EKSEN

'St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'nda ABD hegemonyasına alternatifler aranıyor'

Vasfi Sel’e göre, Batı yaptırımlarının küresel ekonomik krizi tetiklediği bir ortamda gerçekleşen St. Petersburg Forumu alternatif arayışları yansıtıyor. Sel, Türkiye dahil 140'a yakın ülkeden 14 bin katılımcı arasında Avrupa ve hatta Ukrayna'dan gelen bireysel girişimciler olduğunu aktardı. Sel, ulusal paralarla ticaretin de öne çıktığını belirtti
Sitede oku
Birleşmiş Milletler (BM) onaylı Minsk anlaşmasını çöpe atarak Ukrayna çatışmasını tetiklemiş Batı'nın Rusya'ya karşı açtığı ekonomik savaş küresel ekonomiyi derinden sarsarken, Moskova önemli bir uluslararası foruma evsahipliği yapıyor. 25. St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) Batı'nın küresel mali hegemonyasının sorgulandığı bir zemine dönüştü.
'Değişen dünyada yeni imkan arayışları' teması altında Asya, Afrika, Ortadoğu ve Latina Amerika'dan temsilciler küresel ekonomi, Rusya ekonomisi, sosyal, insani ve teknolojik gündeme odaklandı. Gıda ve tahıl krizinin tartışıldığı bir süreçte en önemli ithalatçı Mısır'ın 'özel konuk' olduğu foruma Türkiye dahil 100'den fazla ülkeden temsilciler katılıyor. Batı dünyasından özel iş çevrelerinin de eksik olmaması dikkat çekiyor.
St. Peterburg Uluslararası Ekonomi Forumu'nu yerinde takip eden Kırım Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri ve gazeteci Vasfi Sel ile izlenimlerini konuştuk.

‘Ukrayna’dan kendi şirketleriyle gelen bireysel katılımcılar da vardı’

Vasfi Sel’e göre, Batılı ülkelerin gayrımeşru yaptırımlarının küresel enflasyon dalgası, tedarik zincirlerinde bozulmalar ve gıda krizine sebebiyet verdiği bir ortamda gerçekleştirilen St. Petersburg Forumu yeni fırsatlara odaklanmış durumda. Asya, Afrika, Ortadoğu ve Latin Amerika'dan 140'tan fazla ülkeden kimileri kendi özel iştirakleriyle gelen 14 bin katılımcı bulunduğunu belirten Sel, bunlar arasında Batı'dan hatta Ukrayna'dan bireysel katılımlara dikkat çekti:
“St. Petersburg Ulusal Ekonomik Forumu, 25. defa düzenleniyor. Bu yıl Rusya için ayrı bir önemi ortaya çıkıyor. Teması 'yeni dünyada yeni fırsatlar'. Bundan kasıt şu; Batı’nın Rusya'ya karşı tek taraflı ve acımasızca uyguladığı yaptırım savaşı neticesinde çok ciddi bir ekonomik çöküntünün açığa çıktığını görüyoruz. Bu çerçevede Rusya kendi fırsatlarını değerlendireceği paneller düzenliyor. Küresel ekonomi, Rus ekonomisinin diğer ülkelerle işbirliği, dijitalleşme ve bilgi güvenliği konuları konuşuluyor. Putin’in özel oturumu olacak. Batılı ülkelerin uyguladığı gayrimeşru yaptırımlar küresel enflasyon dalgasına, tedarik zincirlerinin bozulmasına ve küresel gıda krizine sebebiyet verdi. Bu sebeple forumda yeni dünyada yeni fırsatlar olarak bir tema bulduklarını söylediler. 14 bin katılımcı var. Bunlar 140’a yakın ülkeden gelmiş insanlar. Genel itibariyle ticaret bakanlıklarının Rusya’daki ortaklarıyla yaptığı anlaşmalar gereği buraya gelen ülkelere baktığımızda Asya, Afrika, Ortadoğu ve Latin Amerika ülkelerini görüyoruz. Kendi girişimleriyle gelmiş olan İtalya, Almanya, İspanya, Fransa gibi Batılı ülkelerden katılımcıların da olduğunu görüyoruz. Bugün Ukrayna’dan katılımcıların da geldiğini gördüm. Bunlar kendi şirketleriyle bireysel olarak buraya geliyorlar. Devletlerin ikili anlaşmaları gereği buraya gelen katılımcılar değiller.”

‘Hızla uygulanabilecek ekonomik işbirliği içerisine girmek istiyorlar'

Sel, Rusya Federasyonu'nun ABD ve Avrupa'nın uyguladığı ekonomik ablukayı kırabilecek kilit ortaklara ihtiyaç duyduğunu belirtirken, burada Çin ve Hindistan'ın yanı sıra Türkiye'nin de öne çıktığını vurguladı:
“Oturumlardan birisinde Rusya Federasyonu Merkez Bankası Başkanı 'Rus ekonomisi şu an kötü bir duruma sürükleniyor, yalnız bunun sebebi dış koşullardan kaynaklanıyor, dışarıdan bir baskı var ve bu uzun süre devam edebilir, hatta uzun süre sürebilir. Mevcut koşullar da değişir, bu değişime hızlı şekilde cevap vermek ve esnek olmamız gerekiyor' diye bir açıklamada bulundu. Kremlin sözcüsü Peskov da 'Rusya’yı uluslararası yaşamın dışına itmenin imkansız olacağını, ekonomik savaşın bir bumerang gibi dost olmayan ülkelere geri döneceğini' söyledi. Burada dost olmayan ülkelerden kastı başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batı’da yaptırım uygulayan ülkeler. Rusya’nın Avrupa veya ABD’nin ekonomik ablukasını kırabileceği kilit bir rol oynayabilecek ülkelere ihtiyacı var. Bu noktada Çin, Hindistan hatta Türkiye gibi ülkeler var. Bu koşullar altında dünyanın dört yanındaki hükümetler siyasi engelleri kaldırıp karşılıklı yarar sağlayabilecek ekonomik işbirliği içerisinde girmek istiyorlar ve daha hızla uygulanabilecek politikalara ihtiyaç duyuyorlar. Burada Rusya’nın partnerler aradığı ortada. Bunlardan birinin de Türkiye olduğunu resmi ağızlardan duyduk. Rus-Türk Toplumsal Forumu’ndaki Rus tarafının Genel Sekreteri Sergey Markov, önemli bir siyasetbilimci, kendisi birinci ağızdan söyledi.”

‘Milli paralar üzerinden anlaşmalar gündemde’

Forumda ABD'nin artık sadece teminatsız dolar basarak kamu borcunu artırmakla kalmayıp diğer ülkelerin döviz rezervlerini bloke ederek soyguda gittiği temasının konuşulduğunu belirten Sel, buna karşı milli paralarla ticaretin ilerletilmesinin öne çıktığını aktardı. Türkiye'yi Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener'in temsil ettiği forumda TL ile ruble ile ödemelere de odaklanıldığını belirtti:
“Burada yapılan açıklamalarda şu vardı. ABD'nin artık sadece teminatsız dolar basarak kamu borcunu artırmakla kalmadığını, diğer ülkelerin döviz rezervini de bloke ederek doğrudan soyguna gittiklerini söylediler. Bu durumda Amerika kendi para birimi doları evrensel ve uluslararası çözüm aracı olmaktan çıkarmış ve bir yaptırım mekanizmasına çevirmiş durumda. Bu anlamda karşılıklı milli para birimleri üzerinden, örneğin Rus rublesi ile Türk Lirası arasında ticaretin ilerletilmesi konuşuluyor. Bu anlamda hükümetlerarası anlaşmalar yapıldı, altyapı oluşturulmuştu. Burada da görüşmeler gerçekleştirildi. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener burada bulunuyor, kendisi bu konuyla ilgili görüşmeler yapıyor. Ödemeler hususundaki bir panelde konuştu. Batı'nın yaptırım savaşı başlattığı Rusya'yla milli paralar üzerinden anlaşmalar yapılması ve Rus rublesi ile Türk Lirası arasında önemli başarılar elde edildiği vurgulandı. Bu şekilde Türkiye’den de katılım gerçekleşti.”

‘Dünyanın en büyük tahıl ithalatçısı olan Mısır ana konuk ülke’

Sel, Batı yaptırımlarının yol açtığı bir ortamda küresel gıda krizi tartışılırken, Forum'un ana konuk ülkesinin en büyük tahıl ithalatçısı Mısır olduğunu da kaydetti. ABD politikalarının gıda ve gübre tedarik zincirlerini bozarak suni kriz yarattığına dikkat çekerken, Forum'da da meselenin hükümetler ve iş dünyasının dahil olduğu bir konsensüsle ele alınmasının dile getirildiğini vurguladı:
“St. Petersburg Ulusal Ekonomik Forumu’nun bu yılki ana konuk katılımcısı Mısır. Mısır, dünyanın en büyük tahıl ithalatçısı, Rusya da en büyük ihracatçı ülkelerden birisi. Küresel gıda krizinin yaşandığı bu dönemde Rusya’nın bu tercihi oldukça manidar. Bugünkü küresel gıda krizini şuna benzetiyorum. 1970’lerde Araplarla İsrail arasında yaşanan ihtilaf bir krizi tetiklemişti. Şimdi gıda ve enerji krizi aynısına sebebiyet verebilir. ABD'nin Rusya'ya karşıtı yaptırımları ticari ve ekonomik bağları, gıda ve gübre tedarik zincirlerini bozuyor, dolayısıyla suni yolla bir gıda krizi ortaya çıkıyor. Bütün bir dünyayı etkiliyor. Buradaki konuşmalarda dünya kamuoyunun bu işi artık hükümet ve iş dünyası temsilcilerinin dahil olduğu bir konsensüs ile ele alınması dile getiriliyor. O açıdan bu forum dünyaya bir örnek."

'Taliban'ın Moskova temsilciliğinden bir heyet söz konusu'

Vasfi Sel, Forum'a Taliban'ın Moskova'daki ofisinden bir heyetin de gelmesinin dikkatleri çektiğini aktardı:
"Buraya ana koridora girdiklerinde herkes dönüp gelen heyetin Taliban olduğunu fark ediyor kıyafetlerinden dolayı. Göze çarpan insanlar oldukları için bir anda herkes 'Taliban gelmiş' dedi. Basın ofisinden aldığım bilgiye göre Taliban’ın Moskova’da özel bir temsilcisi var, Cemal Nasır Garval’ın başkanlığında bir heyet geldi. Ama Rusya hala Taliban’ın terörist organizasyon ve yasaklı örgüt olarak tanıyor. Kendileri kapalı oturumlara katıldılar. Aslında yanlarına gidip röportaj talebinde bulunmuştum, kabul etmediler. Kapalı oturumlarda konuşuldu. Kapalı oturumlarda da Afganistan’daki güvenlik konsepti, küresel gıda ve enerji kriziyle alakalı görüşmeler olacağını söylediler ve kapalı oturumlara geçtiler. O yüzden de çok fazla bir bilgimiz yok. Medya ofisinden de herhangi bir bilgiye ulaşamadım.”
DÜNYA
Afganistan'dan bir heyet, petrol ürünleri alımlarını görüşmek üzere SPIEF'e geliyor
Yorum yaz