Yazar Esin Sayar, altıncı kitabı ‘Elveda Ey Duygularım’la Radyo Sputnik’te yayınlanan Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
‘Elveda Ey Duygularım’a ilişkin konuşan Sayar, “Klasik edebiyatımızda aşkın her şeye üstün geldiği bir çok örnek vardır. Aşık, maşuki için her şeyi göze alır. Ferhat, Şirin için dağları deler; Kerem, Aslı için durmaksızın yanar. Ama son kitabımda benim bakış açım biraz farklı oldu: Aşık olan kişi aşkı ve vicdanını arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa nasıl bir bedelle karşı karşıya kalır?” dedi.
Sayar, şöyle devam etti:
“Eşi ve kızıyla birlikte yılın yarısını Milano’da, yarısını da İstanbul Burgazada’da geçiren Metin, o bahar sabahında gazetede okuduğu haberle beyninden vurulmuşa döner. Yıllardır kalbinde gömülü̈ tuttuğu kadın, aniden hastanelik olmuştur. O andan itibaren artık herkes diken üstündedir… Polisin şüphe üzerine açtığı soruşturma sürerken, Metin de kendi geçmişini yeniden gözden geçirmek zorunda kalacaktır. Üstelik hayatını altüst edecek gerçeklere rağmen…Elveda Ey Duygularım, iki âşığın türlü̈ türlü̈ entrikayla gasp edilmiş hayatının, ‘insan, insana yapmaz” denilecek kötülüklerin gölgesinde kalmış bir aşkın gizem, gerilim ve duygu yüklü̈ öyküsüdür’.”
Sayar, “Roman yazmak bir tasarım işi. Önce konuyu belirlerim, sonra da nasıl yazacağımı. Kahramanımı ve karakterleri çalışırım. Çalışırım derken, ciddi manada çalışırım. Onlar için bir dosya açarım. Onların sosyolojik, psikolojik, fizyolojik özelliklerini detaylı olarak yazarım. Saçı nasıl, boyu nasıl, kaşı nasıl, kıyafeti nasıl? Hatta resimlerim ben onları. Eteğe kemiğe bürünmüş olurlar ve olayların karşısında nasıl tepki vereceklerini ben bilirim. Seçtiğim karakterler dışında, tanıdığım, çok etkilendiğim insanları da romanlarıma katarım. Hatta geçen sene tanıştığım Koreli bir kadını son romanıma koydum. Çok etkilenmiştim, cümlelerininin arasında dans eder gibi hareketler yapıyordu. Tiyatro izler gibi izledim onu…” dedi.