SEYİR HALİ

Erzincan’da siyanür sızıntısı: ‘Hoyrat madenciliği asla kabul etmiyoruz’

Kemaliye Belediye Meclis üyesi Etem Kılıç, İliç bölgesindeki altın madeni çalışmaları konusunda “İliç bölgesinde dünya çapında bir altın madeni işletiliyor. Devlet böyle bir altın madenine izin verirken neden burada bir laboratuvar ve tahlil istasyonu kurmuyor? Kritik noktadayız. Maden gerekli ama hoyrat madenciliği asla kabul etmiyoruz” dedi.
Sitede oku
Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan altın madeni işletmesinin boru hatlarında yaşanan arıza sonrası yaşanan çevre kirliliği üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Anagold Madencilik’in bölgedeki faaliyetini durdurma kararı aldı. Anagold Madencilik yaptığı açıklama döküntüdeki siyanür miktarının 8 kilogram olduğunu söyledi. Kemaliye Belediye Meclis üyesi Etem Kılıç, İliç bölgesindeki altın madeninin çevre bölgeye yarattığı riskleri, boru patlaması sonucu açığa çıkan siyanür solüsyonunu ve bölgede bulunan doğal varlıkları Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında açıkladı.
Kılıç, yaşanan olayı “İliç bölgesinde dünya çapında büyük bir altın madeni işletiliyor. Karasu’ya çok yakın bir yerde çok ciddi riskler teşkil eden bir maden çıkarma sistemidir. Devlet böyle bir altın madenine izin verirken neden burada bir laboratuvar ve tahlil istasyonu kurmuyor? Yeraltı kaynaklarını, doğayı ve çevreyi nasıl koruyacağımıza dair bir birim oluşturmuyor. Buna hayret ediyoruz. Beklenen bir durumdu, korku içindeydik. Maalesef bir boru patlaması sonucu Karasu’ya karıştığı iddia edilen içinde siyanür solüsyonlarının da olduğu bir su kaçağını yaşamış bulunmaktayız” diye anlattı.

‘Karasu ırmağını besleyen Çaltı Çayı’nda bir sürü demir madenine ruhsat verildi’

Bölgede gerekli incelemelerin yapılması için yeterli imkan bulunmadığını belirten Kılıç, madenlerden etkilenen doğal kaynakları “Kemaliye’de yaptığımız gözlemlerde gözle görülür bir şey bulma şansımız yok. Ağır kimyasallara bakan tahlil laboratuvarı sadece Ankara’da var. Belediye olarak da Sarıçiçek Doğa Koruma Derneği olarak da Karasu’dan çevreden tahlil alıp onları göndermek ve takip etmek büyük işler, ufacık tahliller dünya maliyet içeriyor. Karasu ırmağını besleyen Çaltı Çayı var. Orada da bir sürü demir madenine ruhsat verildi. Kuru dereler patalarla dolduruluyor. Kemaliye’nin üstünde bulunan Sarıçiçek yaylası inanılmaz bir plato, bütün bölgenin su kaynakları o yayladır. Bilim ekipleri 4-5 yıl TÜBİTAK ile yaptığı çalışmalarda bir sürü endemik türler ortaya çıkarıldı” diye sıraladı.

‘Maden firmalarıyla halkı karşı karşıya getiriyorlar’

Kılıç, madenlerin su kaynakları ve kültür mirasları için taşıdığı riske “Ankara’da oturan insanlar maalesef bunları bilmeden gelen maden şirketlerine maden ruhsatı kesip gönderiyorlar. Maden firmalarıyla halkı karşı karşıya getiriyorlar. Halkın katılım toplantıları yapılıyor. ÇED raporları kopyala yapıştır şekilde çıkarılıyor. Bir bakıyoruz ki olamayacak bir yerde maden ruhsatı var. Biz suyumuz olmadığı sürece nasıl yaşayacağız? Terk mi edeceğiz? Burası UNESCO dünya kültür mirası geçici listesine girmiş tarihi Kemaliye kentidir. Yanı başında bulunan dünyanın en özel oluşumlarından biri olan Karanlık Kanyon, UNESCO tarafından Paris’te geçici listeye alındı. Buralar böyle özel yerlerdir” diye dikkat çekti.

‘Yaşam alanlarımıza müdahale edilmesin, maden gerekli ama hoyrat madenciliği asla kabul etmiyoruz’

Altın arama çalışmaların durdurulmadığı iddialarını dile getiren Kılıç, ruhsat verilen madenlerin tamamının işlemesi durumunda etkilenecek bölgeleri “Çok tedirginiz, korkuyoruz ve ürküyoruz. Neden burada laboratuvar yok? Günlük çevreden tahliller almanız gerekiyor. Şu an durdurulduğunu biz de duyduk ama oraya giden arkadaşlarımızdan çalıştığı ile ilgili bilgi alıyoruz. Ufacık bir yağmur yağıyor, kuru derelerden akan patalar ve çamurlar ile Karasu nehri bir anda kıpkırmızı oluyor. 55 yaşındayım, çocukluğumdan beri yaşamadığım şeyler yaşıyorum. Buzul çağından kalma bıyıklı turna balığı var. Bir tanesi 80 kilo çıkar, bunları bize kim geri verecek? Hangi para? Laboratuvar ortamında bu balıklar üretilemedi. Çaltı çayı da Divriği tarafındaki madenler yüzünden bitmek üzeredir. Bu ara çok kritik nokta, müdahale etmezsek bölgeyi terk edeceğiz. Mümkün değil. Çaltı Çayı çevresi, Sarıçiçek, Subatan, Divriği, Arapkir, Kemaliye arasındaki eşsiz platoda verilen maden ruhsatları işletmeye girdiğinde ne Çaltı Çayı ne Karasu ne Keban Barajı, Basra Körfezi’ne kadar alanı etkileyecek inanılmaz bir zehirlenme ve bozulma yaşanmak üzeredir. Kritik noktadayız. Lütfen yaşam alanlarımıza müdahale edilmesin. Maden gerekli ama hoyrat madenciliği asla kabul etmiyoruz” diye aktardı.
Yorum yaz