İşte HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç’un söyledikleri:
‘’Sağlık çalışanlarının sorunları hakkında çeşitli defalar kanun teklifi verdik, önergeler verdik. Ayrıca bu konudaki yapılmış olan kanun değişikliklerine birlikte imza attık ama yetersiz olduğunu bilerek. TTB’ye yönelik kapatılsın söylemlerinin karşısında durmaktan en ufak bir adım geri durmadık. Sağlık çalışanları hakkında eksik ne varsa yapılmalıdır ve bunun için bütün partiler bir araya gelip hazırlık yapıp, kanun teklifi üzerine anlaşıp bir an evvel çıkarmalıdır. Ayrıca TTB’nin bize ilettiği kanun teklifi örneği de var ve biz TTB ile aynı fikirlere sahibiz.
Buradaki sorun, CHP’nin bu konuda görüşme yapmak için hangi gün uygundur diye nezaket açısından bile olsa görüşümüzü almaması. Uygun günü saptamak, kanun teklifi üzerine konuşmak gerekirdi çünkü Meclis olağanüstü toplanacak. Öncesinde komisyon çalışması yapılamayacağı için böyle bir adıma ihtiyaç vardı. İmza toplanıp bir olağanüstü toplantı yapılması meselesi çok sık olan bir durum değil. Çok meşrudur, haklıdır ama siyasi nezaket gereği en azından muhalefet partilerinin kendi aralarında görüş alışverişi yapmaları gerekir ama yapılmadı. Biz bunu oldu bittiye getirmek anlamında değerlendirdik ve böyle bir tutum aldık. Meclis başkanı toplantı çağrısı yaptı ve parti olarak hemen açıklamamızı gerçekleştirdik. Dolayısıyla öncesinde CHP’li yöneticilerle görüşme imkanımız olmadı ki, onlar da bizi bu konuda aramadılar.’’
'Telafi edilebilir bir konu'
‘’AK Parti’nin Türkiye’yi yönetme tarzı var, çoğulculuk zihniyeti. Çoğunluğum var ve her şeyi istediğim gibi yaparım gibi bir tarzı var ve Meclis’te de vurguluyor zaten bu tarzı. Türkiye’de eğer yeni bir döneme açılış yapacaksak ve gerçekten yeni bir demokrasiyi inşa etmek için adımlar atacaksak o zaman herkes buna uygun davranmalı diye düşünüyoruz. Aynı tarzın ortaya çıkması açıkçası bizi memnun etmez. Türkiye’yi nasıl yönetmek istediğinizi buradan gösterebilirsiniz. Kanun teklifini kimseye sormadan ben imzaları topladım deyip, çağırıp, hadi gelin görüşelim demek çok uygun bir tarz değil. Bildiğimiz ve gördüğümüz bir tarzı devam ettirmek gibi geliyor.
Türkiye’de yoğun bir gündem var ve bazı eksikler olabilir ve eğer öyle bir şey ise telafi edilebilir bir konudur. Seçim tartışmasına dönüştürecek gibi bir anlayışımız yok ama en azından Meclisteki ilişkiler muhalefet partileri arasında düzeyli bir ilişki oldu ve bu konuyu da düzeyli şekilde sürdürmek gerekir.’’