"Biz kadınlar olarak, böylesi derin bir kaybı konuşabileceğimiz bir alana sahip değiliz. Düşük nedeniyle 9 çocuğumu kaybettim. Bu, fiziksel veya duygusal olarak küçük bir şey değil. Fakat buna rağmen, ihtiyaç duyduğumuz şefkat, empati ve şifa yerine bize bunun tek başına ve bir tür başarısızlık duygusuyla gizlice katlanılması gereken bir şey olduğu hissettiriliyor. Erkek ideolojisinin korumasına bırakılan kadın sağlığı ve zindeliği, en iyi ihtimalle gevşek, gerçekte cahil, gayret açısından ise şiddetli bir şekilde baskıcı hale geldi."
"'Son bebeğimi kaybettiğimde hastaneye gittim ve kendi başıma 36 saat doğum yaptım, tabii ki sonucunda hiçbir şey doğurmadım. İki gün önce hastanede benimle birlikte olan ve bebeğimi çıkaran hemşireler, daha sonra izin günlerinde gelip benimle oturdu. Gerçekten çok güçlü bir kardeşlik ve anlayış duygusu hissettim. Çünkü onlar olmasaydı yalnız kalırdım. Ve bu zaten çok yalnız bir duygu."