Radyo Sputnik’te konuşan Bağımsız Emek-Sen Genel Sekreteri Sena Çakır, ABD’li kahve zinciri Starbucks’ta çalışanlarının yaşadığı zorlukları Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Çakır, Starbucks çalışanlarının karşılaştıkları zorlukları “Starbucks işçileri bize ulaştıklarında duyduğumuz en çarpıcı gerçeklerden biri iki vardiya arasında bir saat dinlenmeydi. Arkadaşlar akşam vardiyasından 01:00 gibi çıkıp sabah 05:00’te tekrar servise binerek sabah vardiyasına gittiklerini anlattılar. En çok şaşırdığımız ve öfkelendiğimiz durumlardan biri buydu. Bunun dışında da birçok problem yaşıyorlar. Çok düşük ücretle ve eksik elemanla çalıştırılıyorlar. Ciddi bir iş güvensizliği var. Amirlerden gelen ciddi bir mobbing var, bazen fiziksel şiddete varıyor. Arkadaşlarımız sürekli ayakta, beş dakikalık tuvalet izni için bile amirden rıza almak zorundalar. Beş dakika gittiyse öğle arasında beş dakika erken gelmesi istenen arkadaşlarımız var” diye aktardı.
‘İnsanlar, Starbucks çalışanlarının neler yaşadığını ilk kez fazlaca düşünmeye başladı’
Starbucks işçileri için bir sosyal medya sayfası açtıklarını söyleyen Çakır, karşılaştıkları ilgiyi “Bize ulaşmaları sonrası biz de önce bir sayfa kurguladık. Tüm Starbucks işçilerini kapsayabilecek, onların sesini duyurabileceğimiz bir sayfa kuralım dedik. Bize ulaşan Starbucks işçileri ile beraber bir Twitter sayfası açtık. İnanılmaz mesajlar yağıyor. Bu denli ilgi göreceğini açıkçası tahmin etmemiştik. Hızlıca bize ulaştılar ve anonim şekillerde bize yaşadıklarını anlatıyorlar. Biz de bunları gündemleştirmeye çalışıyoruz. Böyle bir süreç yürüyor. İnsanlar, Starbucks çalışanlarının neler yaşadığını ilk kez fazlaca düşünmeye başladı” diye betimledi.
‘Bize ulaşan tüm arkadaşlara sendikalarının burası olduğunu ve herhangi bir hukuki destek söz konusu olduğunda bize ulaşmalarını söylüyoruz’
Çakır, örgütlenme stratejilerini ve işverenin karşı uygulamalarını “Çok fazla mağaza var. Starbucks’ın Türkiye’de 600-700’den fazla mağazası var. Patron bilindik bir hamle olarak farklı iş kollarına bölmüş. Aynı işi yapan farklı mağazalar farklı iş kollarında gözüküyorlar. Bize böyle ulaşan çok arkadaşımız oldu: Sendikanıza üye olamıyorum çünkü farklı iş kolunda gözüküyorum. 2-3 farklı iş kolu var ama normalde 10 nolu işkolunda yani ticaret-büro bizim iş kolumuzda olması gereken bir işyeridir. Yılın başında bizim Migros ve Trendyol’dan öğrendiğimiz gibi bu yasal engellere takılmadan daha fiili eylemliklerle patrondan bir şeyler alınabileceğini biliyoruz. Dolayısıyla baraj, işkolu bunlara çok fazla takılmıyoruz. Bize ulaşan tüm arkadaşlara sendikalarının burası olduğunu ve herhangi bir hukuki destek söz konusu olduğunda bize ulaşmalarını söylüyoruz. Stratejik bir hedefimiz var. Starbucks’ın kritik 20-25 mağazasında örgütlenmek ve buralarda işçilerin öz gücüne dayanan, radikal, patronu zor durumda bırakacak eylemlikler yapabilmek bizim patrondan birçok şey alabileceğimizin bence garantisidir. Türkiye’nin dört bir yanında örgütlenme uzmanlarımız farklı Starbucks mağazalarında arkadaşlarla tanışıyor” diye anlattı.