Radyo Sputnik’te yayınlanan Meliha Okur’la Anlat Bana programında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) aldığı karar, döviz kurunun hareketliliği ve ihracat konuları masaya yatırıldı. Programa telefonla bağlanan Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu değerlendirmelerde bulundu.
‘İhracatçı için öngörülebilir bir kur olması lazım’
BDDK’nın ihtiyacından fazla döviz bulunduran şirketlerin kredi kullanmak için dövizi bozdurmak zorunda kalması üzerine verdiği karardan sonra hareketliliğin yaşandığı döviz kurunun ihracata olan etkisini açıklayan Eroğlu, “Kur tek başına ihracatçı için gösterge değil. Esas önemli olan, istikrarlı bir kur politikasının oluşmasıdır. Kur savaşlarının içinde bulunduğumuz bir dönemde Türkiye büyük bir fırsata sahip. Özellikle lojistikte yaşanan gelişmelere baktığımızda. Böyle bir artı değer için istikrarlı bir kur politikasının sizin ihracatınıza da olumlu yansıması oluyor. Kestirilemeyen kur politikalarında bir fiyat verirken, kurla alakalı esaslı bir fikrinizin olması gerekiyor. İhracatçı için öngörülebilir bir kur olması ve görece üstünlükler prensibi gereği paranızın dünyadaki konumuna uygun bir kurun oluşması lazım. Kur kendi içinde daha az hareketliyken, Kur Korumalı Mevduat’tan sonrasını kastediyorum, enerji maliyetlerinden dolayı beklenmeyen artışlar görüyorsunuz” ifadelerini kullandı.
‘Ara malların maalesef çoğunu Türkiye’de üretmiyoruz’
Rekabetçi kur politikasına açıklık getirirken Eroğlu, “Türkiye’de iki sorunumuz var. Ara malların maalesef çoğunu Türkiye’de üretmiyoruz. İkincisi de, katma değeri yüksek ürün üretmiyoruz. Rekabetçi Kur, ekonomik olarak tek başına altı dolu bir argüman değil. Son dönemde bizim büyük bir fırsatımız var demiştim. Çin’e karşı Türkiye de bölgesel bir güç olarak büyük bir fırsat yakaladı. Evet doğru, güncel bir fırsat yakalamıştır. Ama bu geçici bir koşul. Ürünlerimizi katma değer seviyesine, yüksek bir değere taşımak lazım ki mevcut durumu kalıcı hale getirelim. Katma değeri yüksek ürün çıkartacak sektörleri desteklemek gerekiyor. Yoksa bugün için lojistikte yakaladığımız üstünlüğü kalıcı olan bir noktaya taşıyamayız” sözlerini dile getirdi.
‘Daha nokta atışı çözümler üretmemiz gerektiğini düşünüyorum, kamuda olduğu gibi mevzuat departmanı oluşturmak lazım’
BDDK’nın krediler ile ilgili aldığı karara dair Eroğlu, “Firmalar, ne olduğunu anlayabilmek adına, finans kuruluşları ile çok yakın temasta. Bir tarafta mali işler müdürümüzle diğer yandan da çalıştığımız finans kuruluşlarıyla bu yeni sistemi yorumlamaya çalıştık. BDDK’nın açıklamasında diyorlar ki; firmalar TL kredi alıp tekrar dövize çevirdikleri için önlem aldık. Bu toptan bir yaklaşım demektir. Ciddi anlamda bu ülkede üretim yapan bütün firmalara eşit bir uygulamadır. Bu doğru değil. Bizim sapla samanı ayırmamız lazım. Kamu yararına olmadığını düşünüyoruz. Bugün karşılaştığımız birinden duydum, aynen aktarıyorum: Adamın midesinde sıkıntı var, ama biz adama kemoterapi uyguluyoruz. Bunun muhakkak yan etkileri olur. Daha nokta atışı çözümler üretmemiz gerektiğini düşünüyorum. Kamuda olduğu gibi mevzuat departmanı oluşturmak lazım” şeklinde konuştu.