GÖRÜŞ

‘Afrika ülkeleri, tahıl koridorundan çıkacak gıdada kendilerine öncelik verilmesini bekliyor’

Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında, 22 Temmuz'da İstanbul'da imzalanan anlaşma ile ‘tahıl krizi’ çözüme kavuştu. Anlaşma ile krizden en çok etkilenen Afrika rahat bir nefes alırken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise bölgeyi ziyaret ediyor. AFAM araştırmacısı Aydın, gelişmeleri Sputnik’e değerlendirdi.
Sitede oku
22 Temmuz'da İstanbul'da, Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında Ukrayna tahılının çıkarılması için tahıl koridoru kurulmasını öngören 'Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi'nin imzalanmasının ardından tahıl koridoru faaliyetlerine başladı.
Ukrayna’nın Karadeniz’e döşediği mayınlar nedeniyle ortaya çıkan bu krizin çözümü ile Afrika kıtası da büyük kayıplara yol açabilecek krizden kurtarıldı.
Ukrayna krizi
Rusya: Tahıl anlaşmasıyla kurulan Ortak Koordinasyon Merkezi, İstanbul'da faaliyetlerine başladı

‘Tahıl koridoru anlaşması, Afrika'da memnuniyetle karşılandı’

“Amerikan Dış Politikasında Afrika” kitabının yazarı ve Afrika Araştırmacıları Derneği (AFAM) Araştırmacısı Hasan Aydın, Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, tahıl koridorunun Afrika için çok önemli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Krizden önce Afrika ülkelerinin yarıya yakını buğday ithalatının toplamda yüzde otuzundan fazlasını Rusya ve Ukrayna'dan gerçekleştiriyordu. Hatta Somali gibi gıdaya erişim noktasında problemler yaşayan bazı ülkelerde bu oran yüzde doksanlara kadar çıkabiliyordu. Bu nedenle, Şubat ayında başlayan kriz Afrika ülkeleri için ciddi bir sınav niteliğinde. Ortaya çıkan tablo dünyayı olduğu gibi Afrika'yı da olası bir gıda krizinin eşiğine getirdi. Çatışmalar nedeniyle Ukrayna buğdayının uluslararası pazarlara sevkiyatında yaşanılan aksaklıklar, kıta ülkelerinde gıda fiyatlarının hızla yükselmesine ve kıtlık riskinin belirmesine yol açtı. Örneğin, geçmişte kıtlık konusunda en fazla mağduriyet yaşayan ülkelerinden biri olan Somali, savaşın başlamasıyla beraber bir kez daha açlık kaynaklı ölümlerle gündeme gelmeye başladı. Bu nedenle, İstanbul'da imzalanan tahıl koridoru anlaşması, Afrika'da memnuniyetle karşılandı. Anlaşmayı tebrik eden Afrikalı liderlerin, şimdiki hedefi ya da beklentisi ise buğdaya erişim konusunda kendilerine öncelik verilmesi. Anlaşma başarılı bir şekilde uygulanabilir ve Ukrayna buğdayı Karadeniz üzerinden hızla pazarlarına kavuşabilirse tahıl koridoru anlaşması gıda krizi noktasında kıta ülkelerinin elini rahatlatabilecek bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor.”

‘Birçok Afrika ülkesi BM’de Rusya’yı hedef alan oylamalarda çekimser kaldı’

Tahıl krizinin çözülmesinin hemen ardından Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da Mısır, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya ve Uganda’yı kapsayan Afrika turuna başladı. Bu turun Rusya’nın Batı’yla olan ilişkileri ve gıda krizi ikilemi üzerinden okumanın mümkün olduğunu kaydeden Aydın, şöyle devam etti:
“Batı’yla ilişkilerinde zaman zaman problemler yaşayan ülkeler genellikle Afrika’daki etkilerini arttırmaya çalışıyorlar. Bu durumu Türkiye, Çin ve hatta Kuzey Kore örneklerinde görebiliriz. Bahsi geçen durumun nedeni yalnızca ekonomik faktörler değil. Aynı zamanda diplomatik manevralar da uluslararası siyasetteki nüfuzunu arttırma ya da aleyhinde hareket eden diğer aktörleri dengeleme arayışındaki ülkelerin kıta ülkeleriyle yakınlaşmalarına yol açıyor. Afrika ülkelerinin sayıca çok olmalarından dolayı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu gibi çeşitli uluslararası forumlarda ciddi bir temsil gücüne sahip olması ise bu durumu teşvik ediyor. Ukrayna savaşının patlak vermesiyle birlikte Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen oylamaları ve Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırım girişimlerini düşünelim. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un bu günlerde ziyaret ettiği ülkelerin bazıları da dahil olmak üzere birçok Afrika ülkesi Rusya’yı hedefleyen söz konusu oylamalara ve yaptırım girişimlerine temkinli yaklaşarak çekimser kalmıştı. Lavrov da Mısır ziyaretinde kıta ülkelerinin ‘adil, dengeli ve sorumlu’ olarak ifade ettiği bu yaklaşımını olumlayan açıklamalarda bulundu. Kısacası, Lavrov’un Afrika ziyareti Rusya’nın kıta ülkeleriyle diplomatik ilişkilerini geliştirme isteği olarak yorumlanabilir, ki son donemde yaşanan gelişmeler düşünüldüğünde bu yönde bir tavır da son derece olağandır.”

Kahire’de yerel parayla ticaret vurgusu

“Lavrov’un, Kahire’de ‘ticaretin yerel para birimleriyle yapılabileceği’ vurgusu da dikkate değer” diye sözlerine devam eden Hasan Aydın, “Batı’yla ilişkilerinde çeşitli sorunlar yaşayan ülkelerin sık sık gündeme getirdikleri bu söylem, aslında Batı’nın siyasi ya da ekonomik düzeninin vazgeçilmez olmadığı ve gerektiği takdirde alternatif yöntemlerin bulunabileceği uyarısı anlamına geliyor. Gelinen noktada Afrika ülkeleri, Rusya’nın yaptırımlardan daha az etkilenmesi noktasında bir katalizör işlevi görebilirler” ifadelerini ekledi.
Ukrayna krizi
Lavrov: Batı, Kiev'e martta İstanbul'daki anlaşma temelinde Rusya ile müzakereyi yasakladı

‘En can alıcı nokta gıda krizi’

Lavrov’un Afrika turunun ‘en can alıcı noktası ise gıda kriziyle alakalı olacak’ diyen Aydın, değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı:
“Batılı medya kuruluşları ise bu krizin en büyük sorumlusu olarak Ukrayna savaşını, yani Rusya’yı gösteriyorlar. Dolayısıyla, Rus Dışişleri Bakanı’nın Mısır, Demokratik Kongo Cumhuriyeti Etiyopya ve Uganda ziyaretleri bir anlamda Afrikalı muhataplarını gıda krizinin kendilerinden kaynaklanmadığı hususunda ikna edebilmek için de uygun bir zemin sunuyor. Bu doğrultuda, Lavrov’un Mısır’da Batılıları yaptırımlar ve gıda krizi konusunda gerçeği saptırmakla suçlaması da, bu meselenin Afrika ziyaretindeki yeri ile ilgili önemli ipuçlarını barındırıyor.”
Yorum yaz