İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Okmeydanı Fetihtepe Mahallesi’nde yapılması planlanan kentsel dönüşüm mahallenin tepkisiyle karşılandı. Fetihtepe 3550 Ada Derneği üyesi Eyüp Sabri Durna mahallede yaşanan kentsel dönüşüm sorunlarını ve mahalle sakinlerinin mağduriyetlerini Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Durna, projenin içeriğini ve adaya dair uygulamaları “Doğma büyüme Fetihtepeliyim, Sivas sokaklıyım. Belediyede 20 yıl önce kadar Başkan Ahmet Misbah Demircan’ın getirmiş olduğu bir uygulama vardı: Daireye daire, arsa payı olana iki daire. Bu tip bir şeyle önümüze geldiler. Tapusu olmayan insanlar için o dönemde büyük bir problemdi. Arsası olmayan insanlara tapularını belediye kendi eliyle tahsis etti. Daha sonra bu tapularda şerhe gidildi. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama belediye bir şekilde bunu getirdi. Bu adada 16 kere imar iptali oldu. Uygunsuz bir imar geliyor. Uygunsuz imar geldiği için de iptal ediliyor. Bizim bu bölgede Okmeydanı Çevre Koruma Derneği var. Okmeydanı’nın geneline bir sivil toplum kuruluşudur. Belediyenin dayatması ile kentsel dönüşüm yasasıyla riskli alan ilan edip ‘buradan tahliyenizi istiyoruz’ diye insanları mağdur ediyor” diye tasvir etti.
‘Muvafakatname tamamen bir teslimiyet belgesi’
Kendilerine muvafakatname imzalatmak istendiğini söyleyen Durna, söz konusu belgenin içeriğine “Belediye bizim önümüze Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yaptıkları proje ile bir muvafakatname getiriyor. Muvafakatname tamamen bir teslimiyet belgesi, karşı tarafı koruyan hiçbir şey yok. ‘Üçüncü bir kişiye devredebilir’ ibaresi var. Üçüncü kişi kimler ya da kat ve imar değişikliğinde bize verilen yine geçerli olacak. Ne kadar borçlanacağınızı bilmiyorsunuz. Memur zammı ile beraber her altı ayda bir düzenli olarak artacağını söylüyor, geçen sefer gelen memur zammı ortada. 148 bin lira olduğunu söylüyor Belediye Başkan Yardımcısı Şuayip Bey ama işin totaline geldiğinde ne kadar olacağı tartışılacak bir konudur. Bölgede imar yok. Bunlar olmayınca dolayısıyla halk burada ciddi bir mağduriyet yaşıyor” diye dikkat çekti.
‘Kentsel Dönüşüm Yasası’na göre üçte iki çoğunluğu sağlaması gerekiyor’
Durna, belediyenin proje için gereken çoğunluğa sahip olmadığını “Kentsel Dönüşüm Yasası’na göre üçte iki çoğunluğu sağlaması gerekiyor. Sağlayamadığı için belediye bu yola başvuruyor. Elektriği, suyu kesiyor. Bu sebepten dolayı halk mağdur, elektrik ve doğalgaz kesmek ne demek? Dünyanın hangi geri kalmış ülkesinde bunu yapabilirler? Bizim memleketimizde oluyor. Belediye Başkanı ile görüştüğümüz zaman ‘Burada 978 daire var, onlar hak sahibi olacak’ diyor ama burada arsa payı var. Arsa payını niye gözetmiyorsun? 656 metrekare arsa payı olan bir insan var. Dört tane gecekondusu var. Bu insanlar iskan ve imar yapmamışlar. Kendimden pay biçiyorum. Dört tane bizim orada gecekondumuz var. Neden yapılmadı? Muktedirdik, gücümüz vardı. İmar olmadığı için ‘belediye ile ters düşmeyelim’ dediğimiz için bizi cezalandırıyor. Yanımızda mesela aynı metrekare bir yer var. 30 tane daire olduğu için 30 tane daire veriyor. Biz 30 daire istemiyoruz zaten. Biz kurallara kaidelere riayet ettiğimiz için bize arsa payını gözeterek en azından bir daire fazla versin oturalım, konuşalım. Biz buna razı değiliz demiyoruz. Kentsel dönüşüme de razıyız. 656 metrekare bugün İstanbul’un göbeğinde yer alacaksınız” diye aktardı.
‘Borçlanacağımız tutar net bir rakam olsun, ne ödeyeceğimizi bilelim’
Projeye onay veren hane sayısını açıklayan Durna, polis ve belediye ile yaşananları “Üçte birin bir kısmı hiç tapusu olmayan insanlardır. Onlar mecburiyetten bırakıyor. O adada bulunan kimse kentsel dönüşüme karşı değil. 30 yıllık binalarda yaşamak istemiyor ama borçlanacağımız tutar net bir rakam olsun. Ne ödeyeceğimizi bilelim. 973 hane var. Bunun üçte biri vermiş durumdadır. Bizim belediyeden, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan istediğimiz şey muhatap alınıp, konuşulup insan gibi derdin anlatılmasıdır. Gittiğimizde ‘Proje bu, başka bir şey yapamıyoruz’ deniyor. Alternatif sunuyoruz: Arsa payı. Bunu dikkate almıyor. Birinci gün 156 kişinin elektrik, su ve doğalgazı kesildi. Dün de kesildi ama ne kadar bilmiyorum. İstanbul’un sanki bütün çevik kuvveti bizdeydi. Vatandaş polisle karşı karşıya gelmek istemiyor. Polis zaten bizim polisimiz” diye açıkladı.
‘Elektriği suyu kesilen vatandaşı içeriye almadılar, tansiyon ilacını evinden alamadı’
Durna, dernek başkanlarının gözaltına alınması konusunda “Yürütmeyi durdurma davası devam eden komşularımız var. Onların da elektriği ve suyu kesildi. Dernek Başkanımız Şenel Kartal gözaltına alınıp karakoldan geri çıkartıldı. Dün de savcılığa kadar çıkartıldı. Avukat Onur Cingil Bey müdahale edip tekrar çıkarttı. Hukuksuz bir durum var. Rıza değil bilakis zorla yapılan işler var burada. Yıldırım sokakta dün basından arkadaşlar içeri girmeye çalıştıklarında polis barikatı açmadı. İçeride elektriği suyu kesilen vatandaşı içeriye almadılar. Tansiyon ilacını evinden alamadı. Birkaç noktada yıkım yapıldı. Benim civarımda yaklaşık 15-20 daire yıkıldı. Onlar muvafakatnameye imza attılar ancak tapuları olmadığı için attılar” diye konuştu.