TELE 1 canlı yayınında Enver Aysever'in konuğu olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Bu toplumun sağ duyusuna güveniyorum. Kimin neyi ne amaçla yaptığının farkındayız. Vatandaşa sükunet etmek düşüyor. Arada cam çerçeve indirilecektir, toplumun beğenmediği olaylar gerçekleşecektir, bundan uzak durmamız gerekiyor.
Erdoğan'ın başkanlığındaki iktidar, Türkiye'de demokrasiyi askıya almış durumda. Biz demokratik yollarla demokrasiyi güçlendirerek hayata geçireceğiz.
6 siyasi lider hep beraber demokrasi konusunda uzlaştık. Sorun parti sorunu olmaktan çıktı, sorun Türkiye sorunu. Türkiye'ye demokrasiyi mutlaka getirmeliyiz. İnsanların özgürce yazabildikleri, hızla kalkınan bir Türkiye... Millet masası bu ülkeye demokrasiyi mutlaka getirecektir. Türkiye'ye huzur gelmesi lazım. Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz."
"HDP’ye şeytan muamelesi yapılıyor. Biz arka kapı diplomasisi değiliz diyorlar. Helalleşme sürecinde siz Meral Hanım'a deseniz, Meral Hanım işte HDP burada. Gelin helalleşmeye buradan başlayalım. Meral Hanımın da buna hayır diyeceğini sanmıyorum. Kucaklaşan bir Türkiye için bu radikal bir adım olmaz mı?" sorusuna ise Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:
"Biz 6 lider bir arada hareket ediyoruz. Elbette ki HDP’yi şeytanlaştırmıyoruz. HDP ile de görüşüyoruz, AKP ile de MHP ile de… Biz demokrasiden yanayız. HDP bizim masada yok, doğru. Ha konuşulur mu konuşulur. Mithat Bey saygın bir bilim insanı. Görüşürüz, niye görüşmeyelim? Zaten HDP de bir ittifak sürecinde."
CHP lideri şöyle devam etti:
"Türkiye kucaklaşır, haklıyla kucaklaşmayan bir insan siyaset yapabilir mi? Daha önce dediğim gibi, eğer gerçekten sağlıklı bir politika izlenirse ki izleriz, birinci turda adayımız kazanır. Millet ittifakı'nın belirleyeceği aday, 13. Cumhurbaşkanı olacaktır.
Daha önce defalarca söyledim, KHK ile barış akademisyenleri atıldı, onları geri getireceğiz. KHK ile atılan bir kişi soruşturma izni verilmediyse, savcı bir şey yok diyorsa, onu işe geri alacağız. KHK ile atmışsınız, mahkemeye gitmiş, beraat etmiş, AYM'ye gitmiş beraat etmiş. Neden başlatmıyorsun, biz başlatacağız.
Gerçekten akıl yok bunlarda. Acaba Kılıçdaroğlu'nu nasıl sıkıştırabiliriz diye düşünüyorlar. Ya, FETÖ ile kucak kucağa yatan sizdiniz, aynı tel üzerinde cambazlık yapan sizdiniz, her türlü rezaleti yapan sizdiniz, suçlanan Kılıçdaroğlu oluyor...
SADAT, karanlık bir örgüttür. SADAT'a en çok karşı çıkması gereken kişi milliyetçiyim diye geçinen Sayın Bahçeli'dir. ASRİKA diye devlet kuracağım diyor, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne son vereceğim diyor, sesi bile çıkmıyor Bahçeli'nin.
Büyün kirli çamaşırları tek tek ifşa ediyoruz, Türkiye'nin bekası ve geleceği için. Herkesin rahat edeceği bir iklim için."
Siyaset ayrı inanç ayrı. Bizim saygı göstermemiz lazım. Tüm başkan arkadaşlarıma söyledim. Tüm ibadethaneleri tertemiz yapacaksınız diye. Dinin siyasette kullanılmasını asla doğru bulmayız. Bunun istismar edildiğini biliyorum. Toplum bu istismarın farkında. Hepimiz bu gerçeklerden yola çıkarak sandığa gittiğimizde herkesin yaşam tarzına saygı göstereceğiz demeliyiz. Kimse siyaseti inanç üzerinden yapmasın.
Camiye, kışlaya ve adliyeye siyaset girmemeli. Din ve vicdan özgürlüğüne inanan birisiyim. İstismar edenleri gayet görüyor. Her geçen gün laikliğin ne kadar önemli olduğunu toplum fark ediyor.
Mustafa Kemal Atatürk'ten hoşlanmayan insanlar, bazı efsaneleri kulaktan kulağa aktarmıştır. Bunların yüzde 100'ü doğru değildir."
Devleti adaletle yönetmezseniz ve yönetenler vatandaş için değil de kendi cepleri için çalışırlarsa, en tepeden başlayarak herkes devletin hazinesini 'tırtıklamaya' başlar. Mekanizma böyle kurulmuş. Şuan tam bir talan ekonomisi var, talan ülkesi adeta. Her gelen bir şeyleri çalmaya, götürmeye çalışıyor. Ve götürüyorlar da... Sedat Peker bunu aydınlığa çıkardı, yer, zaman, saat veriyor...
Talan o kadar yaygınlaştı ve kirlenme o kadar önemli boyutlara ulaştı ki bu yargıya da sıçradı. Zaten devleti yönetenler baştan aşağı zaten kirli, içlerindeki bir kaç düzgün insan ya ayrıldı ya bir kenarda bekliyor. Ancak en tepede oturan hiç rahatsız olmuyor, keyfi yerinde.
Sedat Peker konuşmasın diye önlem almaya çalışıyor. Kendi çevresindeki adamlar zaten malı götürüyor, neden istifa ediyorlar, korkudan...İstifanın sebebini biliyorum, ucu saraya dayanıyor.
Siyasi davalardan haksızlığa uğrayan her kişi için adalet tecelli edecek. Selahattin Demirtaş çıkacak, Osman Kavala'nın da çıkması lazım. AİHM kararı var.
Yeni bir anayasaya ihtiyacımız var diyor. Otoriter yapıyı savunanlarla anayasa masasına oturulmaz. Yemek için bile masaya oturulmaz, sizin önünüzdeki yemeği de yer. Devleti yönetenin aç gözlü olmaması lazım.
Türkiye bir uyuşturucu batağı içinde. Buradan bütün milletime söz veriyorum. O uyuşturucu baronlarının da kaçacak yeri olmayacak. Hepsini yakalayacağım. Tüm kaçakçılarla fotoğrafı çıkıyor. Ne denir ona; Fotoroman Süleyman.
Kibir delisi bunlar. Oturduğu koltukta herkesi küçük görmeye başladılar. Devlet böyle yönetilmez. Bunlar nerede devlet yönetimi nerede. Bunlar devlet nasıl soyulur bu konuda kimse bunların eline su dökemez.