AK Parti'nin avukatları Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan'ın asliye hukuk mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde, AK Parti'nin yasalara göre faaliyetlerini sürdüren siyasi bir teşekkül olduğu belirtildi.
Dilekçede, davalı eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki'nin sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan, AK Parti hakkında katlanılması mümkün olmayan suç isnadı ve iftiraların yer aldığı açıklamalar yaptığı aktarıldı.
Mahruki'nin, gerçek dışı iddialarla kamuoyunu yönlendirme ve toplum nezdinde partinin itibarını zedeleme kastıyla paylaşımlar yaparak, partinin kişilik haklarını alenen ihlal ettiği bildirilen dilekçede, şu değerlendirmeye yer verildi:
"Partinin bu denli çirkin ve mesnetsiz ithamlara maruz kalması, kurumsal kişiliğine zarar vermektedir. Bu asılsız isnatlarla müvekkil partinin adı, kişiliği, onur ve saygınlığı rencide edilmiş, itibarı zedelenmiş ve değerlerinin ihlali sonucunda manevi zararlar oluşmuştur. Paylaşımlar, bugün itibarıyla okunmaya halen devam edilmektedir. Müvekkil parti bir yandan hukuka ve mevzuata uygun bir şekilde siyasi faaliyetlerini, hedeflerini yerine getirmeye devam ederken, bir yandan bu asılsız iddialarla uğraşmak zorunda bırakılmaktadır. Parti aleyhinde paylaşımlar yapılarak eleştiri, düşünce özgürlüğü sınırları aşılmış, iddialar asılsız suç isnadı boyutuna ulaşmıştır."
Düşünce ve ifade özgürlüğü gerek ulusal gerekse uluslararası hukukta güvence altına alındığı hatırlatılan dilekçede, dava konusu paylaşımların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtildi.
AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları ile Yargıtay içtihatlarından örnekler verilen dilekçede, "İfade özgürlüğü sınırsız olmayıp, yine aynı düzenlemelerle kişilerin şeref ve haysiyetleri koruma altına alınmıştır. Bu düzenlemeler doğrultusunda da somut olayda davalı tarafından kullanılan sözler hiçbir şekilde ifade ve düşünce özgürlüğü, eleştiri sınırları içerisinde olmayıp açıkça kişilik hakkına tecavüz oluşturup manevi tazminat ödenmesini gerekli kılmaktadır" ifadeleri kullanıldı.
Partinin siyasi pozisyonu ve toplumdaki konumu gereği manevi değerlerinin açıkça zarar gördüğü kaydedilen dilekçede, bu kapsamda partinin kişilik hakları ve saygınlığına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle davalı Mahruki'nin 50 bin lira manevi tazminata mahkum edilmesi talep edildi.