‘’Kur korumalı mevduat sistemi adı altında bir şey yaptılar ama asıl yaptıkları örtülü faiz artışı. Kur korumalı mevdaut ile vatandaşa 3 ayda yüzde 20 getiri sağlıyorsunuz ve bunun yüzde 16’sı devlet hazinesinden, yüzde 4’ü bankalardan çıkıyor. Devlet hazinesi harcamadığı paraya faiz ödüyor. Eylül ayında faizi 4-5 puan arttırmadınız ama Aralık ayında faizi örtülü olarak getirdiniz. Bu da çözüm olmadı çünkü ucube bir ürün. Kurlar artsa bir dert çünkü maliyet artıyor, kurlar düşük kalsa vatandaş kur korumalı mevduata gitmeyecek parasını çekip döviz alacak. Ucube bir ürünle yola çıktılar ve yolda tıkanma başladı. Şimdi yine ne yapabiliriz diye düşünmeye başladılar ve kura da müdahale edemiyorlar çünkü ellerinde döviz rezervleri istedikleri kadar yok. Halkın dövize yönelimi arttı.
‘İktidar değişiminden başka çare gözükmüyor'
Güven yok ve güven olmadan ekonomi başarılı olmak mümkün değil. Merkez Bankası başkanı sayın Nebati’ye güven yok. Bu kişiler Türkiye’nin ekonomisinin başındaki kişiler, enflasyonu önleyebilecek kişiler. Bu saatten sonra ne yapsalar çare yok. İktidar değişiminden başka çare gözükmüyor. Hükümetin şu anki amacı; kazasız belasız çok yüksek kur sıçraması olmadan götürebilmek ve bunu da götürebilmeleri için 100 milyar Dolara ihtiyaçları var. Eğer bu paraya Arabistan ya da Katar gibi yerlerden bulup getirebilirlerse seçime kadar dövizde büyük sıçrama olmadan kontrollü götürebilirler eğer ki parayı bulamazlarsa Türkiye ekonomisi daha derin bir krizin içerisine sürüklenir gibi duruyor.