Johnson'ın 2019'da Theresa May'in istifasıyla göreve gelmesinden aylar sonra ortaya çıkan Kovid-19 salgını nedeniyle tüm dünyada toplanma, sokağa çıkma ve toplu etkinlik düzenleme yasakları uygulanmaya konuldu.
Tüm ülkede vatandaşların evlerinde dahi belirli sayının üzerinde kişiyle bir araya gelmesinin yasaklandığı dönemde Johnson'ın Başbakanlık Ofisi 10 Numara'da düzenlenen partilere katıldığı iddialarının ardından Johnson'a, parti üyelerinden, milletvekillerinden ve halktan istifa çağrıları gelmeye başladı.
Başta bu iddiaları yalanlayan Johnson, çeşitli etkinliklere Başbakanlık çalışanlarına teşekkür etmek gibi amaçlarla katılıp bir konuşma yaptığını, ardından da ayrıldığını belirtti.
Johnson, bu etkinliklerde hiçbir şekilde Kovid-19 kısıtlamalarının ihlal edilmediğini iddia ederken, istifa çağrılarına karşı Kıdemli Müsteşar Sue Gray'in konuya ilişkin raporunun sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğini söyledi.
Ancak Gray'in raporu, Johnson'ın ifadelerine göre kendisini bile dehşete düşürdü. Johnson'ın 12 partiye katıldığı, partilerde Kovid-19 kısıtlamalarının ihlal edildiği, temizlik ve güvenlik personelinin "kabul edilemez" muamelelere maruz bırakıldığı ifadelerinin yer aldığı raporun ardından Johnson özür diledi ancak istifa etmeyeceğini açıkladı.
Johnson'a, Haziran 2020'de kendi doğum günü partisine katıldığı gerekçesiyle para cezası da kesildi. Boris Johnson'ı istifaya götüren süreç
Mayıs ayında düzenlenen yerel seçimlerde yaşanan belediye ve belediye meclisi kayıpları da Johnson üzerindeki istifa baskısını artırdı.
İngiltere, Galler ve İskoçya'da 12 belediye ile 460'dan fazla belediye meclis üyeliğini kaybeden Muhafazakar Parti'nin Londra'daki kalesi niteliğindeki Wondsworth ve Westminster dahil 6 belediyeyi ana muhalefetteki İşçi Partisi kazandı.
Bu seçim, İskoçya'da ise üçüncü parti konumuna gelen Muhafazakarların son 10 yılda kazandığı en kötü ikinci başarısızlık oldu.
Johnson'ı bugünkü noktaya getiren olayların son halkası olan kabinedeki istifalar ise Muhafazakar Parti milletvekili ve Grup Yöneticisi Chris Pincher'e yönelik taciz suçlamalarının ardından geldi.
Haziran sonunda ortaya çıkan iddiaların ardından Pincher istifa etti, 1 Temmuz'da ise 10 Numara, Johnson'ın iddialarla ilgili bilgisi olmadığını açıkladı.
Ancak 5 Temmuz'da geçmişte Dışişleri Bakanlığında görev yapmış Lordlar Kamarası Üyesi Simon McDonald, 2019'da dönemin Dışişleri Bakanı Johnson'ın bakanlığın üst düzey yetkililerince Pincher hakkında bilgilendirildiğini açıkladı.
Johnson bu konuda ise Pincher'a görev verdiği için özür dilemiş ve büyük pişmanlık duyduğunu dile getirmişti.
Pincher'la ilgili iddialardan haberdar olmasına rağmen onu parti içinde görevlere getiren ve bilgisi olmadığını söyleyen Johnson, parti içinde ve dışında yalan söylemek ve sorumlu davranmamak suçlamalarıyla da karşı karşıya kaldı.
Tüm bu suçlamaların ardından son iki günde bazıları bakan olmak üzere hükümetten ve partisinden istifa edenlerin sayısı 60'a yaklaştı.
Kabinede ilk istifayı 5 Temmuz'da Maliye Bakanı Rishi Sunak ve Sağlık Bakanı Sajid Javid verdi. İkiliyi takip edenler arasında kabinede uzun süredir görev yapanların yanında yeni atananlar da yer aldı.