"Çok özel bir grup var Türkiye'de. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısının başkanlığında çalışıyor bu ekip. Ben nerede, hangi konuşmada ne söylersem söyleyeyim ellerine alıyorlar. Bazen ben de 'buradan ne çıkaracaklar' diye merak ediyorum. Örneğin 'Allah bir' diyorum. Buradan ne çıkabilir ama onlar çıkartıyorlar. Öyle bir grup var. Benim anlattığım olay şu; gündüz toplantıya gelmeden önce Mustafa Ceceli'yi aradım. 'Mustafa, sen bana daha önce hacca gittiğini, orada tavaf edemediğini, göğsünde Türk Bayrağı olduğu için hacılar gelip, Türk Bayrağını öptüğünü, sonra da seni de tutarak Kabe'ye dönüp, Recep Tayyip Erdoğan'a hep birlikte dua ettiğinizi bundan dolayı da tavafı rahat yapamadığını söylemiştin hatırladın mı?' dedim. Kendisi de 'Hatırlamaz olur muyum? Ağabey o benim için önemli bir olay, size de anlattım ben bunu' dedi. 'Akşam bir toplantımız var ve Cumhurbaşkanımız da orada olacak. Senin adını vererek anlatabilir miyim?' dedim. 'Bunda kötü bir şey yok. Anlat ağabey' dedi. Ben de orada anlatırken bir müddet önce diye anlattım. Filistin'de, Kudüs'te bir dert varsa Cumhurbaşkanımız o dertle dertleniyor. Ben de bu hikayeyi bu şekilde Mustafa'nın kendisinden izin alarak anlatmıştım. Dün saydığım ekip başladı yine 'Ne zaman Kabe'ye gitti? Mustafa burada Türkiye'de ve şimdi şarkı söylüyor. Vay seni aramasının sebebi konser aramasıdır' gibi söylemler kullanmışlar. Ayıptır, biraz saygı duyun ne olur? Sizin gözünüz yok da gidin bir hacca orada insanlar kime dua ediyorlar bir bakın."