Ülkede, 25 Eylül'de yapılacak erken genel seçimler öncesinde İtalyan siyasetinde, sağ ve sol cephelerde seçim kampanyasına yönelik çalışmalar ve gündemdeki konulara yönelik tartışmalar sürüyor.
Kamuoyu yoklamalarında oy oranı yüzde 23-25 bandında gözüken aşırı sağcı FdI'nin lideri Meloni, İtalya'nın Akdeniz üzerinden maruz kaldığı kaçak göç akınını önlemek üzere dikkat çeken bir çıkış yaptı.
Bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, kaçak göçmenlerin hareket ettiği noktalarda durdurulması gerektiğini belirten Meloni, "Kaçak göçmenlerin gelmesi sorunu bir deniz ablukasıyla ele alınmalı." dedi.
Meloni, Avrupa Birliği (AB) kurumlarının Afrika'da göçmen karşılama merkezleri oluşturması, göçmen teknelerinin hareket etmesinin önlenmesi ve kimin mülteci olma hakkı olup olmadığını değerlendirmesi için de Libya ile müzakere etmesi gerektiğini söyledi.
FdI liderinin bu çıkışı, ülkede tartışma konusu oldu.
Meloni'nin merkez sağ ittifak içindeki ortakları Lig Partisi ve Forza Italia (FI) "denizden abluka" önerisine mesafeli yaklaşırken, Eski Temsilciler Meclisi Başkanı ve göçmen hakları savunucusu Laura Boldrini, "Meloni, bu önerdiği şeyin uluslararası hukuka göre bir savaş nedeni olarak kabul gördüğünü biliyor mu?" ifadeleriyle tepki gösterdi.
Diğer yandan Meloni, bir radyo kanalına yaptığı açıklamada da merkez sağ ittifakın içinde seçimi kazanması durumunda başbakanın kim olacağı tartışmalarına değindi. Seçimin favorisi gözüktüğüne atıfta bulunan Meloni, "Eğer, FdI daha çok oy alırsa başbakanın adı benimki olacak." dedi.