‘Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiyemiz nükleer enerji sahibi ülkeler ligine katılacak’
Sputnik’in medya partneri olduğu 4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Nükleer Santraller Zirvesi başladı. Açılışta konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır “Akkuyu Nükleer Güç Santralimizin ilk reaktörünü 2023 yılında devreye alınacak. Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiyemiz nükleer enerji sahibi ülkeler ligine katılacak” dedi.
Sitede okuRosatom’un ana sponsorluğu üstlendiği, 4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES) başladı. Sputnik’in de medya partneri olduğu etkinliği, Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Nükleer Sanayi Derneği (NSD) tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın desteği ile düzenleniyor.
Etkinliğin açılışında konuşan Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi, nükleer endüstride edinilen tecrübelerin, uzay araştırmaları gibi ileri teknoloji uygulamalarda Türkiye’nin önünü açacağına ve yeni fırsatları beraberinde getireceğine dikkat çekerek “Global raporlara göre nükleer enerji üretimine yönelik küresel yatırımların, yüzyılın ortalarına kadar yılda ortalama 100 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor. Bugün ise Türkiye dahil 19 ülkede 51 reaktörün inşasına devam ediliyor. Pandemi döneminde de kesintisiz çalışarak ekonomik canlılık yaratan en önemli projelerden biri olan Akkuyu NGS’de 400’ün üzerinde yerli tedarikçi firma da süreçte önemli roller üstleniyor. Ayrıca SMR ve MMR’leri özellikle vurgulamak istiyoruz. Küçük modüler reaktörler ve mikro modüler reaktörlerin temiz enerji geçişinde kilit roller oynayacaklarını düşünüyoruz. SMR’lerin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla birlikte hibrit modellerle çalışabilecek olması, temiz ve verimli enerji kaynağı olarak taşıdığı önemi ortaya koyuyor. SMR teknolojisi ve tedarik zincirinin yerli sanayimiz için oluşturacağı yeni fırsatların da farkındayız” dedi.
‘Nükleer santrallerin dünyanın ihtiyaç duyduğu temiz, karbonsuz ve sürdürülebilir enerji için akla gelen ilk seçenek olduğu kaçınılmazdır’
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ise iklim değişikliği konusuna vurgu yaparak “İklim anlaşmaları ve yeşil dönüşümün sanayinin gündeminde her zamankinden daha fazla yer aldığı bu dönemde, nükleer santraller ile güç üretiminin dünyanın ihtiyaç duyduğu temiz, karbonsuz ve sürdürülebilir enerji için akla gelen ilk seçenek olduğu kaçınılmazdır. Nükleer enerji alanında daha az silahlanma riski taşıyan, daha güvenli teknolojilere ihtiyaç bulunmaktadır. Öncülük ettiğimiz ergimiş tuz reaktörleri (ETR) bu ihtiyaçların cevabı olacaktır” ifadelerini kullandı.
‘Akkuyu NGS Türkiye ekonomisine 20-25 milyar dolar gelir getirecek’
2018’den beri dünya genelinde 24 NGS ünitesinin temelinin atıldığına dikkat çeken Akkuyu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anton Dedusenko da, bu santrallerin yarısının Rosatom şirketleri tarafından inşa edildiğini de belirterek, “Akkuyu NGS’de toplam 4.8 GW kapasiteli dört ünite inşa ediyoruz ve bu, 9.6 milyon motorlu taşıtın, bir başka ifadeyle İstanbul'da kayıtlı taşıt sayısının yaklaşık iki katı aracın yol açtığı CO2 emisyonlarını önlemek için yeterlidir. Akkuyu projesi, Türkiye'deki en büyük doğrudan yabancı yatırımlardan biri olma özelliğinde ve Türkiye ekonomisine on milyonlarca dolar kazandıracak. Yerel tedarikçilerle çalışmaya özellikle dikkat ediyoruz. Toplam yerelleştirme potansiyelinin tüm işlerin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğu ve 6.5 milyar dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor. Bu durum, Akkuyu NGS’nin çarpan etkisi ile sadece yerelleştirme sayesinde Türkiye ekonomisine 20-25 milyar dolar gelir getireceği anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
‘Akkuyu projesi, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Mersin ilinin en büyük işvereni olarak kabul edildi’
Dedusenko, Akkuyu projesinin bölgedeki nüfusu artırdığını da sözlerine ekleyerek, “İstihdamı, altyapıyı ve sosyal hayatın birçok alanını da ileriye taşıyor. İstatistikler, 1 kişinin istihdam edilmesinin, NGS inşaatının yapıldığı bölgede endüstri, eğitim ve diğer alanlarda 10 kişinin daha istihdamını sağladığını gösteriyor. Akkuyu projesi, geçtiğimiz haftalarda Türkiye Cumhuriyeti Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Mersin ilinin en büyük işvereni olarak kabul edildi” dedi.
‘Nükleer enerjinin kurulması, temini, tesisi ve güven altına alınmasına dair yasa hazırlanıyor’
Küresel enerjinin geldiği nokta, yeşil dönüşüm, sürdürülebilir enerji kaynakaları ve bunların yapılanmasına dair konuşulması gerekenleri aktaracağını belirten TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, “Sürdürülebilir enerji tedarikinin güven altına alınması, sürdürülebilir gıdanın temini ve özellikle sürdürülebilir çevrenin temini ve yürütülmesi adına önemli bir dönemi ve kritik bir süreci yaşıyoruz. Türkiye de bu çalışmaları hızlandırdı. Mecliste Enerji Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve paydaşlar ile yapılan çalışmalarda, bir nükleer enerji kurumunun kurulması ve nükleer enerjinin temini, tesisi ve güven altına alınması ile buna yönelecek tehditlerin maksimum düzeyde minimalize edilmesine dair yasayı, ilk olarak enerji komisyonumuzda sonra da genel kurulda tartışacağız. Bu konuda sürdürülebilir yasal ve teknik düzenlemeler üzerine çalışıyoruz. Akkuyu Nükleer Santrali ile 2023 yılında ilk fazını 1200 megavatını devreye alıyoruz. İlerleyen süreçte bu tesis toplamda 4 bin 800 megavat gibi bir güç ile ülkemizde enerji tedariğini sağlayacak” şeklinde konuştu.
‘Akkuyu’da yerlileştirme 6.5 milyar dolara çıkacak’
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü Afşin Burak Bostancı açılışta şunları söyledi:
“Şu anda Akkuyu Nükleer Santrali inşa sahasında yüzde 85’i Türk olmak üzere 20 binden fazla kişi çalışıyor. Santralin işletiminde 4 bin çalışana ihtiyaç var. Akkuyu’da yerli katkı miktarımız yaklaşık 2.4 milyar dolara, yerlileştirme oranımız ise yüzde 40 seviyelerine çıktı. Akkuyu’da yerlileştirme hedefinin 5.9 milyar dolardan 6.5 milyar dolara çıkartıldı. Projede firmalarımız için çok önemli fırsatlar bulunuyor. Türk Standartları Enstitüsü’nün Rus kuruluşları tarafından ana malzeme kuruluşu olarak tanınması bu fırsatların hayata geçirilmesine önemli katkılar sunmakta. TSE’nin aldığı bu yetki ile Akkuyu’da kullanılacak malzemelere yönelik gerekli testlerin ülkemizde yapılması, üreticilerin TSE tarafından belgelendirilmesi ve böylece daha fazla yerli firmamızın projede tedarikçi olması sağlandı.”
‘Akkuyu Nükleer Santrali, Türkiye’nin elektrik talebinin yaklaşık yüzde 10’unu karşılayabilecek’
Bostancı, Türkiye’nin birincil enerji kaynağında dışa bağımlılığının yüzde 70 seviyelerinde olduğunu aktararak, “Özellikle doğalgazın yüzde 98’i, petrolün ise yüzde 92’sini ithal etmekteyiz. Elektrik üretimimizde ise ithal kaynaklara bağımlılık yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının payının artmasıyla yüzde 43 seviyesine inmiştir. Nükleer santraller ile bunun çok daha aşağı seviyelerine inmesini hedefliyoruz. Akkuyu Nükleer Santrali 4 ünitesiyle birlikte tam kapasite çalıştığında yılda 35 milyar kilovat saat elektrik üretimi ile ülkemizin elektrik talebinin yaklaşık yüzde 10’unu karşılayabilecek. Böylece yılda yaklaşık 35 milyon ton karbondioksit salımını da azaltacağız” diye konuştu.
‘Bugün, Türkiye'nin elektrik üretiminde yerli kaynak kullanımı yüzde 65.5 seviyesinde’
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ise Türkiye’nin yenilenebilir enerjide, enerji verimliliğinde, teknolojisinde ve nükleer enerjide attığı adımlarla adından söz ettiren bir ülke olduğu olduğunu söyleyerek “Kurulu gücümüzün yüzde 54.2 si yenilenebilir kaynaklardan oluşmakta. 2030’da elektrik üretimimizin yüzde 60 ila 70’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayabileceğimiz öngörülüyor. Bugün, Türkiye'nin elektrik üretiminde yerli kaynak kullanımı yüzde 65.5 seviyesinde. Umuyorum ki yapılan çalışmalarla bu oran ilerleyen zamanlarda çok daha yükselecek. Karadeniz’deki 540 milyar metreküplük doğalgaz keşfimiz, bağımsız enerji, güçlü Türkiye yolundaki önemli adımlardan biri. Doğu Akdeniz’deki sondaj ve sismik arama çalışmalarımızdan da müjdeli haberler almayı ümit ediyoruz” dedi.
‘Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için nükleer enerji olmazsa olmazımız’
“Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için nükleer enerji olmazsa olmazımız” ifadelerini kullanan Kacır, “Enerji üretirken sıfır emisyonla çalışan nükleer santraller iklim değişikliğiyle mücadelemize de katkı sağlayacak. Ülkemizde, 1970 yılından itibaren nükleer santral kurulma girişimlerinde bulunulduğunu fakat bu girişimlerin çoğunun sonuçsuz kaldığını görüyoruz. Bugün ise gelinen nokta gurur verici: Akkuyu Nükleer Güç Santralimizin ilk reaktörünü 2023 yılında devreye alınacak. Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiyemiz nükleer enerji sahibi ülkeler ligine katılacak. Toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak Akkuyu, yıllık 35 milyar kilovat/saat elektrik üreterek ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 10’unu karşılayacaktır. Sinop nükleer enerji santrali için de temaslar devam ediyor” dedi.
‘Önemli gelişmeleri takip ediyor, çalışmalarımızı bu doğrultuda yürütüyoruz’
Kacır “Bugün Amerika, Fransa, Japonya ve İsveç gibi ülkeler, enerjilerinin büyük bir bölümünü nükleer santrallerden sağlıyor. Reaktör tasarımları da yeni teknolojik gelişmelerle birlikte basitleşerek az maliyetli olma yolunda ilerliyor. Bildiğiniz gibi 2030 sonrası için önerilen nükleer reaktör tasarımlar, IV. nesil reaktörler/ ileri nesil reaktörler olarak anılmakta. Biz de bakanlık olarak, nükleer alanında yeni gelişmeleri takip ediyor çalışmalarımızı bu doğrultuda yürütüyoruz” diye konuştu.
‘Enerjiye yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırım anlayışımızı sürdüreceğiz, Türkiye’nin bu alanda geleceği parlaktır’
“Diğer bir önemli projelerimiz olan ‘Akkuyu Nükleer Santral Bölgesi İyot ve Sezyum Radyoaktivite Artalanının Araştırılması Projesini’ TÜBİTAK aracılığıyla gerçekleştireceğiz. Bu proje ile Akkuyu NGS faaliyete geçmeden önce radyoaktif izotopların art alan radyasyon seviyelerini belirleyeceğiz. Proje sayesinde NGS’lerden açığa çıkan iyot ve diğer radyoaktif izotopların çevresel etkilerini AMS (Accelerator Mass Spectrometry) teknolojisi sayesinde izleyebilen bir kaç ülkeden biri olacağız” ifadelerini kullanan Kacır sözlerine şu şekilde son verdi:
“Enerjiye yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırım anlayışıyla çalışmalarımızı süratle devam ettireceğiz. Türkiye'nin bu alanda geleceği parlaktır.”
Açılışta aynı zamanda Uluslararası Atom Ajansı Genel Direktörü Rafael Mariano Grossi, Dünya Nükleer Derneği Sanayi İş Birliği Başkanı Serge Gorlin ve Dünya Nükleer Derneği Genel Direktörü Sama Bilbao y Leon da nükleer enerjinin önemine yönelik bir konuşma gerçekleştirdi.
Açılış konuşmalarının ardından Ankara Sanayi Odası ile FİGES arasında İstanbul’da düzenlenen 4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Zirve kapsamında işbirliği anlaşması imzalandı. İşbirliği anlaşması ASO Başkanı Nurettin Özdebir ile FİGES Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Öğüt arasında imzalandı.