New York Post'a konuşan Hadi Matar, Şeytan Ayetleri kitabının yazarının hâlâ hayatta olmasına şaşırdığını söyledi.
Salman Rushdie'yi sevmediğini belirtip "İslam'a saldıran biri, onların inançlarına, inanç sistemlerine saldırdı" iddiasıyla gerekçelendiren Matar, Şeytan Ayetleri kitabını okumadığını itiraf edip "Sadece birkaç sayfa okudum" dedi.
Humeyni'yi övdü
Şeytan Ayetleri gerekçesiyle 1989'da yazar hakkında ölüm fetvası çıkaran dönemin İran dini lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni'den esinlenip esinlenmediği sorusu üzerine avukatının bu konu hakkında konuşmamasını tembihlediğini belirten Matar, şunları söyledi:
"Ayetullah'a saygı duyuyorum. Bence büyük bir kişi. Bu konu hakkında en fazla bu kadar konuşabilirim" dedi.
Medyaya göre artık kaldırılan Facebook sayfası İranlı siyasilerden alıntılarla dolu olan, ancak İran Devrim Muhafızları ile bir bağlantısının olmadığını dile getiren Mater, Rushdie'nin konferans vereceğini Twitter'dan öğrendiğini, Buffalo'dan otobüs ve Lyft ile Chautauqua'ya ulaştığını söyledi. "Çok ders izledim, böyle samimiyetsiz insanları sevmiyorum" diye ekledi.
Chautauqua'da etrafta dolaştığını, Chautauqua Enstitüsü'nün 'güzel bir yer' olduğunu ve saldırıdan önceki gece çimenlerde uyuduğunu anlatan Mater, tutulduğu hapishanedeki yemek ve koşullardan şikayet ederken kendisine 'dininde izin verilmeyen' yemekler verildiğini söyledi.
İran saldırıyla herhangi bir ilgisi olduğunu kesin dille yalanlayan açıklama yapmıştı.
Lübnan'a gidip döndükten sonra değişti
32 yıl hapis cezası gerektiren cinayete teşebbüs ve saldırı suçlamalarını reddeden Mater, ailesi Lübnan'da, kendisi ABD'de doğmuş çifte ABD-Lübnan vatandaşı. Annesi Silvan Fardos, Matar'ın 2018'de babasını ziyaret için gittiği Lübnan'da 1 ay kalıp döndüğünü, o zamandan beri sofulaştığını, huysuzlaştığını ve kendisini aylarca bodruma kapatıp kimseyle konuşmadığını söylemişti.
Muğniye adına sahte ehliyet
Haberlerde Matar'ın tutuklandığı sırada üzerinde sahte ehliyet, nakit, iki Visa ön ödemeli hediye kartı olduğu ve cüzdan bulunmadığı belirtildi. Sahte ehliyetin Hassan Mughniyah (Hasan Muğniye) adına olması dikkat çekti. İran destekli Lübnanlı Şii örgüt Hizbullah'ın üst düzey askeri lideri İmad Muğniye 2008'de CIA tarafından Suriye'de öldürülmüştü.