‘Muhalefeti hazırlıksız yakalama taktiği olabilir’
“Bence artık seçim havası başlamıştır. Seçim iklimine girilmiştir ve bu aşamadan sonra ben erken seçim, geç seçim değil baskın seçim bekliyorum. Bir sabah kalkacağız, Erdoğan ile Bahçeli buluşacak. 1-1,5 saatlik görüşmeden sonra ‘Halkımız hemen seçim istedi, 60 gün sonra seçime gidiyoruz’ diyecekler. Ben böyle bir sürecin başladığı bir döneme girdik diye değerlendiriyorum, genel olarak hep böyle oldu. Çünkü 2002 seçimlerinin ardından bütün seçimler zamanından az ya da çok hep erken yapıldı ve ani kararlarla yapıldı. Bu belki taktiklerden biri. Muhalefeti çok da hazırlanmamış halde yakalamak. Bir de tabi iktidarın kendisini en güçlü hissettiği anı yakalayıp yürümesi… Hep böyle oldu biliyorsunuz. Ekonomi burada çok önemli olacak. Bu anlamda ekonomide bir dönem ya da göreceli olarak atılacak olumlu adımlar seçmenin tercihlerini etkileyecek, ben öyle görüyorum. Ve o nedenle de Türkiye’de ortalama seçmen hafızasının 3 ay olduğu dikkate alınırsa, geçmişi de biraz ikinci plana itecek, o anlık kararını verecek. O nedenle de belki Rusya’yla Çin’den gelebilecek bir işbirliği… Çünkü dış başarılar içeriyi etkiler zaman zaman.”
‘Kılıçdaroğlu aday belirleme gücünü elinde tutmak istiyor’
‘Halk, ekonomide köklü makas değişikliği istiyor’
“Esnafı dinlemek tek başına çözüm değil. Bir şey vaat etmek gerekir. Dünyanın her ülkesinde bu böyledir. Siyaset umut üretme sanatıdır. Umut üretebildiği kadar vardır. Bizim toplumumuz umutperest bir toplumdur. Bir yerde bir ışık görürse peşinden gider. Bakıyorum, anketlerde Millet İttifakı Cumhur İttifakı’nın 3 puan önünde. 20 yılını doldurmuş, ciddi yorgunlukları ortaya çıkmış bir iktidar karşısında hala 2-3 puan öndeyseniz bu çok büyük bir maharet değil. Bunun kat kat önde olabilmesi gerekiyor. Bunun yollarını aramaları lazım. Halk ne yapacağınızı duymak ister. Muhalefet şu anda fotoğraf olarak bu iktidarın gittiği yolu ‘Ben daha halkçı ve daha iyi götürürüm’ diyor. Şimdi bu halka bu mu lazım? Köklü bir makas değişikliği mi lazım? Yoksa bu; rötuştur, makyajdır. Makyajdan ziyade köklü bir değişiklik daha anlatılabilir bir yoldur.”
‘Siyaset umut üretmiyor’
‘Kararsızlar kararlı’
“Adalet ve Kalkınma Partisi’nin erimesi eşittir Millet İttifakı’nın yükselmesi gibi de görünmüyor. Halkımızın müthiş bir sarraf terazisi var. Türk seçmeni tutucu değildir. Bizim seçmenimiz komplolara çok fazla aldırmaz. O an seçim sürecine bakar, hangisi nerede işine yarayacaksa o şekilde oyunu kullanır. Kararlı kararsızlar bir kararlılık içinde aynı zamanda. Değişebilir mi? Değişebilir elbette, mümkün. Ama bütün bu kesimlerin oyunu alabilmek, ne yapıp edip umut verebilmekten geçiyor. Seçmen daha iyiyi görmeden, hissetmeden, ‘Evet o olabilir’ demeden mevcudu terk etmez. O yüzden muhalefet partilerinin bir defa durum saptamasını bırakması gerekir. Çözüm, umut, bunun elle tutulabilir şekilde insanların belleğine çakılacak bir yol haritasına dönüştürebilmesi gerekir.”