İsrail’de koalisyon hükümeti ortaklarından Başbakan Naftali Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid’in Meclisi feshederek erken seçime gitme konusunda anlaştıkları bildirildi. Koalisyon ortaklarının anlaşmasına göre erken seçime kadar Dışişleri Bakanı Yair Lapid geçici başbakan olacak.
Bu sürpriz kararın ardından yapılacak oylamada fesih kararı çıkarsa İsrail halkının Ekim ayından sandık başına gitmesi bekleniyor.
Kısa bir geçmişe sahip olan İsrail devletindeki siyasi istikrarsızlığın arkasında ülkedeki keskin siyasi bölünmeler, partilerin bir araya gelememesi, sağ-sol partilerin çekişmesi gibi birçok etken bulunuyor.
Erken seçim sarmalı ise 2019’un Nisan ve Eylül aylarında yapılan seçimlerinden hükümet çıkmaması üzerine başladı. 2020 Mart seçimlerinde ise Kovid-19 gibi küresel gelişmeler bir koalisyon oluşmasına imkân verdi ve hükümet kuruldu. Likud Partisi lideri Benyamin Netanyahu öncülüğünde kurulan koalisyon ise 2020 Aralık’ta çöktü. Mart 2021’de ise seçimler yeniden tekrarlandı.
23 Mart’ta yapılan Knesset seçimleri İsrail halkı için 2 yılda gidilen dördüncü seçim oldu. Bu seçimlerde dönemin başbakanı Benyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi 120 sandalyeli Meclise 30 milletvekili göndererek seçimi önde tamamladı. Netanyahu'nun rakibi Yair Lapid liderliğindeki Yesh Atid (Gelecek Var) Partisi 17 milletvekili çıkardı. Ultra-Ortodoks Yahudileri temsil eden Şas Partisi ise 9 sandalyeyle üçüncü oldu. Savunma Bakanı Benny Gantz'ın partisi Mavi-Beyaz 8, Naftali Bennett liderliğindeki Yamina ile İsrail Evimiz, İşçi Partisi ve Birleşik Tevrat Partisi yedişer milletvekili çıkardı.
İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden 3 partinin oluşturduğu Ortak Arap Listesi Bloku, Gideon Saar liderliğindeki Yeni Umut, sol blokta yer alan Meretz ve aşırı sağ görüşleriyle öne çıkan Dini Siyonizm Partisi altışar milletvekiliyle meclise girdi. İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden diğer oluşum Birleşik Arap Listesi (Ra'am) de 4 milletvekili çıkarmayı başardı.
Netanyahu koalisyon oluşturamadı
23 Mart’taki erken seçimin ardından dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, koalisyon hükümetini kurmak için en yüksek oy alan Netanyahu'yu görevlendirdi. Netanyahu, 4 Mayıs'ta koalisyon hükümetini kuracak yeterli desteği bulamadı ve Rivlin'e görevi iade etmek zorunda kaldı. Bunun üzerine Rivlin, 5 Mayıs'ta koalisyon hükümetini kurma görevini ana muhalefet partisi Yehş Atid’in (Gelecek Var) lideri Yair Lapid’e verdi.
Bu noktada 120 sandalyeye sahip Knesset’te hükümet kurmak için minimum 61 milletvekilinin desteği gerektiğini hatırlatmak gerekiyor.
12 yıllık Netanyahu döneminin sonu
Lapid ve Bennett’in koalisyon girişimi ise başarıyla sonuçlandı ve toplam 8 partinin dahliyle kurulan koalisyon hükümeti, 13 Haziran'da Meclisten güvenoyu alarak göreve başladı. Lapid-Bennett koalisyonunun güvenoyu almasıyla Benyamin Netanyahu, 12 yıldır oturduğu başbakanlık koltuğunu kaybetti.
Koalisyondaki partilerin anlaşmasına göre yeni hükümetin ilk başbakanı Yamina lideri Bennett oldu. Bennett, 2 yıl boyunca başbakanlık görevini yürüttükten sonra Ağustos 2023'te koltuğu koalisyon ortağı Gelecek Var Partisi lideri Lapid'e devredecekti. Ancak Bennett ve Lapid’in aldığı fesih kararı bu hükümetin de sonu oldu.
Netanyahu: İsrail tarihindeki en kötü hükümet
Eski İsrail Başbakanı ve ana muhalefet lideri Benyamin Netanyahu, Naftali Bennett öncülüğündeki koalisyon hükümetinin erken seçim kararı alması üzerine, "Bu, İsrail tarihindeki en kötü hükümettir" dedi.
Koalisyonun artık ülkeyi yönetemediğini savunan Netanyahu, "Ülke sanki elimizden alınmış gibiydi. En başta tüm İsraillilerin hissettiği güvenlik konusunda. İkincisi zirveye çıkan hayat pahalılığı. Bu konuda çözüm için yetenekleri, anlayışları sıfır. Üçüncü mesele de ulusal gurur. Kudüslü gençlerin İsrail bayrağı açmaya korktuğu dehşet görüntüler tüm İsrailli yaraladı" diye konuştu.
Onarılması gereken çok temel şeyler olduğunu söyleyen Likud Partisi lideri, 'güçlü ve etkin bir hükümet kurma niyetiyle' seçimlere hazırlandığını söyledi. Netanyahu, 'ulusal gururu geri getirecek geniş, güçlü ve istikrarlı bir ulusal hükümet kuracaklarını' savundu.
‘Bir yıl boyunca bıçak sırtı bir koalisyon sürdü’
Peki, İsrail’deki hükümet neden erken seçim kararı aldı? Önümüzdeki erken seçimde neler bekleniyor?
İsrail ve Filistin üzerine çalışan Ortadoğu Uzmanı Haydar Oruç, Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, “Bu hükümet çok zor şartlarda kurulmuştu. Hükümetin kendi içinde pek çok fırsatlar vardı ama bir yandan da çok da zorluklar vardı. Çünkü farklı kutuplardan partilerin yer aldığı geniş tabanlı bir koalisyon kurulmuştu. O zaman da görünüyordu ki bu koalisyonu sürdürmek çok zordu çünkü koalisyonun kurulduğu koşullar tam da İsrail’in geçen seneki Gazze saldırılarının yaşandığı, yoğun katliamların olduğu bir döneme tekabül etmişti. Süreç içerisinde gördük ki bir yıl boyunca bıçak sırtı bir koalisyon sürdü” değerlendirmesinde bulundu. Oruç, şunları kaydetti:
Koalisyonu dağılmaya götüren etkenler
“Uzun zamandan beri hükümetin mecliste çoğunluğunu kaybettiğini takip ediyoruz. Özellikle başbakan Bennett’in partisi Yamina’daki bazı milletvekillerinin bazı konularda baskı ve şantaj yaptığı görüldü. İsrail vatandaşlığına geçiş ile ilgili bir kanun meclise geldiğinde özellikle Filistinlilerin İsraillilerde evlenerek vatandaşlığa geçmesi ya da Yahudi olmayanların vatandaş olmasını sağlayan bir kanun teklifi meclisten geçmemişti. Bu da koalisyon ortaklarından olan Arap Ra’am partisinin koalisyon liderliğine güvenini azaltmıştı. Ra’am partisi bu olayın tekrarı durumunda hükümetten desteğini çekeceğini de açıklamıştı. Bu ilk fire olmuştu. Geçtiğimiz günlerde de Batı Şeria’daki yerleşim yerlerine uygulanan hukuki rejimin dört yıl daha uzatılmasıyla ilgili kanun teklifi gündeme geldi. Batı Şeria’daki Filistinlilere İsrail askeri sıkıyönetim kanunlarını uyguluyor. Buradaki yerleşimcilerin bu zorluklarla karşılaşmaması, normal hukuka tabii olması için belirli sürelerle muafiyetler getiriliyordu. Buna benzer bir kanun teklifi meclise geldiğinde koalisyon ortaklarından Arap ve sol partilerin destek vermemesi nedeniyle geçirilemedi. Bu da koalisyondaki soru işaretlerini artırdı.”
'Fesih en rasyonel seçenek olarak ortaya çıktı'
“Tam da bu süreçte Netanyahu figürünün yeniden öne çıktığını gördük. İsrail’de yapılan anketlerde şu anda muhalefette bulunan Netanyahu’nun İsrail meclisinde çoğunluğu sağlayacak güce ulaştığı paylaşıldı” diye devam eden Oruç, şunları ekledi:
“Koalisyon ortaklarından olan ve eski Likud üyesi Gideon Saar’ın da Netanyahu ile yakın temasta olduğunu ve eğer bir güven oylaması olursa Likud’a destek vereceği yönünde dedikodular çıktı. Tüm bunlar yaşanınca Lapid ve Bennett bir araya gelerek böyle bir formül üzerinde anlaştı. Eğer hükümet bu şekilde bırakılsaydı muhtemelen Netanyahu’nun partisi Likud tarafından mecliste hükümete karşı bir güvenoyu istenecek ve hükümet düşecekti. Bu hükümete de yeniden Netanyahu başkanlık edecekti. Bunu önlemek için meclisin feshi ve erken seçim en rasyonel seçenek olarak ortaya çıktı. Önümüzdeki seçimin de ülkede siyasi krizin sonlandırılmasını sağlayacak diye bir beklenti de yok. Muhtemelen yine başa baş bir seçim olacak ve Arap partilerin koalisyon tercihleri de belirleyici olacak.”
Netanyahu yeniden başbakan olur mu?
Önümüzdeki seçimlerde Gideon Saar’ın Netanyahu ile kuracağı işbirliğinin belirleyici olabileceğini kaydeden Oruç, “Netanyahu için önümüzdeki seçimler çantada keklik değil, onun için zorlu geçecek. Tabii Netanyahu’nun devam eden yolsuzluk davası var. Aslında hükümet bu dönemde ‘hakkında yargılama olan kişinin başbakan olmaması’ yönündeki teklifi meclisten geçirebilseydi şu anda Netanyahu’dan değil de Likud partisinin başka bir isminden bahsediyor olurduk. Ancak Netanyahu’nun Kudüs kararı gibi İsrail’in hayallerini gerçekleştiren bir lider olduğunu da unutmamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
ABD, Netanyahu’yu istemiyor
İsrail üzerindeki ABD etkisi birçok noktada belirleyici oluyor. ABD’nin eski başkanı Donald Trump ile iyi anlaşan Netanyahu hükümetinin yıldızı yeni başkan Joe Biden yönetimi barışamamıştı. “Biden yönetimi çok net bir şekilde yeni hükümete destek veriyor” diyerek bu durumu anlatan Haydar Oruç, şunları kaydetti:
“Biden koltuğa oturduktan sonra uzun bir süre Netanyahu ile görüşmemişti. Yeni Amerikan başkanı klasik olarak koltuğu oturduktan sonra ilk görüştüğü kişilerden biri İsrail başbakanı olur hatta ilk ziyaretlerinden birini de İsrail’e yapardı. Ama Bennett başbakanlığındaki hükümet kurulduktan sonra hemen tebriklerini iletti. Hükümet sürecinde de bütün desteklerini gösterdiler. Bennett daha önce Beyaz Saray’a gitmişti, Temmuz ayında da Biden, Suudi Arabistan’la birlikte İsrail’i ziyaret edecek. Hükümet seçim sürecinde de Lapid liderliğinde olacağı için başlayan süreç devam edecek ama seçim sonucunda bir değişiklik söz konusu olacak ve Netanyahu dönecekse ABD’nin bunu çok hoş karşılayacağını düşünmüyorum. Netanyahu döneminde Türkiye ile iyileşen ilişkiler de beklenmeye alınabilir.”