‘Batı’nın yaptırımları Türkiye’ye yaptırıma dönüştü’
“Etrafınızdaki ülkelere yaptırım uygulanıyorsa aslında bunun açık adı, size yaptırım uygulanıyordur. Yaptırımları aşmanın yolları vardır, yapılabilir. Akıllı oynandığı zaman bu barter-takas dediğimiz sistemler bu ülkelerle çok güzel bir şekilde yapılır. Dünyaya da bunu açık açık gösterebilirsiniz. Biz Irak’a yaptırım uygulandığı dönemde yaptığımız petrol karşılığı gıda anlaşmasını çok rahat bir şekilde yaptık. Sınır ticareti kapsamında. Herkes takdir etti. Sonra bütün ülkeler bizi taklit etmeye çalıştı, beceremediler. Bunu yapmak için deneyimli, cesur kadroya ihtiyaç var. Tabi kimse bu akan sudan bir kaşık da ben alayım demeyecek.”
‘Putin çok tecrübeli bir lider’
‘Komşularımızla birlikte kalkınma politikası izlemeliyiz’
“Biz geçmişte ‘Komşu ve çevre ülkelerle ticaretin geliştirilmesi’ politikasını uygulamaya koyduk. Bunun için en önemli şey güvendi. Ne söz verdiysek yaptık. Aramızda güven ortamı oluştu. Güven oldu mu arkası geliyor. Sorunlu hiçbir ülke kalmadı. Hepsi ile ilişkilerimiz düzeldi. Ticaret arkasından siyasi dostlukları getirdi. Şimdi yeniden komşu ve çevre ülkeleri tekrar keşfetmeye başladık. 2009’dan sonraki seneler kayıp. O senelerde biz komşularımızla güven sorunları yaşamayıp aynı şekilde komşu ticaretine devam edebilsek bugünkü rakamların çok üstüne çıkardık. İçeride yaşanan sıkıntılarımız da var. Kendi içimizde iç politikaya çok fazla ağırlık verildi, ben onu da vakit kaybı olarak gördüm. 500 milyar dolar Türkiye’ye çok yakışacak bir rakamdı. Atatürk’ün Türkiye’sinin 100. yılı kutlanırken bu 500 milyar dolar çok güzel olacaktı.”