Aynı zamanda eski Hamburg Eyaleti Başbakanı ve eski Almanya Maliye Bakanı olan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Hamburg Eyalet Meclisi'nde kurulan araştırma komisyonunun karşısında, devasa bir dolandırıcılık komplosu kapsamında bir bankanın sahtekarlıkla aldığı milyonlarca euroluk vergi iadesini geri ödemekten kaçınmasına yardım ettiği suçlamasını reddetti.
Skandalın merkezindeki banka
Skandal yıllarca bankacılar, borsacılar, vergi danışmanları ve avukatların daha önce hiç ödemedikleri vergileri devletten geri almalarına ve bunun devletin kasasına milyarca euroya mal olmasına dayanıyor.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) Scholz, Hamburg merkezli Warburg Bankası'nın Cum-Ex adı verilen şüpheli hisse senedi anlaşmalarıyla devlet hazinesinden aldığı 47 milyon euroluk vergi iadelerini zamanında geri talep etmemekle suçlanıyor.
'Scholz ile görüştükten sonra çaldıkları parayı geri vermediler'
Hamburg Eyalet Meclisi'nin komisyonu, 2016'da yerel finans yetkililerinin Warburg'dan Cum-Ex üzerinden aldığı 47 milyon euro vergi iadesini geri alma talebinden neden vazgeçtiğini, bunda Scholz'un herhangi bir siyasi etkisinin olup olmadığını araştırıyor. Bankacıların 2011-18 arası eyalet başbakanı olan Scholz ile görüştükten sonra çaldıkları parayı geri vermedikleri iddia ediliyor.
Önce kabul, sonra inkar
Üstüne üstlük 2018-21 arası Almanya Maliye Bakanı olan Scholz'un 2020'deki Federal Meclis Maliye Komisyonu toplantılarında, 2016 ve 17'de Warburg Bankası'nın ortakları Christian Olearius und Max Warburg ile 3 görüşme yaptığını önce kabul sonra inkar ettiği çelişkili beyanlar verdiğine dair tutanaklar da Stern dergisinde yayımlandı.
'Hiçbir etkim yoktu'
Bugün asık suratla girdiği komisyon oturumunda gerçeği söyleyeceğine dair yemin eden şansölye, ifadesinde masumiyetini savunmaya devam ederek "Warburg'la ilgili vergi işlemleri üzerinde hiçbir etkim yoktu" dedi.
'Ne görüştük hatırlamıyorum'
'Vergi kaçakçılığının önemsiz bir suç olmadığını, bunu hep böyle gördüğünü' söyleyen Scholz, "Warburg veya Olearius'a ayrıcalıklı muamele yapılmadı" diye ısrar etti. 'Hamburg Başbakanı iken iş aleminin önde gelen isimleriyle sayısız görüşme yaptığı için Olearius'la görüşmelerine dair aklında kalan özel bir anı olmadığını' iddia eden şansölye, "Bu tür toplantılarda anlaşmaya varıldığına dair hiçbir yerde en ufak bir ipucu yok. Ben her zaman doğru davrandım" dedi. 'Warburg'un sermaye kazancı vergisini daha sonra ödediği için Hamburg'un zarar görmediğini' savundu.
Diğer tarafın günlüğünden görüşme notları yayımlandı
Gelgelelim bugün Bild gazetesi, Olearius'un 26 Ekim 2016'da Scholz ile görüşmesinin ardından günlüğüne yazdıklarından alıntılar yayımladı: "Soru soruyor, dinliyor, fikir beyan etmiyor, ne düşündüğü ya da nasıl hareket edeceğine dair herhangi bir işaret vermiyor."
CDU lideri: Başbakanın hiçbir sözüne inanmıyorum
Anamuhalefetteki Hıristiyan Demokrat Parti'nin (CDU) lideri Friedrich Merz, Handelsblatt gazetesine "Şansölyenin ettiği tek bir kelimeye bile inanmıyorum" dedi. Merz, "Almanya'da hiç kimse Olaf Scholz'un bu kadar çok şeyi unutabileceğine inanmıyor" diye altını çizdi.
Komisyon, daha aylarca sürmesi beklenen soruşturma kapsamında Scholz'u tekrar ifade vermeye çağırmaya kararlı gözüktü.
Merkel bastırınca geri ödediler
Cum-Ex dolandırıcılığı, tek bir ödemede birden fazla vergi indirimi talep etmek için temettü günü boyunca kendi aralarında şirket hisselerini hızla değiş tokuş eden çok sayıda katılımcıyı içeriyor.
Almanya tarihinin en büyük vergi sahtekarlığına karışan onlarca kişi hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Warburg sonunda Scholz'un maliye bakanı olduğu önceki Angela Merkel hükümetinin baskısıyla on milyonlarca euroyu geri ödemek zorunda kaldı.
E-postalar mercek altında
Bu arada Scholz'un Hamburg Eyaleti Başbakanı olduğu dönemde kullandığı hesaptaki e-postalar müfettişler tarafından incelendi.
Son olarak müfettişlerin Scholz'un eski ofis müdürü Jeanette Schwamberger'in e-postalarına da el koyduğu haberi geldi.
Scholz'a darbe üzerine darbe
8 Aralık 2021'de SPD-Yeşiller-Hür Demokratlar (FDP) koalisyon hükümetinin başbakanı olarak koltuğa oturan Scholz, ardından patlak veren Ukrayna krizinde tartışmalı politikaları, Rusya yaptırımlarının körüklediği enerji fiyatları ve yüksek enflasyon karşısında aciz kalması nedeniyle anketlerde halk desteğinin dibe vurduğunu gördü.
Son olarak Filistin Yönetimi Başkanı Mahmus Abbas'ın Berlin'deki ortak basın toplantısında "İsrail 50 Holokost yaptı" demesinin faturası da Scholz'a çıkarıldı.