Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ederek Memleket Partisi’ne geçen ve daha sonrasında Memleket Partisi’nden de ayrılan İzmir Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin AK Parti’ye geçeceği iddia edildi. Çelebi, iddialar üzerine yaptığı açıklamada bağımsız kalacağını belirtti ve milli güvenlik konularında Cumhur İttifakı'na olan desteğini yineledi. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Çelebi’nin siyasi kariyerini ve iddiaların gelecek seçim için ifade ettiklerini Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.
Baş, Çelebi’nin geçmişini ve siyasal olarak neyi temsil ettiğini “Toplum siyasetin içinde ahlaki değerleri muhafaza edebilen ve bunları sürdürebilen siyasi partiler ve kişiler beklerken karşılarına çok farklı tablolar çıkabiliyor. Bu arkadaşımız, sayın vekilimiz dışarıdan bakıldığında bir siyasi partinin lideri değil. Bir dernek, toplumsal bir duruşun önderi değil. Burada bir vatandaşımızdan bahsediyoruz. Geçmişte Ergenekon ile birlikte belirli mağduriyetler yaşamış ve FETÖ’nün kumpaslarından zarar görmüş. PKK ile mücadelesi gündemde olan TSK’nın, kahraman ordumuzun bir parçasıdır. Terör yapılanmasının karşısında bu güne kadar yer almış bir kişi olarak görüyoruz. Günün sonunda Ergenekon’un savcısı yerine koyulabilecek değil, o tarihlerde Cumhurbaşkanımızın bizatihi açıklaması var. Buraya yakınlaştığını görüyoruz” diye betimledi.
‘Kişi belki de bir iradenin siyasetteki yansımasıdır’
Mehmet Ali Çelebi’nin kendi dışında bir iradenin yansıması olabileceği ihtimalini yorumlayan Baş, parti değiştirme kararlarını alması konusunda “Burada şunu anlamak lazım, kişi belki de bir iradenin siyasetteki yansımasıdır. Bir toplumsal fikrin önderi, bir siyasi iradenin başında olursunuz ve belirli kararlar verirsiniz. Kurmaylarınız, çevreniz, eşrafınız vardır. Kararlar verir, konuşmalar yaparsınız ve bir yola kendi siyasi iradenizi itersiniz. Bu bir tercih ve yöntemdir. Olabiliyor, gözlemleyebiliyoruz fakat TSK’dan çıkan ve terörize faaliyetlerle çatışmış birinin bunu yapıyor olması belki de bir iradenin siyasetteki yansıması gibidir. Bunu bir iddia değil varsayım olarak söylüyorum: Belki de birileri ‘Mehmet Ali, sen Cumhuriyet Halk Partisi’nden milletvekili ol’ dedi. Daha sonra belki de ‘Mehmet Ali, sen CHP’den uzaklaş’ dedi. Memleket Partisi vekili ol, şimdi uzaklaş. Şimdi belli bir süre tek başına vekillik yap, günün sonunda sen AK Parti’ye yaklaş. Böyle bir istişarenin sonucu olabilir” yorumunda bulundu.
‘Bir yapının AK Parti’ye bir dönem daha süre tanımak için böyle bir yakınlaşması söz konusu olabilir’
Baş, Çelebi’nin siyasetteki yönelimlerinin siyasi hayata dair ifade edebileceklerini “Bunu söylememin sebebi, böyle bir durum bende kötü koku algısı yaratıyor. Belki de bir irade Türkiye’de anti terör yapılanması içinde olan Türk milletinin ve devletinin tarihinin, kültürünün savunucusu olan ve güçlü bir şekilde ayakta kalması gerektiğini savunan düşünen bir yapının AK Parti’ye bir dönem daha süre tanımak için böyle bir yakınlaşması söz konusu olabilir. Böyle yapıların Türkiye’de varlığı olduğu ve olacağı konuşuluyor. Bu yapının bir tercihi sonucu ise benim için ve Türk siyaseti için üzücü bir durum olur. Çünkü AK Parti sürekli milli ve dini değerleri kullanan ama gayri milli ve gayri dini politikalar izleyen bir parti olarak karşımızda duruyor. Aklıselim yapının siyasetin içindeki figürlerini bu şekilde yönlendirdiğini gözlemlersek bu Türkiye adına gerçekten milli bir yapının kalmadığını veya çok ciddi bir şekilde yozlaştığını gösterebilir. Bu bir ihtimaldir” diye aktardı.
‘Altılı masada ve diğer partilerde ne kadar Mehmet Ali Çelebi var’
Muhalefet partilerinde Çelebi’nin yaklaşımına sahip başka kişilerin varlığını sorgulayan Baş, Çelebi’nin yöneliminin gelecek seçimler için ifade ettiği olası planları “Muhalefet kanadının şuna bakması gerekiyor; içimizde daha ne kadar Mehmet Ali Çelebi var? Altılı masada ve diğer partilerde ne kadar Mehmet Ali Çelebi var? Ne kadar talimata, emre veya maddi bir beklenti ile koltuk sevdasıyla duruşunu, partisini, Türkiye’nin geleceğini başkalarına tapulama potansiyeli olan kaç kişi daha piyasada dolaşıyor? Bunu da bilmek lazımdır. Mehmet Ali Çelebi terörle mücadele etmiş, FETÖ operasyonlarında mağduriyet yaşamış bir insandır. Bu kişi hükümet tarafından sarılıp sarmalanacak, öyle görünüyor. Belki de seçim sürecinin belirli terörize faaliyetlere maruz kaldığımız biçimde yürütülebileceği ihtimalini aklıma getiriyor, tehlikeli ve problemli bir ihtimal” diye konuştu.
‘Seçmenin üzülmesini gerektirecek bir durum yok’
Baş, seçmenin üzülmemesi gerektiğini “Bu nasıl olabilir? Belki belirli dış güçler hükümetin paydasına bunu organize edebilir. Farklı yöntemlerle bunlar ortaya çıkabilir. Türkiye’de seçim atmosferi milli değerlerin öne çıkarıldığı bir süreçle yönetilebilir ve bu süreçte güçlü silahlar olarak kullanılacak belki Ergenekon mağdurları ortaya çıkarılacak. Bu da bir ihtimaldir. Yaşananlara saygı duyuyorum, azımsanacak değil ama biz bunları yaşayan kişileri hemen kahramanlaştırmak gibi bir toplumsal reflekse sahibiz. İnsanlara haddinden fazla değer verdiğimiz noktada üzülen biz oluyoruz. Bunu sosyal ilişkilerimizde de iş hayatımızda da yaşıyoruz. Seçmenin üzülmesini gerektirecek bir durum yok. Bazen çok ufak bir pahaya adam tanımış oldum denir” diye söyledi.