Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Umman ve Katar’a düzenlediği ziyaretin ardından “Şartların uygunluğuna bağlı olarak BOTAŞ ve Umman doğalgaz ticareti şirketi arasında devam edecek görüşmelerde inşallah karşılıklı bir anlayış ve anlaşma olursa gaz ticaretine başlayabileceğiz" derken, Katar’la ‘üçüncü ülkelerde petrol ve gaz konusunda arama-üretim faaliyetleri dahil olmak üzere fırsatların değerlendirilmesi hususunun’ ele alındığını belirtti.
‘Kavgalı’ giden 13 senenin sonrasında da Türkiye-İsrail ilişkilerinde iyileşme adımları atılıyor. ‘One minute’ olayından, Mavi Marmara’ya kadar pek çok gerilime sahne olan iki ülke, karşılıklı büyükelçilerin atanması hakkında karar aldı. Normalleşme adımlarının ardından Türk basınına konuşan İsrail'in Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Irit Lillian, ülkenin Doğu Akdeniz Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'nin (EastMed) uygulanması konusunda ‘kararlı’ olduğunu ifade ederek Türkiye ile enerji alanındaki işbirliği hakkında "Enerji ve enerjiyle ilgili alanlardaki işbirliği üzerinde durabileceğimiz pek çok konu var. Ama yine de bu gelecek dönemlerin meselesidir. Bu konuların çok yakında tartışılacağına inanıyorum. Bu konulara çok bütünsel yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Türkiye’nin 4. sondaj gemisi ‘Abdülhamid Han’ın Yörükler-1 kuyusunda ilk sondajına başladığı da duyuruldu. Halihazırda Türkiye’nin diğer sondaj gemileri Fatih ve Yavuz, Karadeniz’de çalışmalarına devam ediyor. Türkiye’nin enerji alanındaki hamlelerini Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, Sputnik’e değerlendirdi.
‘Türkiye ile İsrail arasında kavgalı ilişkilere sebep olacak herhangi stratejik bir sorun yok, bu sürdürülemez haldeydi’
Bu konuda İsrail ile normalleşme hamleleri önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ünal “Türkiye’nin İsrail gazını piyasalara arzıyla ilgili yaptığı girişimlerinin birkaç ayağı var. Birincisi, ilişkilerin onarılması ile ilgili. Çünkü Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi gerekiyordu. Bu şekilde, kavgalı ilişkilerin devamı sürdürülemez haldeydi. İsrail açısından da bu önemli bir mecburiyet haline gelmişti. Zaten Türkiye ile İsrail arasında bu denli kavgalı ilişkilere sebep olacak herhangi bir stratejik sorun yok. Aramızda bir ada paylaşımı, deniz yetki alanları kavgası, bir toprak sorunu yok. Tamamen ideolojik ve duygusal kaynaklı bir sorun yaşandı. Bunun düzeltilmesi gerekiyordu” dedi ve şunları ekledi:
‘Türkiye İsrail gazının uluslararası pazara ulaştırılmasında doğal bir güzergah’
“İsrail’in Yunanistan’a ve Rumlara aşırı derece yakınlaşması, Türkiye karşıtı bir ittifakın oluşması ve bunun askeri bir içerik de kazanması Türkiye’yi rahatsız ediyordu. Ama İsrail açısından da sürdürülebilir değildi. Çünkü çıkardığı doğalgazın uluslararası pazarlara arz edilebilmesi ancak Türkiye üzerinden mümkündü. Bunları İsrail de biliyordu. Dolayısıyla belli bir noktadan sonra Türkiye ve İsrail cumhurbaşkanlarının yaptığı girişimler sonuç verdi. İsrail gazının uluslararası pazara yani Avrupa’ya Türkiye üzerinden arz edilmesi gayet doğal. Çünkü Türkiye doğal güzergah. Ama Avrupa’nın gaz sorununu İsrail’in tek başına çözmesi mümkün değil. Mısır gazının da buna eklenmesi, üzerinde düşünülecek ve belki de mümkün senaryolar diyebiliriz.”
‘Yunanistan ve Kıbrıs Rumlarının Doğu Akdeniz’deki tüm çabalarının sonu geliyor’
Türkiye ile İsrail’in yakınlaşması durumunda Kıbrıs meselesine dahi etki edebileceğini söyleyen Ünal “Türkiye’nin İsrail ile yakınlaşma düğmesine basıldığı anda İsrail’in Kıbrıs Rumları ve Yunanistan ile ilişkileri ikincil bir konu haline gelecektir. Her ne kadar geçmişten gelen tatbikatlar, toplantılar devam etse de bunlar uzun soluklu olmayacaktır. Yunanistan ve Kıbrıs Rumlarının Doğu Akdeniz’deki tüm çabalarının sonu geliyor. Böyle bir doğalgaz boru hattı yapıldığında Rumlar Doğu Akdeniz’de gaz buldularsa nereye ve nasıl gönderecekler? Burada da Türkiye alternatifi ortaya çıkacak. Bu da Kıbrıs meselesinin belki 2 devletli bir çerçevede çözümünün önünü açacak” diye konuştu.
‘Türkiye’nin enerji işbirliklerinin bir altyapısı var’
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in enerji işbirliği vasıtasıyla Katar ve Umman’a gerçekleştirdiği ziyareti de bu bağlamda değerlendiren Prof. Dr. Ünal “Öte yandan Türkiye’nin Umman ve Katar’la yaptığı girişimler de birkaç açıdan önemli. Türkiye bu alanda tam bir transit ülke konumuna geldi. Bu transitten hem bir miktar gelir elde ediyor hem önemli zamanlarda, Rusya ve Ukrayna savaşı zamanında izlediği politika sayesinde Rusya’dan ucuz enerji alabilmesi örneğinde olduğu gibi faydalanıyor. Hem de bunu çeşitlendirdikçe Türkiye üzerinden giden enerji hatlarının sayısı ve miktarı arttıkça elindeki kozları, imkanları artacaktır. Bu açıdan önemli. Bunun ötesinde Türkiye Katar’la birlikte petrol araması da muhtemel. Katar bu alanda önemli bir tecrübeye sahip, Türkiye de alanın yenilerinden olmakla birlikte hızlı bir şekilde piyasaya girmiş bir aktör olarak görünüyor. Bu tür işbirliklerinin bir altyapısı var” ifadelerini kullandı.