Van'da göldeki adalar ile kıyılarda, balık göçünün bitmesiyle ortaya çıkan besin azlığı ve aşırı sıcaklar nedeniyle martı ölümlerinde artış yaşandığı belirlendi.
Birçok kuş türüne ev sahipliği yapan Van Gölü havzasında, Adır, Çarpanak, Akdamar ve Kuzu adalarını yaşam alanı olarak belirleyen martıların bir kısmı telef oldu.
Söz konusu bölgelerde araştırma yapan ve kuşlardan numuneler alarak laboratuvara gönderen Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğü görevlileri, Van Gölü kıyılarındaki incelemelerini sürdürüyor.
Martıların, 15 Nisan-15 Temmuz dönemlerindeki inci kefali göçünün sona ermesi nedeniyle ortaya çıkan besin azlığı ve aşırı sıcakların etkisiyle öldükleri değerlendiriliyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürü Mustafa Şentürk, AA muhabirine, Van Gölü havzasının kuş türü bakımından zengin olduğunu söyledi.
Türkiye'deki 475 kuş türünden 232'sinin havzada yaşadığını belirten Şentürk, "Bu türlerinden biri Van Martısı. Van Gölü etrafından bulunan sulak alanlarda yaşamını sürdürüyor. Üremek için insan yaşamının az olduğu sessiz yerleri tercih ediyor. Adır, Çarpanak adaları en önemli üreme alanlarıdır" dedi.
Her yıl yaz aylarında toplu martı ölümleriyle karşılaşıldığını hatırlatan Şentürk, "Martılar, inci kefalinin göç ettiği dönemde balıkla besleniyor ve yoğun bir şekilde protein alıyor. Balık göçünün bitimiyle besin açısından ciddi anlamda sıkıntı yaşayan martılar strese giriyorlar" diye konuştu.
'Yakın takipteyiz'
Son yıllarda kuraklık, aşırı sıcaklar ve çevresel faktörlerin de etkisiyle sağlıklı olmayan, zayıf düşen martılarda toplu ölümler görüldüğünü belirten Şentürk, şunları kaydetti:
"Her yıl bu mevsimlerde karşılaştığımız bir olay. Yakından takip ediyoruz. Arkadaşlarımız sürekli sahada. Bundan önceki yıllarda yaptığımız çalışmalarda martı ölümlerinde mikrobik ve virüse bağlı bir ölümle karşılaşmadık. Arkadaşlarımız numuneleri aldı, laboratuvara gönderdik. Gelecek sonuçlarda, ölümlerin virüse bağlı olmayacağını düşünüyoruz. Panik gerektirecek bir durum yok."
"Her yıl bu mevsimlerde karşılaştığımız bir olay. Yakından takip ediyoruz. Arkadaşlarımız sürekli sahada. Bundan önceki yıllarda yaptığımız çalışmalarda martı ölümlerinde mikrobik ve virüse bağlı bir ölümle karşılaşmadık. Arkadaşlarımız numuneleri aldı, laboratuvara gönderdik. Gelecek sonuçlarda, ölümlerin virüse bağlı olmayacağını düşünüyoruz. Panik gerektirecek bir durum yok."
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Fen Fakültesi Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Durmuş ise Van Gölü havzasında martı popülasyonunun yüksek olduğunu aktardı.
Yaz aylarında özellikle yavru martıların öldüğünü belirten Durmuş, "Havzada yaptığımız çalışmalarda 50 bine yakın bir popülasyon yoğunluğunu tespit ettik. Adalarda üremelerini gerçekleştiriyorlar. İkinci üreme döneminde yeteri besin bulamayan yavrular ölebiliyor. İnsanlar ve hayvan açısından tehlike yaratacak bir salgın değil. Doğal bir faktör. Aşırı sıcaklıktan da etkileniyor. Önceki yıllarda kitlesel ölümlerde insanları etkileyecek bir durum göremedik, bu sene de böyle bir olumsuzluk beklemiyoruz. Yoğun popülasyonlar içerisindeki bu ölümler ekolojik olarak normal karşılanmalı." diye konuştu.