ABD merkezli National Interest için 'Rusya ve Türkiye, Karadeniz bölgesini nasıl yeniden şekillendiriyor?' başlıklı bir yazı kaleme alan Shushanik Minasyan, Rusya'nın Karadeniz'de Batı için beklenmedik bir partner kazandığını belirtti.
Minasyan, "Karadeniz bölgesindeki jeopolitik durumda belirgin değişimler yaşandı. Bunlar, en başta Türkiye gibi beklenmedik bir partner edinen Rusya'yla bağlantılı" ifadelerini kullandı.
Soğuk Savaş sona erdikten sonra Batılı siyasetçilerin Karadeniz'i önemli ölçüde görmezden geldiğini düşünen Minasyan, Moskova ve Ankara'nın siyasi ve ekonomik potansiyellerini pekiştirmek için yoğun çalışma yürüttüğünün altını çizdi.
İki ülkenin ulusal çıkarlarına büyük oranda uyan yeni bir bölgesel düzen kurma çabalarını sıkılaştırdığına dikkat çeken Minasyan, "Rusya ve Türkiye, nüfuz alanlarının karşılıklı olarak tanınmasına ve karşılıklı çıkara dayanan sonuçlar uğruna taviz vermeye hazır olmaya dayanan bir ilişki modeli kurmayı başardı. Dahası, Karadeniz'de Batı'ya karşı koymaya yönelik çabalarını fiilen birleştirdiler" yorumunu yaptı.
"Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Ankara, Batılı ülkeler tarafından Moskova'ya karşı bir denge unsuru olarak görülüyordu, fakat Türkiye'nin dış politikası Batı için beklenmedik bir yönde ilerledi" diye devam eden Minasyan, Türkiye'nin 'beklentiler dahilinde' Rusya'yla ile savaşmak yerine, Moskova'yla aktif işbirliğine başladığının altını çizdi.
Minasyan, "Karadeniz bölgesindeki jeopolitik durumda belirgin değişimler yaşandı. Bunlar, en başta Türkiye gibi beklenmedik bir partner edinen Rusya'yla bağlantılı" ifadelerini kullandı.
Soğuk Savaş sona erdikten sonra Batılı siyasetçilerin Karadeniz'i önemli ölçüde görmezden geldiğini düşünen Minasyan, Moskova ve Ankara'nın siyasi ve ekonomik potansiyellerini pekiştirmek için yoğun çalışma yürüttüğünün altını çizdi.
İki ülkenin ulusal çıkarlarına büyük oranda uyan yeni bir bölgesel düzen kurma çabalarını sıkılaştırdığına dikkat çeken Minasyan, "Rusya ve Türkiye, nüfuz alanlarının karşılıklı olarak tanınmasına ve karşılıklı çıkara dayanan sonuçlar uğruna taviz vermeye hazır olmaya dayanan bir ilişki modeli kurmayı başardı. Dahası, Karadeniz'de Batı'ya karşı koymaya yönelik çabalarını fiilen birleştirdiler" yorumunu yaptı.
"Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Ankara, Batılı ülkeler tarafından Moskova'ya karşı bir denge unsuru olarak görülüyordu, fakat Türkiye'nin dış politikası Batı için beklenmedik bir yönde ilerledi" diye devam eden Minasyan, Türkiye'nin 'beklentiler dahilinde' Rusya'yla ile savaşmak yerine, Moskova'yla aktif işbirliğine başladığının altını çizdi.