Koç Üniversitesi işçisi Levent İşler, temizlik işleri yapan taşeron Eurest Service firması ve Koç Üniversitesi’nin işçilerin bayram ikramiyesi ve sosyal hak taleplerine karşı gösterdiği tutumu ve başlattıkları mücadeleyi Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
İşler, eylemleri öncesinde taleplerini ilettiklerini “Bir süreç başladı. Hayat geçimsizliğinin ve pahalılığının bize vermiş olduğu handikaplardan dolayı işçiler olarak örgütlendik. İki tane talepte bulunduk. Bu iki talebi 103 tane imza toplayarak Koç Üniversitesi Genel Sekreterliği’ne ilettik. Cevabını almak için bekleme sürecine geçtik. İşimize rutin bir şekilde devam ettik. O esnada mobbing uygulamaları bize devam etti. Biz yine yılmadık. Cevap almak istiyorduk. Bu süreçten sonra zaman geçti. Ramazan bitti, bayram geldi. Bayramdan sonra bize herhangi bir cevapla dönmediler. Kendi aralarında toplantı kararı aldılar. Toplantı yaptılar. Bu toplantıdan da sağlıklı karar kendilerince çıkaramadılar” diye belirtti.
‘Proje müdürü birkaç tane işçi arkadaşımızı kalkan edip bize karşı cephe açılmasını sağladı’
Taleplerine karşılık bir cevap alamadıklarını belirten İşler, “Biz de ne yapabiliriz diye işçi arkadaşlarla örgütlenip, topladığımız imzanın ne kadar güç ve kıymetli olduğunu birbirimize özgüven tazelemek amacıyla konuştuk. İşçi arkadaşlar içerisinde de iş kaybetme korkusu yaşayanlar oldu. Bunlar parmakla sayılacak kadar azdı. İmza da toplandı. Niçin imza topladıklarını da bilmiyoruz. Sonradan şunu çıkardık: Proje müdürü kendi etrafında birkaç tane işçi arkadaşımızı kalkan edip şirketin menfaatlerini kollamak amacıyla onları günlük-haftalık izinlerle kandırarak bize karşı cephe açılmasını sağladı” diye aktardı.
‘Yaptığımızın suç olduğunu söylediler’
İşler, imzayı Koç Üniversitesi Genel Sekreterliği’ne teslim ederken güvenlik güçlerinin tavrını “Bu tabii bizi yıldırmadı. Ondan sonra bize herhangi bir cevap gelmedi. Biz bu imzayı verirken güvenlik arkadaşlar ve amirleri bizi provoke etmek için her şeyi yaptılar. Biz provokeye gelmedik. Gayet demokratik bir şekilde o ortamda imzalarımızı verdik, dilekçemizi sunduk. Sonuç olarak cevap alamadığımız için görüntülerden bakarak ‘patronun karşısında işçi olmasın’ onlar için ağır basıyor. İçimizdeki 6-7 arkadaşı gözlemlediler. Bizi tek tek odalarına çağırıp görüşme yaptılar. Avukatla onların söylediği ama bizim için bir hükmü olmayan bir sözleşme okudular. Biz sonradan öğrendik ki yeni gelen işçilere yapılacak yeni sözleşme taslağı üzerinden bize imza attıracaklardı. Yaptığımızın suç olduğunu söylediler. Biz buna imza atmayacağımızı, verdiğimiz dilekçenin ve bulunduğumuz taleplerin arkasında olduğumuzu ve bu talepleri kazanmak için mücadelemize devam edeceğimizi onlara belirttik” diye açıkladı.
‘Koç Üniversitesi öğrencilerinin çok büyük desteklerini görüyoruz’
Öğrencilerin mücadelelerinde işçilere destek verdiğini belirten İşler, Ali Koç’un konu hakkında tutumunu “İçimizden birkaç arkadaşa ben de dahil olmak üzere bizlere idari izin vermeye başladılar. İçerden arkadaşlarımızla irtibatı koparmadık. Bu arada sağ olsun Koç Üniversitesi öğrencilerinin çok büyük desteklerini görüyoruz. O süreci de onlarla geçirdik. 2013’ten kalma toplu bir işten çıkarma olayı yaşanmıştı. O zamanki direnişin ruhu bizde canlandı açıkçası. Ali Koç’un okula geldiği dönemde öğrenci arkadaşlarımız bilhassa güvenlik duvarını delip Ali Koç ile yüz yüze gelerek vermiş olduğumuz dilekçeyi kendilerine okudular. Onu dinledikten sonra Ali Koç’un Genel Sekreter’e dönüp ‘bu gelişmelerden haberiniz var mı’ diye sorduğunda Genel Sekreter’in kem küm yaptığını gözlemliyoruz. Bu Twitter’a düşmüştü. Ali Koç’un ‘Anladım, Sibel Hanım. Burada bir soru işareti görüyorum. Demek ki siz kağıdın yüzüne de bakmamışsınız. Derhal işçi ve öğrenci arkadaşların şikayetleri ve talepleri bir şekilde değerlendirmeye alınsın’ dediğini biliyoruz” diye betimledi.