Çekici şoför olarak çalışan işçi, oğlunun gözaltına alındığı haberi üzerine amirlerine bilgi vermeden oğlunun işlemlerini takip etmek için Emniyet Müdürlüğü'ne giden işçi, üç gün devamsızlık yapınca işten çıkarıldı.
Yapılan görüşmelere rağmen tazminat alamayan işçi, soluğu İş Mahkemesi'nde aldı. Davacı, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, yazılı savunmasının alınmadığını, feshin haksız olarak yapıldığını iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının faiziyle birlikte tahsilini talep etti. Davalı şirket ise davacının iş sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının görev yerini terk ederken hiç kimseye bildirimde bulunmadığını ve izin almadığını, sözleşmenin haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddini istedi.
Mahkeme; davalı işveren tarafından davacının iş akdinin haklı sebeple feshedildiği kanaatiyle kıdem ve ihbar tazminatının reddine ücret alacaklarının ise kısmen kabulüne karar verdi. Taraflar, istinaf başvurusunda bulundu. Bölge Adliye Mahkemesi, itirazı reddetti. Bu kez davacı işçi kararı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
'Her devamsızlık fesih sebebi değildir'
Emsal kararda, her devamsızlığın haklı fesih sebebi sayılamayacağına dikkat çekildi. Kararda, "Somut uyuşmazlıkta; davacı iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı işveren ise davacının devamsızlık yaptığını, feshin haklı nedene dayandığını savunmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının 3 gün peş peşe işe gelmediği ve hakkında tutanak tutulduğu anlaşılmaktadır. Davacı işe gelmeme gerekçesini, oğlunun bir suçtan göz altına alınması/tutuklanması sebebine dayandırmıştır. Davacının oğlunun davacının savunmasında belirtilen tarihlerde gözaltına alınmasına ilişkin iddianın doğruluğu araştırılarak, bu iddianın doğru olmadığının anlaşılması halinde şimdiki gibi karar verilmesi gerekir. Ancak iddianın doğruluğu halinde davacının devamsızlığı haklı bir mazerete dayanacağından, bu durumda işverence gerçekleştirilen feshin geçerli neden teşkil edeceği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır. Açıklanan nedenle eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir" denildi.