DÜNYA

Rishi Sunak ya da Liz Truss: Pazartesi açıklanacak yeni Britanya Başbakanı ne siyaset uygulayacak?

Britanya'da yeni dönem başlıyor. Muhafazakar Parti liderliği yarışını kimin kazandığı pazartesi açıklanacak. Eski Maliye Bakanı Sunak'ın enerji krizi nedeniyle Rusya'ya daha pragmatik yaklaşım benimsemesi bekleniyor. Anketler ise şahin Dışişleri Bakanı Truss'ın Sunak'ın iki katı oy alarak koltuğa oturacağını gösteriyor.
Sitede oku
Britanya Başbakanı Boris Johnson'ın istifa kararını açıklamasıyla boşalan iktidardaki Muhafazakar Parti liderliği ve dolayısıyla başbakanlık koltuğu için yarışı kimin kazandığı pazartesi günü belli olacak. Muhafazakar Parti milletvekillerinin oy kullandığı 5 eleme turunda sona kalan eski Maliye Bakanı Rishi Sunak ile Dışişleri Bakanı Liz Truss'tan hangisinin başbakan olacağını belirlemek, yaklaşık 200 bin parti üyesine bırakıldı.
5 Ağustos'ta başlayan üyelerin oy kullanma süreci 2 Eylül cuma günü yerel saatle 17.00'de kapandı. Pazartesi günü sonuçların resmen açıklanmasının ardından Boris Johnson (BoJo) başbakanlıktan resmen istifasını Kraliçe 2. Elizabeth'e sunacak.
Anketler yaz boyu süren kampanya, ülke çapında turlar, üç TV münazarası ve çok sayıda atışma-kapışmanın ardından Liz Truss'ın Rishi Sunak'a ikiye bir oranında fark atarak başbakanlık koltuğuna oturacağını gösteriyor. Bununla birlikte Muhafazakar üyeler, postayla oy pusulalarını gönderdikten sonra tabanın farklı telden çalan baskısını hissederse oylarını çevrimiçi değiştirme seçeneğine sahip.

Gelecek yıl yüzde 20'lerde enflasyon tahmini

BoJo'nun halefini, Rusya yaptırımlarının körüklediği enerji fiyatlarındaki artış nedeniyle çift haneye fırlayan enflasyon yüzünden balayı beklemiyor. Rusya'dan enerji ithalatına uygulanan ambargo nedeniyle 1970'lerden beri görülmemiş şekilde yüzde 10'un üzerine çıkan enflasyonun seneye ikiye katlanacağı tahmin ediliyor. Bunun ortaya çıkardığı hayat pahalılığı krizi, çok sayıda sanayi ve meslek kolunda grevlere yol açtı.

12 yıllık Muhafazakar iktidarının sonuna doğru mu?

Tüm seçmenler çapında yapılan anketler, 12 yıllık Muhafazakar Parti iktidarının sonunun ufukta belirdiğine işaret ediyor. Halihazırdaki anketlerde anamuhalefetteki İşçi Partisi, Muhafazakar Parti'ye çift haneli fark atıyor. Resmi seçim takviminde ise Ocak 2025 işaretlenmiş durumda.
DÜNYA
Britanya başbakanlık yarışı: Muhafazakar Parti'nin 160 bin üyesinin favorisi, savaş çığırtkanı Truss

Truss'a kıyasla Sunak'ın daha ılımlı olması bekleniyor

Hal böyleyken, üzerinde güneş batmayan imparatorluktan arta kalanın dizginlerini devralmaya talip iki rakipten Liz Truss, Kiev'i piyon olarak kullanıp Ukrayna'daki çatışmaları körükleyen azılı bir Rusya ve Çin karşıtı olarak öne çıkıyor. Rishi Sunak'ın ise hayat pahalılığı krizini frenleyebilmek için Ukrayna konusunda daha pragmatik çizgi benimseyebileceği belirtiliyor.
Kovid-19 pandemisinin vergileri yükseltip sosyal harcamaları artıran maliye bakanı olarak tanınan Sunak, parti üyeleri arasında değilse de geniş çaplı seçmen nezdinde popüler bir kişilik.
Britanyalı akademisyenlere göre Sunak enerji krizinden çıkmanın yolu olarak Londra'nın Moskova'ya karşı kılıç şakırdatmasını azaltabilir.

İlk Hindistan kökenli başbakan gelirse ne olacak?

Peki, Sunak, parti lideri seçilip Britanya'nın ilk Hindistan kökenli Başbakanı olsa, nasıl politikalar uygulardı?
Lancaster Üniversitesi'nin siyasi bilimler profesörü Mark Garnett, Sunak'ın BoJo ile Truss'a kıyasla 'dış politikada daha pragmatik çizgi izleyeceğini' söyledi.
Garnett, "Sunak'ın Rusya politikası muhtemelen Johnson'ın devamı olacak, ancak daha az düşmanca söylem kullanması ve Truss'tan daha ılımlı bir dışişleri bakanı tercih etmesi yüksek ihtimal" dedi.
2016 Brexit referandumunda AB'den çıkmayı desteklemiş Sunak'ın çoğu NATO müttefiki olan AB üyelerine yönelik de daha yumuşak söylem benimseyeceğini öngören profesör, "Muhtemelen ABD ile ilişkileri geliştirmek için sessizce çalışırken, kışkırtıcı pozisyon almaya zorlanmadığı sürece (AB ile Kuzey İrlanda gibi) çekişmelerden kaçınacak" diye konuştu.

Vergide Sunak-Truss zıtlaşması

Garnett, çoğu Muhafazakar Partili gibi Sunak'ın da ideolojik olarak düşük vergilendirmeden yana olmasına rağmen, pandemi kapanmasının maliyetlerini ödemek için ulusal sigorta ve kurumlar vergisini artırma yoluna gittiğini belirtti.
Sunak, nisan ayında yürürlüğe girecek olan kurumlar vergisini yüzde 19'dan yüzde 25'e yükseltme kararını iptal edeceğini ve 30 milyar sterline varan diğer tartışmalı vergi indirimlerine gideceğini vaat etmesi nedeniyle Truss'ı yaylım ateşine tuttu.
Pandemi kaynaklı 400 milyar sterlinlik borcun ödenmesine ve Ulusal Sağlık Sistemi'nin (NHS) Kovid harici biriken vakalara bakabilmesine yardımcı olmak için ulusal sigorta ve sosyal güvenlik vergisi ile birlikte kurumlar vergisini artıran eski maliye bakanı, seçilirse, enflasyonun frenlenmesi halinde bu vergileri düşüreceğini vurguladı.
Bu yıl enerji faturalarının ödenmesine yardımcı olmak için hanelere milyarlarca sterlinlik yardım açıklayan Sunak, bunların küresel piyasa fiyatları yükselirken benzeri görülmemiş karlar elde eden petrol ve gaz üreticilerinin gelecekteki vergilerinden ve aşırı kazançlarına özel vergiden karşılanacağını belirtti. Diğer yandan 12 bin 570 ile 50 bin 270 sterlin arasındaki gelirler için yüzde 20 olarak uygulanan gelir vergisi temel oranını gelecek yıl bir puan ve seçime dek üç puan daha indirme sözü verdi.

'Truss ideolog, Sunak sorun çözücü'

Seçmenler bu politikaları kabul edilebilir bulurken, sıradaki başbakanı belirleyecek Muhafazakar Parti üyelerinin çoğu vergi ve sosyal harcamaya düşman. "Sunak pandemi sırasında (Truss'un aksine) bir ideologdan ziyade bir problem çözücü olduğunu gösterdi" diyen Garnett, ancak kazanırsa Ocak 2025 genel seçimlerine dek düşmesi beklenmeyen enflasyon eşliğinde 1945'ten bu yana en kasvetli ekonomik görünümle karşı karşıya kalacağını belirterek şu manzarayı çizdi:
"O zamana dek enflasyondaki artış hızının yavaşlaması ve seçmenleri sorunun kontrol altına alındığına ikna edebilecek türden manşetlerin çıkmasını umacaktır. Ancak bu arada Britanyalılar yaşam standartlarındaki düşüşten mustarip olacak ve zengin bir adam olarak Sunak, seçmenleri kendi yaşam tarzının da olumsuz etkilendiğine ikna etmekte zorlanacak."

Ekonomide devletin eli tartışması

Diğer yandan Leicester De Montfort Üniversitesi'nin siyasi bilimler doçenti Alistair Jones, 'neo-liberal Demir Leydi Margaret Thatcher öncesi dönemi hatırlayan 'tek-ulusçu' Muhafazakar Partililer bulunduğunu ve bunların küçük devlet, düşük vergi, düşük sosyal harcamanın Muhafazakar değerler olmadığına, devletin toplumun en yoksullarına yardım etme yükümlülüğü olduğuna inandığını' öne sürdü.
Özünde neo-liberal bir banker olan Sunak'ın da sendikaları enflasyonun altında maaş artışlarını kabule ikna etmeye, kamu harcamalarını kısmaya ve serbest piyasaya güvenmeye dayanan stratejisiyle 1970-80'lerin kemer sıkma politikalarına geri döndüğüne dikkat çeken Jones, Sunak'ın enflasyonu düşürmek için kamu harcamalarını sınırlamak ve ücretlerin artmasını durdurmak stratejisinin isabetsiz, insanların iki yakasını bir araya getirmelerini sağlayacak şekilde kısa vadeli harcamaların ise iyi bir şey olabileceğini dile getirdi.

3. kadın başbakan gelirse ne olacak?

Peki, Liz Truss, Britanya'nın 3. kadın başbakanı olursa hangi politikaları uygulayacak?
2016 referandumunda AB'de kalmaktan yana tavır almış eski bir Liberal Demokrat Partili olmasına rağmen Brexit şampiyonu BoJo'nun kabinesinin en şahin ismine dönüşen Truss'ın alameti farikası ise keskin Rusya karşıtlığı, AB ile iplerin daha da kopartılması, sosyal hakların tıraşlanması ve vergi indirimleri. Görevdeki dışişleri bakanının seçilirse BoJo'nun politikalarından büyük sapmalar göstermesi beklenmiyor.

'Johnson'ın bıraktığı yerden devam'

Truss'ın Ukrayna ihtilafında ABD, NATO, AB ile aynı hizada durmaya ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'e bağlı güçleri silahlandırmaya devam edeceğini belirten siyasi bilimler doçenti Alistair Jones, "Britanya NATO dahil her konuda kendisini Amerika'nın en büyük ve en yakın müttefiki olarak sunmaya çalışacak. Dolayısıyla Truss, Johnson'ın bıraktığı yerden devam edecek" diyerek şöyle devam etti:
"Aynısı Rusya ile ilişkiler için de geçerli. Hiçbir değişiklik olmayacak. Dolayısıyla Truss hükümeti, Ukrayna rejimini desteklemeye, Rusya'ya karşı Ukrayna'ya silah, diğer teçhizat ve teknolojileri tedarik etmeye devam edecek."

'Rusya'ya Johnson'dan bile daha düşmanca davranacak'

Siyasi bilimler profesörü Mark Garnett ise Truss'ın Rusya'ya selefi Johnson'dan bile daha düşmanca davranabileceği tahmininde bulundu. Kadın siyasinin üzerindeki AB'de kalma yanlısı damgasından kurtulmak için AB'yi en önemli müttefik ve ticaret ortak gördüğü izlenimini vermekten kaçınacağını öngören Garnett, geçende diplomasi dışına çıkıp 'Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Britanya'nın gerçek bir müttefiki olup olmadığının meçhul olduğuna' dair açıklamasına ve bunun parti tabanının alkışını almasına işaret etti.

'AB'nin getirdiği emekçi hakları gidecek'

Jones da Brexit sonrası AB mevzuatından çıkışın emekçi haklarına yönelik saldırılar anlamına gelebileceği ve ücretli yasal tatil, doğum izni ve işyeri sağlık ve güvenlik düzenlemelerinin kaldırılabileceği konusunda uyardı. "Truss, Britanya'yı AB'den daha fazla ayırmakta kararlı. Halihazırda düzenlemelerde AB'den kopuş planlıyor ve bunları olabildiğince hızlı şekilde hayata geçirme sözü veriyor" dedi.

'ABD ile ilişkiler gerilebilir'

Garnett ise Truss'ın Londra ile Washington arasındaki 'özel ilişkiyi' de gerilime sokacağını öngörerek, İrlanda kökenli ve Brexit karşıtı ABD Başkanı Joe Biden'ın Londra'yı AB ile Brexit Anlaşması'na dahil Kuzey İrlanda Protokolü'nün 16. maddesini iptal etmemesi yönünde uyardığını hatırlattı.
Profesör, "Genel olarak, Truss yönetiminde Britanya, küresel siyasette Johnson yönetiminde olduğundan daha fazla kendini tecrit edecek" dedi.
Yorum yaz