Birlik ve Dayanışma Sendikası Marmara Şube Başkanı Dr. Ahmet Mehlepçi, eski yönetmeliğin AYM tarafından iptali sonrası Sağlık Bakanlığı’nın çıkardığı yeni Aile Hekimliği Yönetmeliği’ni Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında inceledi. Yeni yönetmelikte ihtar puanlarının ücrete etkisi ve teşvik ödeme yöntemlerinde değişiklikler bulunuyor.
Dr. Mehlepçi, yönetmeliğin ardındaki amacı “Birlik ve Dayanışma Sendikası olarak geçen ay Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) iptal ettirdiğimiz yönetmelik vardı. Bakanlık, seçim yatırımı olarak kanunu değiştirmeden yeni bir versiyon ile karşımıza çıktı. Bu yönetmelik ne getirdi? Sağlıkta şiddet, tükenmişlik, çalışanın değersizleşmesi, sağlığın ticarileşmesinin nedeni olan ‘Sağlıkta Dönüşüm’ zihniyeti hekimi, hemşireyi, ebeyi hatta hastayı tüketen bir yönetmelikle karşımıza çıktı. Tüm dünyada birinci basamağın görevi ‘hastalar hasta olmasın’ üzerine kuruludur. Bu yönetmelikte ‘Daha çok hasta, daha çok tetkik, daha çok ilaç’ ilkesiyle koruyucu hekimlik rafa kaldırılmıştır. Biz bu ülkede çocuk ve bebek aşılarının yüzde 99’unu takip ediyoruz. Gebelerin yüzde 90’dan fazlasını biz takip ediyoruz” diye açıkladı.
‘Ebe ve hemşire arkadaşlarımız bu yönetmelikte tamamen yok sayılmıştır’
Yeni yönetmelikte belirtilen teşvik biçiminin hasta başına düşen süreyi azalttığına dikkat çeken Dr. Mehlepçi, bu durumun hasta ve doktora zarar verebileceğini “Bize ‘daha kısa sürede daha çok hasta bak, ilaç yaz’ deniyor. Günde 76’dan fazla hasta bakarsak bize bir rakam vaadediyor. 76 hasta başı 10 dakika derseniz 760 dakika yapar, bu da 12.6 saat demektir. Beş dakikada bakarsanız 6.5 saat yapar. Bir hekimin bu kadar hastaya bakması hastaya da kendine de zarar verir. Niye böyle oldu? Hastanelerde randevu bulamayan vatandaşın gözünü boyamak için seçim yatırımı olarak konulmuş ahlaksız bir yönetmeliktir. Ahlaksız çünkü iş barışını bozmaya yönelik, birde bu yönetmelikte net bir ifade var. Ebe ve hemşire arkadaşlarımız bu yönetmelikte tamamen yok sayılmıştır. Çocuklarımızın aşılarını, gebelerin takiplerini yapan ve açlık sınırı altında bile maaş alan, bu ülkenin çocukları aşısız kalmasın diye aile sağlık merkezlerinde (ASM) çalışıp hastaları arayan milyonlarca çocuğumuzun otizm ve kanser taraması için çalışan ebe ve hemşirelerin ismi dahi geçmemiştir” diye belirtti.
‘İhtar cezası puanı alıp almadığınıza göre bir destek ödemesi yapacağını söylüyor, ses çıkarmayın diyor’
Dr. Mehlepçi, destek ödemesinin çalışların konuşmasını engellemek üzere olduğu görüşünü “Benim ebe ve hemşire arkadaşıma ‘aile sağlığı elemanı’ diyen bir zihniyetten bu gayrı ahlaki yönetmelikte yaptığı iyileştirme bin tane şarta bağlı olduğu halde ki gerçekleştirirse alabileceği maksimum rakam 312 TL olacak. Bizlerde de destek ve teşvik ödeme diye ikiye bölmüş. Destek ödeme dediği ihtar cezası puanı alıp almadığınıza göre bir destek ödemesi yapacağını söylüyor. İhtar cezası nedir? Ses çıkarmayın diyor. Niye? Halkın sağlığı hakkında konuşmayın, toplum sağlığını koruma göreviniz yok. Herhangi bir hak talebiniz ile ilgili konuşursanız size bu parayı ödemem diyor. Teşvik dediği bize ağır bir iş yükü getiriyor. Seçim öncesi ASM’lere yığacak ve şiddetin önünü çok açık bir şekilde açacak” diye ifade etti.
‘Biz yoksulluk sınırı üzerinde insanca geçinebileceğimiz maaş istedik’
Dr. Mehlepçi, hukuki yollara başvuracaklarını “Arkadaşlarımın yüzde 30’u kamu binalarında çalışmıyor. Hemşire ve ebe arkadaşlarımızın yüzde 20’ye yakını açlık sınırı ve asgari ücret altında maaş alıyor. Biz yoksulluk sınırı üzerinde herhangi bir şarta bağlanmayan insanca geçinebileceğimiz maaş istedik. Bu hafta veya önümüzdeki hafta içinde tekrar başvuracağız. Bu Anayasa’ya aykırı, AYM bu aykırılığı kabul etmiş. Buna rağmen böyle yönetmelik çıkartıyorlar. Bu yönetmeliği kabul etmiyoruz” diye aktardı.