Gizlilik kararı verilen soruşturmada, bu kapsamda olmayan belgeler, çocuğun beş ay boyunca yaşadıklarını ortaya koydu.
T24'ten Rabia Çetin'in haberine göre, Diyarbakır’da bir imam hatip lisesinin 3. sınıfında okuyan 17 yaşındaki çocuk, anlatımlarında, okuldan arkadaşı olan bir çocuk aracılığıyla MHP Diyarbakır İlçe Teşkilatı’na gittiğini ve Cihan Kayaalp ile ilk kez burada tanıştığını söyledi. Çocuk, anlatımlarında, Kayaalp ile tanışmasını şu sözlerle anlattı:
'Zorladı, korkudan kimseye söyleyemedim'
Çocuk, şubat ayında istismarın başladığını, buna izin vermediğinde Kayaalp’in kendisini zorladığını söyledi. Çocuk, “Korkudan bu olayı kimseye anlatamadım. Bu tarihten bir iki gün sonra arkadaşım ile aynı yere tekrar gittik. Cihan Kayaalp yine odasında tek başına oturuyordu. Yine aynı şeyleri yapmamı istedi. Bu durum o gün 45 dakika 1 saat kadar sürdü. Yine yapmak istemediğimde zorladı.” dedi.
'Gitmediğimde arayıp neden gitmediğimi soruyorlardı'
Şubat ayından Haziran’ın ilk haftasına kadar arkadaşı ile aynı yere defalarca gittiğini söyleyen çocuk, “Şubat’tan Haziran ayına kadar sadece Nisan ayında 3 hafta sınavlarım var diye gitmedim. Oraya gittiğimizde çay getirip götürüyorduk. Oraya gitmediğimde beni arıyorlardı, neden gitmediğimi soruyorlardı. Ya da M.D aracılığıyla bana ulaşmaya çalışıyorlardı” ifadesini kullandı.
'İftar için çağırdı, mezesini hazırlattı'
Ramazan ayında yine teşkilat dedikleri yere arkadaşı aracılığıyla çağrıldığını söyleyen çocuk, “Kadir Gecesi’nden 1 hafta önce beni arayarak iftar yapmak amacıyla tekrar beni büroya çağırdılar. İftar için gittim. İftardan sonra Cihan isimli şahıs beni odasına çağırdı. Gittiğimde alkol alıyordu, mezesini bize hazırlattı. Daha sonra yine aynı şeyleri yaptı.” diye konuştu.
Tehdit, şantaj ve alıkoyma: 'Biri görürse senin adın çıkar, senin için kötü olur'
İstismarın gerçekleştiği evin gün içerisinde sürekli kalabalık olduğunu, bu nedenle teşkilattakilerin kendini tenha saatlerde akşam 20.00 ila 00.00 arasında çağırdıklarını belirten çocuk, “Gittiğim zaman gece 00.00’a kadar burada kalmak zorunda kalıyordum” ifadesini kullandı. Çocuk teşkilatta yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:
“Beni odasına çağırdığında genelde odada tek başına oluyordu. Ancak dışarıda başkaları oluyordu. İki kapıyı kapatıyordu ama kapıyı kilitlemiyordu, çünkü dışarıdakiler kapıyı çalmadan girmedikleri için bu sürede toparlanma fırsatı buluyordu. Ne zaman yapmak istemesem zorluyordu, kızıyordu. Bir keresinde yapmak istemediğimde kızarak ‘git’ demişti. Ben de gittim. Ertesi gün arkadaşım beni arayıp ‘Dün bir konu var, bu konuyu konuşmamışsınız gel konuş’ dedi. Bunun üzerine tekrar büroya gittim. Konuşmak için Cihan isimli şahsın odasına çıktım. Odada rakı içiyordu. Odada başka kimse yoktu. Hem konuşmamı hem de aynı şeyleri yapmamı istedi. Kendisi de aynı şeyleri yaptı. Bunu yaparken bana bir şey demedi, elinde telefon vardı telefona bakıyordu. Bu esnada içeriye giren kimse olmadı. Bana ‘Biri görürse senin adın çıkar, senin için kötü olur’ diyordu. Ben bu esnada annem beni çağırıyor diyerek kendisinden izin istedim. Ancak bana izin vermedi. Cihan bana sürekli olarak ‘Çok hoşuma gidiyorsun. 10 numara yüzün var. Kendine iyi bak’ diyordu.”
'Cihan’ın danışmanı ‘yürek mi yedin’ diye mesaj attı'
Mayıs ayının sonlarına doğru artık ‘teşkilata’ gitmediğini söyleyen çocuk, “Son yaptıklarından sonra bir daha büroya gitmedim. Çünkü beni bu olaylara razı sanıp ileriye gitmesini istemiyordum. Ben gitmeyince Şeyhmus Demir isimli şahıs beni sürekli olarak çağırıyordu. Bu şahıs Cihan’ın danışmanıdır. Hatta telefonlarını açmayınca ‘Yürek mi yedin’ diye mesaj atmıştı. Hatta okulda olduklarıma inanmadıkları için görüntülü arıyorlardı ancak ben bir daha gitmedim.” dedi.
'Korktum ama okul müdürüm ‘bu olayı saklayamam’ dedi'
Kayaalp’in gözaltına alınmasından kısa bir süre önce yine ‘bürodan’ arandığını belirten çocuk şunları kaydetti:
“Yaklaşık 5 gün önce Cihan isimli şahıs beni bir kez aradı. Daha önce hiç aramıştı. İlk zamanlar numaramı vermemiştim. Sonra bana mesaj attı. En son olaydan sonra bir daha buraya gitmedim. İçime kapanmaya başladım. Annemle benimle konuşmak isteyince anlatmak durumunda kaldım. Anneme bu olayı 7 gün önce anlattım. Annem polise gidelim dedi. Ancak ben korktum, ‘sıkıntı yaşamayalım’ dedim. Daha sonra okul müdürüm olan Haydar Korkmaz’a anlattım, o da “Ben bu olayı saklayamam” dedi. Ve haber verdi.”
'Bana da yaptırıyor ama ben rahatsız olmuyorum'
Kendisini sürekli MHP ilçe teşkilatına götüren arkadaşına durumu üstü kapalı bir şekilde anlattığını söyleyen çocuk, “Bu olayı yaklaşık iki ay önce arkadaşıma anlatarak üstü kapalı sordum. Cihan isimli şahsın kendisine masaj yaptırıp yaptırmadığını sordum. Arkadaşım da bana “Bana da yaptırıyor. Ama ben rahatsız olmuyorum” dedi. Daha sonra arkadaşımın da telefonlarına cevap vermemeye başladım. Bunun üzerine arkadaşım benim kız arkadaşımı arayarak beni sormuş. Kız arkadaşımın soyadını bilmiyorum, telefonu bende vardır. Arkadaşım, kız arkadaşım C’ye benim arkamdan konuşmuş. ‘Hain, başkanlıktan atıldı o’ diye söylemiş. Bunu iki gün önce söylemiş” ifadesini kullandı.
'Başkalarına da bu şekilde yaptığını düşünüyorum'
Arkadaşının MHP ilçe teşkilatına “adam topladığını” belirten çocuk, “Arkadaşım okuldan buraya adam toplamaya çalışıyordu. Okuldan başka bir arkadaşımı da bir kez getirdi. Ben diğer arkadaşıma buranın iyi bir yer olmadığını söyledim. Bunun dışında orada iki şahısla tanıştım. Bu şahıslar da getir götür işleri yapıyorlardı. Bu şahısların hangi okulda okuduklarını bilmiyorum. Muhtemelen mezunlardı. Sürekli gelmezlerdi. Sadece oradayken konuşurduk. Başka samimiyetimiz yoktur. Arkadaşım ile büroya gelip gidenin de bu şekilde yaptığını düşünüyorum.” diye konuştu.
Çocuğun evinin önüne giden Kayaalp’in ablası: Bir sorun varmış. Evinizin önündeyim, aşağıdayım gel konuşalım
Öte yandan çocuğun ailesinin avukatı da şikâyet dilekçesinde, kendisini Cihan Kayaalp’in ablası olarak tanıtan bir kadının Kayaalp gözaltına alındığı gün çocuğun annesini aradığını, çocuğun evininin önüne giderek “Bir sorun varmış. Evinizin önündeyim, aşağıdayım gel konuşalım” dediğini aktardı. Ailenin avukatı parti binası olarak tanıtılan 3 katlı müstakil evde arama yapılmasını kamera kayıtlarının incelenmesini ve çocuğu oraya götüren arkadaşı, Şeyhmus Demir ve Cihan Kayaalp’in telefonlarına el konulmasını talep etti. Ailenin avukatı çocuk ve annesi için koruma da talep etti