POLİTİKA

Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'nun Uludere ziyaretine tepki: Türkiye’de 'Roboski' diye bir yer yoktur

MHP lideri Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2011 yılında Uludere'de hayatını kaybeden 34 kişinin ailesine yaptığı ziyaret için ''Su katılmamış bir provokatörlüktür'' dedi. Bahçeli ayrıca "Kılıçdaroğlu özellikle şunu bilmelidir ki, Türkiye’de “Roboski” diye bir yer yoktur, olmamıştır, olmayacaktır" dedi.
Sitede oku
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 28 Aralık 2011’de Uludere'de yaşamını yitiren 34 kişinin yakınlarını ziyaret etmek için Şırnak’a giden Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi.
Tepkisini yazılı bir açıklama ile duyuran Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
"Kılıçdaroğlu özellikle şunu bilmelidir ki, Türkiye’de “Roboski” diye bir yer yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Roboski tanımlaması, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kast etmek, taş koymak, pusu kurmak, ateş açmak, bölücülüğe hizmet etmektir. Kılıçdaroğlu Kürt kökenli kardeşlerimi istismar çemberine alarak hissiyatlarını kanatmayı siyaset zannedecek kadar art niyetli, heveslerini kaşımayı helalleşme adıyla tevil edecek kadar da izansız ve kalpsizdir. Uludere’den Roboski, Türkiye’den de Kürdistan çıkarmayı düşleyen kim olursa olsun akıbeti felakettir, bu çerçevede yanlış hesap yüklü bir maliyetle Türk milletinin kutlu iradesine çarpıp bölücü ittifakın tepesine binecektir. Türkiye’nin her başarısı, her milli kazancı, yüreklerimizi sevince boğan her atılımı CHP başta olmak üzere, zillet ittifakının diğer ortaklarında derin ve tedavisi imkansız hayal kırıklıklarına neden olmaktadır." ifadelerine yer verdi.
POLİTİKA
Kılıçdaroğlu: Uludere olayını aydınlatacağıma dair söz vermek için buraya geldim

'Bizim nazarımızda PKK ile FETÖ arasında hiçbir fark yoktur'

Bahçeli Millet İttifakını FETÖ konusunda da eleştirdi ve şunları kaydetti:

"Bunun yanında FETÖ de ahtapot gibi bu ittifakı sarmış, uyuşturmuş, akıl ve siyasetine ambargo koymuştur. Artık hiçbir şey gizli saklı değildir. PKK’nın yıllardır siyasallaşma arayışlarına refakat eden HDP’nin hala ve henüz siyaset ve demokrasi hayatından çıkarıl(a)maması büyük bir risk ve tehlike olarak karşımızda duruyorken, FETÖ’nün zillet ittifakında siyasal taban tutma çabaları da bir diğer vahim gelişme halinde belirginlik kazanmış durumdadır. Görülen ve görücüye çıkarılan yakıcı gerçek şudur ki, FETÖ’yü siyasallaştırmak için zillet ittifakı aynı zamanda kuluçka, aynı zamanda kundak işlevi görmektedir. Ve bütün amiller, bütün ameller buna işaret etmektedir. Terör örgütü olan Gülen hareketi zillet ittifakını taşıyıcı beden olarak kullanırken, buna karşılık hiçbir itiraz veya aykırı ses bugüne kadar duyulmuş değildir. Herkes dürüst bir şekilde siyaset muhasebesini yapmak zorundadır. CHP ve diğer vagon partileri eğer FETÖ’yü siyasallaştırma hususunda gizil ve gizli bir hedefin takipçisi ise bunu milletimizin karşısına çıkıp anlatacak yürekli tavrı gösterebilmeli ve kararı da Türk milletine bırakmalıdırlar. Bizim nazarımızda PKK ile FETÖ arasında hiçbir fark yoktur. PKK’nın yörüngesine sabitlenen zillet partilerinin FETÖ’nün siyasette açık seçik temsil noktasına gönüllü olmaları malumun ilanı, bilinenin ibrası şeklinde okunacak, böyle de yorumlanacaktır. Hiç kimse minderden kaçmamalı, kaçak güreşmemelidir. Siyasi namus gereğince herkes tercihini yapmalı, nerede durduklarını, kimlerle yanak yanağa verdiklerini, nasıl bir emel ve hedef birlikteliği içinde yer aldıklarını açıklamalıdır. Türkiye’nin aleyhine konuşlanan Biden muhalefeti PKK’yla FETÖ’nün oksijen çadırıdır, soğuk hava deposudur, siyasi sığınağıdır. "

'ABD’nin siyasal sistemine Gülen hareketinin de partileşerek girmesinde yarar vardır'

"2023 yılına yaklaştığımız şu günlerde kartlar açık oynanmalı, aziz milletimiz şeytani hesaplarla rahmani haysiyeti tefrik ve teşhis eden basiretiyle karanlık senaryoları yırtıp atmalıdır. Madem Biden’ın muhalefeti vızır vızır faaliyet halindedir, o halde FETÖ’nün siyasallaşmasına sözde demokrasi, insan hakları ve özgürlükler adına ABD’nin ortam açması, destek çıkması, fırsat sunması tutarlılık olarak değerlendirilecektir. ABD’nin siyasal sistemine tıpkı Demokratlar ve Cumhuriyetçiler gibi Gülen hareketinin de partileşerek girmesinde yarar vardır. Teröristbaşı Gülen’i Türkiye’ye iadeye yanaşmayan ABD yönetimi, Washington ile Pensilvanya arasında casusluk ve istihbarat köprüsü değil, siyasi bağlantı kuracak tavrı gösterebilmelidir. Şayet arzu ediliyorsa, Gülen hareketine kurdurulacak muhtemel parti ABD siyaseti ve zillet ittifakıyla eşzamanlı diyalog kanallarını da netleştirecek, 15 Temmuz’un planlayıcıları ve uygulayıcıları gecikmeyle de olsa aynı çatının sütunları halinde buluşacaklardır. Türk milleti zemzem diyerek zehir servisi yapanları tanımaktadır. Türkiye düşmanlığının ulaştığı mesafe de ortadadır. 2023 yılı bu düşmanlığın sökülüp atılacağı muazzam bir milat olacaktır. Cumhur İttifakı bu kutlu hedefe ulaşmaya hazırlıklıdır, kararlıdır, yeminlidir. FETÖ’yü ve PKK’yı artan dozlarla siyasal alana çekmek için kapalı devre iş tutanları, bu uğurda faaliyet içinde olanları Türk milleti asla affetmeyecek, bunları gelmeden tarihin çöplüğüne fırlatıp atacaktır."
Yorum yaz