Hollywood yıldızı ünlü oyuncu Robert De Niro ortağı olduğu Şişli’de bir otelde bulunan Japon restoranı Nobu’yu ziyaret etmek ve ortaklarıyla buluşmak için 20 yıl sonra İstanbul’a geldi.
İstanbul’da ortaklarıyla bir araya gelen ünlü oyuncu için bir basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen basın toplantısına ünlü yıldız Robert De Niro’nun yanı sıra ortakları yapımcı Meir Teper, restoranın Türkiye ortağı Baran Süzer, Nobu Ceo’su Fumihiro Tahara, şef Nobuyuki Matsuhisa da katıldı.
Basın toplantısında gazetecilerin soruları üzerine yemek yemeyi çok sevdiğini belirten ünlü oyuncu Robert De Niro, “Ben yemeği severim. Çok güzel yemekler yediğimi hatırlıyorum. Adını tam olarak hatırlayamıyorum. Ama böyle turistik yerlerden birinde hatta bir filmde de geçmişti, o zaman çok güzel bir şey yemiştim. O zaman deniz kenarı bir yerdi ama o restoran orada mı hala ondan bile haberim yok. Böyle küçük küçük yerler, sokak yemekleri tattığımı da hatırlıyorum. Nobu’nun yemeğe dair yaptığı şeylerde bunun etkisini görmek de beni çok heyecanlandırıyor. Yakın zamanda bunları da göreceğiz” diye konuştu.
'İstanbul film yapmak için muhteşem bir yer'
"İstanbul’da bir film yapmayı düşünüyor musunuz?" sorusuna cevap veren ünlü aktör Robert De Niro, “Şimdilik böyle bir planım yok. Ama tabii İstanbul’da film yapmak eminim müthiş olur diye düşünüyorum. Bunun için önce bir senaryo lazım. Film yapabilmem için bir senaryo lazım o da kolay bir iş değil. Burada bir film yapmayı elbette çok isterim ancak bunun için birinin bana güzel bir senaryo vermesi lazım. Öyle bir şey olursa birlikte çalışmak isteyeceğim bir insan olursa neden olmasın? İstanbul film yapmak için muhteşem bir yer. Kapalıçarşı’yı hatırlıyorum. Muhteşem bir yerdi. Sultanahmet’te gerçekten müthiş” dedi.
'Filmler ve yemekler benzer rol üstleniyor'
Filmlerin ve yemeklerin benzer rol üstlendiğinin altını çizen Robert De Niro, “Ben yemek yemeyi çok severim. Bazen en basit yerde bile en güzel yemeği bulabilirsiniz. Bazen bir sokağın bir köşesinde, hiç tahmin etmeyeceğiniz bir mahallede müthiş bir yemek bulabilirsiniz. Yemek herkesi bir araya getiren muhteşem bir kavuşturucu. Muhteşem bir şey. Filmler de benzer bir rol üstleniyor. Bir filmde yemekle ilgili sahnelerimiz vardı. Yemek ve filmleri birbirinden ayrı görmüyorum” ifadelerini kullandı.
'Aile gibi hissetmek önemli'
Ortağı olduğu Japon restoranı Nobu’nun başarısının sırlarından bahseden ünlü aktör Robert De Niro, “Gerçekten restoran işi zor bir iş. Ben kendimi çok şanslı buluyorum. Çünkü muhteşem bir ekibe sahibim. Restoranlarımızda çalışan muhteşem şeflerimiz var. Gerçekten ailenizin bir uzantısı haline geliyor bu işe girdiğiniz zaman. Yıllar içinde bunu öğrendim. Ailenin uzantısı haline gelen ve farklı konumları ziyaret edip, farklı zamanlarda ziyaretlerde bulunduğunuzda gerçekten aile gibi hissetmek önemli. Bunun gibi bir markanın parçası aile tarafı. Kendimi şanslı hissediyorum. Nobu işinin en iyisi bu yüzden bu kadar başarılı” şeklinde konuştu.
'Keşke Türk filmi izleseydim'
Türk sineması hakkında açıklama yapan ünlü aktör Robert De Niro, “Son zamanlarda çok fazla film izlemiyorum. Türk sineması hakkında bir bilgim yok. Yakın zamanda izlediğim bir Türk filmi de hatırlamıyorum. Bu soruya cevap veremiyorum. Keşke buraya gelmeden önce Türk filmi izleseydim ama fırsatım olmadı. Bunun için özür diliyorum” dedi.
"Daha sık İstanbul’da olacak mısınız?" sorusuna yanıt veren ünlü aktör Robert De Niro, “Filmler aracılığıyla olabilir. İstanbul gerçekten çok güzel bir şehir. Gerçekten İstanbul’da bir film çekmek müthiş olur diye hep aklımdan geçti açıkçası. Bu düşünceyi akılda tutmak lazım ama senaryo lazım. Bunun içinde ya birisi size senaryo verecek ya da siz kendiniz senaryo yazacaksınız. Çok vakit alan ve bağlılık gerektiren bir iş. Muhteşem bir film yapabilmek için çok çalışmak gerekir. Senaryo, yönetmen lazım. Başarılı olacağından emin olmak için bunlara ihtiyaç var. Bazen bu projeleri yapmak emin olun yıllar sürüyor” ifadelerini kullandı.
Al Pacino ile 50 yılı aşan dostluğuna da değinen De Niro, "Biz arkadaşız. Her gün görüşmüyoruz ancak sağlam bir dostluğumuz var. Birbirimizle konuşmaktan her zaman çok zevk alıyoruz. Bu kariyerimizle ilgili de olabilir, karşılıklı tavsiye vermek ya da başka şeyler üzerine olabilir" ifadelerini kullandı.
'Netflix olmasa Irishman'i çekemezdik'
De Niro, son dönemde dijital platformların yükselişine ilişkin, "Netflix olmasa Irishman'i çekemezdik. Ne diyebilirim ki? Memnunum. Filmi yapabilmemiz için ihtiyacımız olan her şeyi verdiler" değerlendirmesinde bulundu.
Sosyal medya hesabı bulunmamasına yönelik soru üzerine ise De Niro, şunları kaydetti:
"(Instagram) Şaka mı yapıyorsunuz? Bu saçmalığın içinde olmak isteyeceğimi mi düşünüyorsunuz? Ben böyle mutluyum. Kim ihtiyaç duyuyor. Sen, o, diğeri... Benim ihtiyacım yok. Twitter? Hayır asla Twitter hesabım da yok. Eğer benim iznim dışında açtıysalar da hayır, Twitter hesabım yok. Lütfen. Bu korkunç. Dünyanın en büyük aptalı Twitter'da ve sanırım kimden bahsettiğimi biliyorsunuz. Nihayet susturdular onu."