kaldırdık. Dalınabilir bölgelerde 25 gırgır ağı olduğunu öğrendik. Balıkçılar, dalınamayan derinliklerdeki batıkların tamamının üzerinin zaten kaplı olduğunu söyledi."
'Bu bölgedeki ağların acilen kaldırılmasi gerek'
Hayırsız Ada'dan kaldırdıkları gırgır ağını bir gün öncesinden bulup, bağladıklarına dikkati çeken Prof. Dr. Ayaz, şöyle devam etti:
"Ertesi gün tekrar ağı kaldırmaya gittiğimizde 1 gün önce ağ üzerinde herhangi bir canlı olmamasına rağmen, 2'nci gün gittiğimizde, iskorpit türünden olan yaklaşık 2,5 kiloluk bir 'lipsoz' balığı, ağa dolanmış, gözleri kör olmuş, sırt dikenlerinin arasında deri, kuyruk yüzgecinde pul kalmamış, bir gece içerisinde ölecek pozisyona gelmişti. İlk başta fark etmedim ama ağın üstünde bir başka lipsoz balığı vardı. Muhtemelen ağa takılan lipsoz balığının eşiydi. 2,5 kilo kadar vardı. Bizi görünce kaçtı. Dolayısıyla bu ağların su altında hala çalıştığını gördük.
Biz bu ağın 5 yıldan beri orada durduğunu biliyoruz. Bu ağı kaldırmadan önce takılan lipsoz balığını da kurtardık. Daha sonra kıyıda bir uzatma ağı kaldırdık. Uzatma ağı kaybolalı yaklaşık 10 yıl olmuş. Hiçbir ip lifi kalmamış, üzeri komple taşlaşmış. Ağda ölü bir iskorpit balığına denk geldik. Yani 10 yıldır ağ orada ve hala çalışıyor. Biz bu bölgedeki ağların acilen kaldırılması gerektiğini gördük. Buradan denize gönül verenlere sesleniyorum. Dalma işi çok kolay bir iş değil. Biz çalışmaya hazırız ama desteğe ihtiyacımız var."