ABD 10 Ağustos 1961’de Vietnam'da kimyasal savaş başlattı ve 1971'in sonuna kadar Güney Vietnam'ın üzerine 77 milyon litre yaprak dökücü püskürttü. Bu maddelerin arasında insanlarda ve temas eden diğer canlılarda çeşitli hastalıklara ve genetik mutasyonlara yol açan 44 milyon litre dioksin de vardı. O zaman diliminde dioksin ile doğrudan temas sonucunda yaklaşık üç milyon Vietnamlı zarar gördü.
Dioksin insana nasıl etki eder?
ABD’nin Vietnam'daki yoğun kimyasal savaşı 1971'in sonuna kadar devam etti. Ortak Vietnam-Rus Tropik Merkezi'nin Rusya Bölümü Genel Müdürü Prof. Andrey Kuznetsov, Sputnik’e verdiği röportajda dioksinin insanı nasıl etkilediğini anlattı.
Kuznetsov, “İnsan vücuduna giren dioksinler HIV enfeksiyonuna benzer şekilde çalışmaya başlar. Kişi tamamen sağlıklıysa, onu etkilemezler. Kişinin bağışıklığı zayıflar ve herhangi bir hastalık başlar başlamaz dioksinler hemen hastalık zincirlerine nüfuz eder ve kendilerine göre çalışmaya başlar. Bunun ne olduğunu hiç kimse bilmez. Kanser hastalıklarına yol açabilir, karaciğere, cilde, solunum sistemine ve daha birçok şeye zarar verebilirler. Dioksin patolojisi çok çeşitlidir. En trajik olanı ise, anne sütüyle de kalıtsal şekilde iletiliyor olması. Savaş sonrası üç kuşaktan bir buçuk milyondan fazla Vietnamlı bunun acısını çekiyor. Çok uzun bir süre boyunca, birçok nesil boyunca dioksinler kadınlardan çocuklarına geçmeye devam edecek. Ayrıca dioksinler için ‘mümkün olan minimum doz’ diye bir şey yoktur." dedi.
Vietnam'da çeşitli kusurları olan çocukların doğması yönünde potansiyel bir tehdit sürekli var. Ülkede bu güne kadar, ailelerde çocukların çeşitli şekil bozukluklarıyla dünyaya geldiği bazı köyler hala ziyarete kapalı. Genetik bozukluğu olan çocukların yaşadığı birkaç özel yatılı okul var.
‘Vietnam, sağlık hizmetlerine diğer ülkelerden çok daha fazla yatırım yapmak durumunda’
Prof. Kuznetsov, Amerikan kimyasal savaşının Vietnam'daki sonuçlarını inceleme çalışmalarının, kurulduğu günden bu yana Vietnam-Rus Tropik Merkezi tarafından yürütüldüğün ve aslında merkezin bu amaçla kurulduğunu belirtti.
“Bize dioksinle temasın insanlarda genetik değişikliklere yol açıp açmadığını, toprak, flora ve fauna üzerinde zararlı bir etkisi olup olmadığını belirleme görevi verildi. Çıkarımımız, evet, (genetik değişikliklere) yol açıyor, zararlı etkisi de var” diyen Kuznetsov, dioksinlerin insan üzerindeki yıkıcı etkisini önlemenin en etkili, küresel yolunun insanın sağlığına azami özen göstermek olduğunu sözlerine ekledi: “Yani Vietnam, sağlık hizmetlerine bu pestisite maruz kalmayan ülkelere göre çok daha büyük hacimlerde yatırım yapmalı.”
Rus uzman, “Vietnam'da birkaç ‘sıcak nokta’ var, bunlar işgal sırasında Amerikalıların zehirli madde içeren varilleri stokladığı yerler. Vietnam'dan ayrılırken onları ağır makineli tüfeklerle vurdular ve bu durumda bıraktılar. Örneğin, ABD'nin en büyük askeri üslerinden birinin bulunduğu Da Nang'da. Ve Bien Hoa'daki Amerikan askeri üssünde. Bu iki eski üs, hala en büyük ve en korkunç enfeksiyon merkezleri olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Kuznetsov, “Vietnam'da Amerikan kimyasal savaşının etkilerinin ne zaman sona ereceğini söylemek henüz mümkün değil. Sonuçta Vietnam, zehirli maddelerin bu kadar büyük etkisine maruz kalan ilk ve tek ülkedir" diye konuştu.