Sosyolog Dr. İrfan Özet, Radyo Sputnik’te yayınlanan Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
‘Laik Mahallede İktidar ve Kültür Savaşı - İzmir Duvarı’ kitabına ilişkin konuşan İrfan Özet, şunları söyledi:
“2000’lerin başı AK Parti’nin sahne olmaya başladığı dönem ve yüzde 34 oyla, tek başına iktidara kavuştu. O dönemlerde özellikle 1950’lerden 2000’lere kadar Türk siyasetini domine eden merkez sağ siyasi hareketler ve kitle arasında ciddi şekilde mesafe açılmaya başladı. Çünkü merkez sağ siyasetler reformist, dinamik, ilerlemeci boyutlarını kaybedip daha statükocu bir hatta yer alıyordu. Özellikle 90’ların çatışmacı iklimi de karşımıza çıkıyor. Bir tarafta Madımak yangınını, bir tarafta 28 Şubat, bir tarafta Susurluk skandalı kitle dünyasında ciddi travmalara yol açıyordu. Ve ekonomik krizler de bunları eşlik ediyordu. AKP yüzde 34 gibi bir oyla birinci parti oldu, bir çok parti baraj altında kaldı. Depolitizasyon yani siyasetten uzaklaşma, kitlelerin umudunu ve heyecanını kaybetmesini resmediyordu. AK Parti tam bu anda gelecek umudunu ortaya koydu ve kitlelerin üçte birini ikna etti. Buna karşın İzmir’de yüzde 17 oranında oy alarak üçüncü parti olabildi. Sol partilerin oy oranı yüzde 33 oldu. Yani çok büyük bir oy hiyerarşisi olmadı. İzmir halkı AK Parti’nin ilk dönemini izleyerek geçirdi. İlerleyen dönemlerde AK Parti iktidari netleştikçe, hegemonik yüzü netleştikçe, kentli seçmen dünyasında Cumhuriyetin kurulu düzeninin değişimine kapı aralayacak bir distopyanın habercisi olarak okunmaya başladı. İzmir de bu andan itibaren reflekslerini muhalif bir kimlikle daha net ortaya koymaya başladı. Bu noktadan sonra Türkiye AK Partilileşirken, İzmir CHP’lileşmeye başladı.”
İrfan Özet, İzmir Duvarı kitabında, ‘İzmirlilik’ kavramının tarihsel ve toplumsal sınırlarını ortaya koydu.