SEYİR HALİ

DGD-Sen: İşten atılmaları durdurmak ve ücret artışları için Amazon’a topyekûn direniyoruz

DGD-Sen Genel Başkanı Neslihan Acar, Amazon işçileri eylemi konusunda “Bugün direnişin ikinci günü, işten atılmaları durdurmak ve işçilerin talep ettiği ücret zamları var. Örgütlenme ve yan yana geliş istemiyor, atıyor. Bazen kodlarla hırsızlıkla suçlayarak atıyor. Amazon’a topyekûn direniyoruz. Sadece bizim meselemiz olmadığını söylüyoruz” dedi.
Sitede oku
Sendika karşıtı duruşu ve zor çalışma şartları ile dünya çapında işçilerin eylemlerine maruz kalan e-ticaret devi Amazon’un Türkiye’deki deposunda işçiler ücretlerin iyileştirilmesi ve ilişiği kesilen çalışanların işe geri alınması talepleri ile eyleme başladı. Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-Sen) Genel Başkanı Neslihan Acar, Amazon’da çalışma şartlarını, örgütlenmeyi ve eylemlerini Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Depoda kendilerinden önce Nakliyat-İş’in örgütlü olduğunu söyleyen Acar, işverenin çalışanların sendikasını düşürmek için iş kolu değiştirmesi ile dahil olduklarını “Amazon depo örgütlenmesini yaklaşık iki yıldır devam ettiriyoruz. DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası’nda 15 nolu işkolunda işçiler örgütleniyorlardı ama Ceva Lojistik ve Amazon yetkilileri örgütlenmeyi duyduğu an Yemeksepeti’nden de gördüğümüz gibi bir gecede işkolu değiştirdi. İşçilerin yüzde 80’i 16 nolu bizim iş kolumuza geçirildi. Yüzde 20’si Nakliyat-İş Sendikası’nda kaldı. Örgütlenmeyi iki ayrı iş koluna bölmüş oldu. Bu yetmedi, Amazon Türkiye’de Ceva Lojistik bünyesinde faaliyet yürütüyor. Bir tane daha taşeron içeriye sokmuş oldu. İçeride taşeron yasadışı şekilde faaliyet yürütüyor. Taşeron yasası çok açık ‘asıl işte taşeron çalıştıramazsınız’ deniyor. İki bin işçi asıl işin depolama olduğu yerde depolama işini taşeronda yürütüyor. İçeride çok ciddi hak ihlalleri ve mobbingler, işçilerin korkunç bir düzenle makine gibi aralıksız performans, adımlarının, çıkarılan ürün ve kargonun gözetildiği bir düzenle çoğu işçinin kampanya dönemlerinde bayıldığı, sinir krizleri geçirip hastanelere kaldırıldığı şartlardan bahsediyoruz diye aktardı.
‘Bir türlü muhatap alınmadık’
Acar, enflasyon ile bütün işçilerin maaşlarının asgari ücrete gerilediğini “Örgütlenme devam ederken Amazon, sendikaya üye olduğunu tespit ettiği işçileri aylık 2-3 atmaya devam ediyordu. Biz bir müzakere zemini yaratmak için eylem öncesinde deponun yönetimine işçiler aracılığıyla çeşitli dilekçeler gönderdik. Sendikanın kendi kurumsal hesaplarından yazdık. Bir türlü muhatap alınmadık. En son geldiğimiz süreçte asgari ücrette Temmuz farkında yüzde 30 gibi bir rakamı depo işçileri kabul etmedi. Bir sene önce Amazon depo işçileri asgari ücretten 600-700 lira gibi bir fark alıyordu. Ocak ayında yapılan zamlarla beraber işçiler tamamen asgari ücrete geçirildi. On yıldır çalışan kişi de asgari almaya başladı, dün giren işçi de asgari almaya başladı” diye belirtti.

‘İşçilerin gece yarısı giriş kartlarını iptal ettirip attılar’

İşçilerin dilekçe vermesi üzerine yönetim ile görüşme yapıldığına dikkat çeken Acar, görüşme ertesinde işçilerin gece vardiyasında habersiz işten çıkarıldığını “Bin işçi bir dilekçe hazırlayarak yukarıya verdi. Görüşmeler yapıldı ve gece vardiyası itibariyle işçiler depo değişikliği dayatılarak başka illerde asla gidemeyecekleri yerlerde çalışma verildi. Dilovası’ndaki bir işçinin Sancaktepe’de ya da Esenyurt’a gelebilmesi araçsız mümkün değil. İşçiler bunu kabul de ettiler, ona rağmen gece yarısı kartları iptal ettirilip atıldılar. Geldiğimiz noktada 33 tane işçi arkadaşımızın sözleşmesi feshedildi. Hızlıca hesaplanan tazminatlarla eksiklerinin de olduğu paraları hesaplara yatırıp depodan uzaklaştırıldılar. Dünyanın en ahlaksızca işten çıkarılma şekli gece vardiyasına gelen cebinde parası olmayan işçinin Gebze’nin tepesine bırakılıp eve dönmesini beklemektir. Gece yarısı işçilerin ulaşımıyla da ilgilenmek zorunda kaldık” diye açıkladı.

‘İşçilerin mesaileri ve hayatlarından çalınıyor’

Acar, işçilerin taleplerini “Bugün direnişin ikinci günü, işten atılmaları durdurmak ve işçilerin talep ettiği ücret zamları var. İşçiler 11-12 saat çalışıyor. Mesaileri ve hayatlarından çalınıyor. İşe iade olmak isteyen işçiler var. Bu işe iadeler gerçekleşecek. İsten atılmalar son bulacak ve işçilerin ücret talebi karşılanacak. Bunun için direniyoruz. Direniş için herhangi bir süre belirlemedik ama Amazon Türkiye’de daha yeni Ocak itibariyle Amazon’un kendi deposu kuruluyor. Şu an inşaatı devam ediyor. Ocak’ta alımlara başlayacak. Orada da korkunç bir çalışma rejiminden bahsediyoruz” diye sıraladı.

‘İşçileri 24 saat denetleyebildikleri bir mekanizma kurulmuş’

Amazon’un yeni yapılan deposunun klasik anlamda bir işyeri olmadığını vurgulayan Acar, işyerinde uygulanan mobbinglere “Sadece bir depo, patron, klasik anlamda bir işyeri olarak bakamıyoruz. İçerisinde panoptikonların olduğu gözetleme kuleleriyle cezaevi sistemi gibi organize edilmiş. Opeks denen ekipler var. İşçiler bunlara ‘gardiyan’ diyorlar. Kendi peşlerinde, bütün iş gücü işçilerin fotoğraflarını almak, iş güvenliği almadıkları, eldiven, iş ayakkabısı almadıkları işçileri bunları giymediği için tutanak tutup primlerini kesmek, setcardlarını kesmek. Bütün gün yapılan böyle bir sürü muamele var. Sadece çalışma gününüzü saatinizi kontrol etmiyor aslında hapishane koğuşunuz. İşçileri 24 saat denetleyebildikleri bir mekanizma kurulmuş. Dünyanın birçok yerinde iş yerleri cezaevine çevrilmiş durumdadır” örneklerini verdi.

‘Bazen kodlarla hırsızlıkla suçlayarak atıyor’

Acar, personel seçiminin de depoda işçileri kontrolde etkili olduğunu “Şu an bizim direndiğimiz Ceva’nın bünyesinde faaliyet yürüten depo Gebze Tavşanlı’da Ceva 3 diye geçiyor. Amazon’un kendisinin de Tuzla’da bir inşaatı devam eden deposu var. Şu anki depo 28 bin metrekarelik kocaman bir depodur. Binlerce işçi çalışıyor. Amazon deposu, Türkiye’de en kalabalık ve en yoğun çalışılan depolardan bir tanesidir. İşçilerin geneli genç ve üniversite mezunu, dünyanın en ağır işçiliğini oralarda ve rıza göstertiliyor. Dünyanın birçok yerinde eski asker emeklileri, güvenlikçiler üzerinden sağlanıyor. Bir kırbaçları yok ama sendikalı olduğunu tespit ettiğinde asla tahammülü yok. Örgütlenme ve yan yana geliş istemiyor. Bulduğunu atıyor. Bazen kodlarla hırsızlıkla suçlayarak atıyor. Bazen direnci zayıf olduğu yerde işçi güçlü hissediyorsa tazminatını vererek atıyor. 4-5 yılını belki 10 yılını veren işçilerin kendisi bir gece vardiyasında sokaklara atılabiliyor. Amazon’a topyekûn direniyoruz. Bu meselenin sadece bizim meselemiz olmadığını söylüyoruzdiye ifade etti.
Yorum yaz