Bakan Bilgin: Türkiye, geçen yıl yüzde 11 ile dünyanın en fazla büyüyen iki ülkesinden birisi oldu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye İş Kurumu'nun (İŞKUR) genel müdürlük binasında düzenlenen, İl Müdürleri Hedef Performans İzleme Toplantısı'na katıldı.

Türkiye'nin nüfus artış hızının hızla düşmesine rağmen hala genç bir nüfusa sahip olduğunu belirten Bilgin, genç nüfus dikkate alındığında Türkiye'nin daha fazla istihdama ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Bilgin, Türkiye’nin 2000’li yıllardan itibaren doğunun yükselişi içerisinde yükselen ülkelerden birisi olduğunu belirterek, “Türkiye’nin diğer ülkelerden farklılıkları var. Birisi imparatorluk geleneğine sahip. Gelenek boşuna yaşanmış bir şey değildir. Oradan elde ettiğimiz olağanüstü bir birikim var. İkincisi Türkiye tarihsel olarak sahip olduğu mirası Anadolu coğrafyası üzerinde temsil ediyor. Burası Akdeniz’in merkezinde olan, dünya ticaret yollarının tarihsel olarak merkezinde olan bir yer. Bugün de dünya enerji yollarının merkezinde olan bir yer” diye konuştu.

'Bu Batı açısından büyük bir kafa karışıklığına yol açtı'

Bütün bu nedenlerin Türkiye’yi diğer ülkelerden ayırdığının altını çizen Bilgin, 2000’li yıllarda 300 dolar olan kişi başına milli gelirin şu anda 10 bin doları geçtiğini söyledi:

"Türkiye bütün bu olayların içerisinde 2000’li yıllarda hızlı bir şekilde konum değiştirmeye başladı. Fert başına düşen milli geliri yaklaşık 300 Dolar olan bir Türkiye’den yaklaşık 10 bin dolar olan bir Türkiye haline geldi. Bu Batı açısından büyük bir kafa karışıklığına yol açtı. Türkiye’yi kontrol edebileceklerini düşündüler fakat Türkiye demokratikleştikçe kontrolden çıkıyor."

'Her gelir grubundan ailenin kapısında otomobili var'

Türkiye’nin zincirlerini kırdığını ve kalkındığını söyleyen Bakan Bilgin, şöyle devam etti:

“Bizim rakamlarımıza bakmayın, OECD rakamlarına bakın. Türkiye 2000’de neydi? Sanayide hangi ürünleri üretiyordu, savunma sanayinde neler vardı? NATO’nun verdiği işe yaramaz, eskimiş üstelik hibe altında verip sonradan para istediği silahların dışında neyi vardı? Baktığınız zaman Türkiye değişiyor. Refah seviyesine bakın. Türkiye’de bütün ailelerin, her gelir grubundan ailelerin kapısında otomobili var, çocukları okuyor. Netice itibarıyla hepimiz bireysel hayatımızdan bunu hissedebiliriz.”

'Türkiye, yüzde 5 büyüdüğü zaman 700 binin üzerinde yeni istihdam yaratıyor'

İstihdam için kalkınmanın, kalkınma için ekonomik büyümenin gerekli olduğunu vurgulayan Bilgin, "Büyümemizin hızlanması lazım. Bakın Çin, yüzde 11, 12 büyüyor. Türkiye, geçen yıl yüzde 11 ile dünyanın en fazla büyüyen iki ülkesinden birisi oldu. Bunu devam ettirmemiz lazım. Büyüme istihdam yaratıyor. Türkiye, yüzde 5 büyüdüğü zaman 700 binin üzerinde yeni istihdam yaratıyor. Yüzde 7 büyüdüğü zaman 1 milyonun üzerinde yeni istihdam yaratıyor. Yüzde 8, 9, 10 büyüse ne kadar istihdam edeceğini tahmin edebilirsiniz" diye konuştu.

'Dövize ihtiyacımız var'

Dünyada salgından kaynaklı krizler nedeniyle ekonomik problemlerin yaşandığına dikkati çeken Bilgin, şunları kaydetti.

"Bugün Batılı ülkelerin en büyük problemi, sadece enflasyon artışı değil, hızlı bir şekilde ortaya çıkan resesyon tehdidi. Bunlar birleştiği zaman Batı, 2008'den çok daha büyük krizle karşı karşıya kalacak. Onun altından kalkması daha da zor olacak. Dünyanın yaşadığı bu kriz bizi fevkalade etkiliyor. Bizim dövize ihtiyacımız var. Döviz fiyatlarındaki bir dalgalanma bizim ekonomimizde fevkalade sarsıcı etki yapıyor. Diğer bir konu enerji. Biz kriz öncesi enerjiye 45-50 milyar dolar harcıyorduk, bu sene 105 milyar dolara yaklaştı. Yani 50 milyar dolardan fazla bir yük getiriyor ülkemize. Bunları aşmanın imkanları var. Enflasyonla mücadele edeceğiz. Dün açıklandı, ciddi seviyelerde enflasyon. Türkiye, ihracata dayalı büyüme modeline geçerek aslında bu konuda çok ciddi bir tedbir almıştır. Bunun içinde de ihracatın sanayiye dayalı büyümesi geliyor. Sanayide üretim arttıkça, istihdam artıyor."

'Bu programları istismar ettirmeyeceğim, bu kesin, bunu bilin'

Bakan Bilgin, Türk ekonomisi büyüdükçe istihdam yaratma kapasitesinin arttığını, bu artışı daha etkin şekilde değerlendirecek programlar hazırladıklarını bildirerek, şöyle devam etti:

"İşbaşı Eğitim Programlarını yeniden düzenledik. Daha iyisini yapmaya çalışıyoruz. Birçok kuruluş bizden eğitim programıyla adam almış, bizden üç ay parasını almış, üç ay da kendisi çalıştırmış. Altı ay sonra çıkartmış. Bunların hepsini devre dışı bıraktık. Adam alana bir yıl veya iki yıl istihdam garantisi olacak. Türkiye'nin emekçilerinin, İşsizlik Sigortası Fonu için kesilen paralarının, böyle saçma sapan programlara gitmesine izin veremeyiz. Bazıları sağda solda, 'bu programlardan artık yeterince yararlanamıyoruz' diyor. Evet, bu programları size bir daha istismar ettirmeyeceğim, bu kesin, bunu bilin. Dolayısıyla yeni programları uygulayacağız. Dürüst, yaptığı işe saygı duyan, çalıştırdığı emekçiye saygısı olan işverenlerin bu yeni programlarımıza başvurmalarını, kendilerine sunulan imkanları değerlendirmelerini istiyoruz."