Virginia Üniversitesi Aile Çalışmaları Enstitüsü'nden Brad Wilcox ve Demografik İzleme isimli araştırma şirketinden Lyman Stone tarafından ortaklaşa yazılan makalede, uygun eşi bulmak ve iyi tercihler yapmak için insanların daha olgun oldukları 30'lu yaşlarına kadar beklediği vurgulanıyor. ABD'de ortalama evlilik yaşının kadınlarda 29, erkeklerde ise 30 olduğunun aktarıldığı makalede, üniversite mezunları arasında bu ortalamanın arttığına işaret ediliyor.
Haber Global’in aktardığına göre, ikilinin yürüttüğü araştırma, bu konuda tam tersi bulgular ortaya koyuyor. Wilcox ve Stone, ABD Aile Büyümesi Ulusal Araştırmaları verilerini incelemiş ve 50 binden fazla kadının evliliklerini mercek altına almış. Araştırmaya göre, 30'undan önce evlenen ve evlilik öncesinde sevgilisiyle aynı evi paylaşmayan kadınların evlilikleri görece az riskler barındırıyor. Araştırma, direkt evlilik kararı alıp sevgilileriyle aile kuran 22-30 yaş arasındaki kadınlarda boşanma oranın daha düşük olduğunu ifade ediyor.
Makalede, evlilik için uzun süre beklemenin kadınlar ve erkekler için bazı dezavantajları olabileceği kaydediliyor. Buna örnek olarak ise, orta yaşlara doğru “eski ilişkilerin yüklerinin” arttığı, 20'lerinde evlenenlerin ise bu tarz yüklerden azade olduğu gösteriliyor. Wilcox ve Stone, evlenmeden önce partnerleriyle birlikte yaşayan ABD'li kadınların yüzde 15'inin evliliklerinin boşanma ile neticelendiğini tespit ettiklerini kaydediyor. Stanford Üniversitesi'nin araştırmasında ise, evlenmeden önce müstakbel eşleriyle aynı evi paylaşan kadınların ileride boşanma kararı alma riskinin diğer evliliklere göre iki kat daha fazla olduğu vurgulanıyor.
Denver Üniversitesi'nden psikolog Prof. Galena Rhoades araştırmaya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadelere yer veriyor:
“Genelde, daha fazla tecrübe sahibi olmanın daha iyi olduğunu düşünürüz... Fakat, ilişkiler söz konusu olduğunda bunun tam ters olduğunu gördük. Daha fazla tecrübe sahibi olmanın, ileride daha mutsuz evlilik yürütülmesiyle ilişkili olduğu sonucunu edindik.”
Rhoades, kendi araştırmalarında da evlenmeden önce birlikte yaşayan çiftlerin işler zora girdiğinde ayrılma konusunda da tecrübeli olduğunu gördüğünü söylüyor. Daha önce partnerleriyle aynı evi paylaşmış kişilerin, eşlerini önceki ilişkileriyle eleştirel yönde karşılaştırma eğiliminde olabileceğini kaydeden Rhoades, “Her ne kadar eşlerinin sorumlu ve güvenilir olduğunu düşünseler de insanların kafalarında eski sevgililerinin daha komik veya romantik olduğu gibi karşılaştırmalar yapmaları ilişkileri yıpratabilir” diyor.