Washington Post (WP) gazetesinin Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'e, Ukraynalı ve Batılı bürokratlara dayandırdığı habere göre Ukrayna Devlet Başkanı, 24 Şubat'tan başlayan çatışmaların durmasına yardımcı olması halinde Kiev'i terk etmeye karşı olmadığını belirtti.
WP, Batılı siyasilerle yaptığı sohbetlerde Zelenskiy'nin, "İktidarda tutunmaya çalışmıyorum. Eğer mesele sadece benim gitmemse ve bu akan kanı durduracaksa, ben bunu kabul ederim. Hemen şimdi giderim. Ben siyasete bunun için başlamadım, savaşı durduracağını söylediğiniz zaman ben giderim" dediğini yazdı.
ABD'li ve Avrupalı yetkililer de, Zelenskiy'e 'iktidarın sürekliliğinin' sağlanması gerektiğini anlatırken bazıları ise devlet başkanını başkenti terk etmeye çağırdı. Bu kişiler, 'iktidar boşluğu' oluşmasını önlemek için Zelenskiy'in kendi güvenliğini sağlaması gerektiğini kaydetti.
Zelenskiy, yabancı muhataplarından bazılarının sadece çatışmanın mümkün olduğunca hızlı sona ermesini istediğinden şüphe duymaya başladı.
WP'ye göre Zelenskiy, "Beni arayanlar arasında hiç kimse hayatta kalacağımıza inanmıyordu" diye anlattı.
Özel askeri harekat başladıktan birkaç saat sonra Zelenskiy'e durum hakkında bilgi veren Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Aleksey Danilov, o anları şöyle anlattı: "Kiev'in tüm partnerleri, Ukrayna'nın çok zorlanacağını, başarı şansının neredeyse sıfıra eşit olduğunu düşünüyordu. Batı, Kiev'e silah temin etmemişti, zira Ukraynalıların ülkelerini koruyup koruyamayacaklarını görmek istiyorlardı. Zelenskiy'e kendisine Rusya tarafından kişisel bir tehdit doğabileceğini söyledim ancak bu durumda ne yapması gerektiğini belirtmedim."
Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Müsteşarı Aleksey Arestoviç, devlet başkanlığı güvenlik biriminin Zelenskiy'e Kiev'i terk etmesini ve ardından mümkünse ülkenin batısına gitmesini salık verdiğini aktardı.
Harekatın ilk gününde askeri alana hakim kişilerin Zelenskiy'e ordunun buna dayanamayacağını söylediğini anlatan Arestoviç, devlet başkanının bu tür söylemlere öfkeyle karşılık verdiğini ve kendisine bu tür şeyler söylenmesini istemediğini söylediğini ifade etti.