POLİTİKA

Yargıtay Başkanı'ndan 'Gülşen' eleştirilerine yanıt

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, şarkıcı Gülşen’in imam hatiplilere yönelik sözleri nedeniyle tutuklanmasına ilişkin ''Hatalı bir karar üzerinden tüm yargı sisteminin hedef alınarak yıpratılması doğru değildir” dedi.
Sitede oku
T24'ten Asuman Aranca'nın haberine göre, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, şarkıcı Gülşen’in imam hatiplilere yönelik sözleri nedeniyle tutuklanması üzerine yapılan eleştirilere adli yıl açılış töreninde yanıt verdi. Hâkimlere ve yargı sistemine yönelik eleştirilerin temel bir hak olan ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu ancak iftira edilmemesi, aşağılama ya da gerçeklerin çarpıtılmaması gerektiğini belirten Akarca “Yargısal kararların eleştirilmesi doğaldır. Ancak, eleştirilerin insaf ve vicdan ölçüleri içinde mantıklı ve hukuki olması gerekir. Hatalı bir karar üzerinden tüm yargı sisteminin hedef alınarak yıpratılması doğru değildir” dedi.
Güncel konulara da değindiği açıklamasında Akarca, şarkıcı Gülşen’in tutuklanması üzerinden başlayan yargıya yönelik eleştirilere de yanıt verdi. İlke olarak hâkimlere ve yargı sistemine yönelik eleştirilerin temel bir hak olan ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirten Akarca, buna karşın “iftira edilmesi, bir hâkimin kişisel hatasından dolayı diğer hâkimlerin aşağılanması, hâkime yönelik küçültücü ifadeler kullanılması ve gerçeklerin kasıtlı olarak çarpıtılması veya ters yüz edilmesinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez” dedi.

'Eleştirilerin insaf ve vicdan ölçüleri içinde olması gerekir'

Akarca konuşmasına şöyle devam etti: “Yargısal kararların eleştirilmesi doğaldır. Ancak, eleştirilerin insaf ve vicdan ölçüleri içinde mantıklı ve hukuki olması gerekir. Hatalı bir karar üzerinden tüm yargı sisteminin hedef alınarak yıpratılması doğru değildir. Modern hukuk sistemlerinde olduğu gibi Türk ceza muhakemesi sisteminde de hatalı kararların düzeltilmesini sağlayacak birçok mekanizma vardır. Bir adli olay duyulur duyulmaz, henüz deliller dahi toplanmadan yargılama sürecine ilişkin kamuoyu baskısı oluşturmak amacıyla yazılı ve görsel medya ile sosyal medya üzerinden gerçek dışı ve sansasyonel haberler yayılması son derece vahimdir. Hatta suçtur.
Karar vermek hâkimin anayasal görevi olup, kimseye devredilemez. Hakimlere tavsiye ve telkinde bulunulamaz. Karar verme yetkisi kamuoyuna ait olsaydı, mahkemelere gerek kalmazdı. Hüküm kesinleşinceye kadar yargısal haberlere yorum katılmamalıdır. Aksi takdirde, verilen karar ne kadar doğru olursa olsun kamuoyunda yargıya olan güven zedelenmektedir. Bilinçli veya bilinçsiz şekilde kamuoyu oluşturmaya yönelik bu tür faaliyetler karşısında vatandaşlarımızı dikkatli ve uyanık olmaya davet ediyorum.
Yargının da bu konuda alması gereken tedbirler bulunmaktadır. Öncelikle, yargıya ve yargısal kararlara duyulan güven, hâkim ve savcıların her türlü siyasal bağlantıdan kopması, politik güçlerin siyasi çatışmalarından uzak durması ile sağlanabilir. Hakim hiçbir koşulda hukuktan sapmamalıdır. İkinci olarak, basına gerekli ve doğru açıklamalar yapılarak kamuoyunun gecikmeksizin bilgilendirilmesi sağlanmalıdır. Üçüncü ve son olarak, yargının halkın eğitimine önem vermesi de gerekir. Yargı bağımsızlığı konusunda bilinç düzeyi yüksek bir toplum, gerçek dışı veya sansasyonel haberlere karşı daha sorgulayıcı ve dikkatli olacaktır.”
Yorum yaz