Sigara tüketimi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın bir sorun. Akciğer kanserinin en sık rastlanan kanser olması nedeniyle de genellikle sigara tüketimi ile akciğer kanseri arasındaki ilişki vurgulanıyor. Ancak sigara tüketimi ile ilişkili birçok başka kanser ve hastalık mevcut, bunlar arasında en dikkati çeken organların başında da idrar kesesi yani mesane geliyor. Mesane kanseri toplumumuzda oldukça yaygın olup güncel verilere göre ülkemizde en sık görülen 6. kanser ve kansere bağlı ölüm nedenleri arasında 10. sırada.
Sigara tüketimine bağlı olarak meydana gelen bu iki sık görülen kanserin birbiri ile olan ilişkisi bilinse de ülkemizde daha önce bu iki kanserin ortak değerlendirildiği bir çalışma gerçekleşmemişti. Türk Üroonkoloji Derneği bünyesinde oluşturulan ve ürolojik kanserler konusunda ülkemizin önde gelen merkezlerinin katkısı ile geliştirilen Mesane Tümörü Veri Tabanı’ndaki veriler kullanılarak bir çalışma gerçekleştirildi.
Yapılan bu çalışmada, sigara kullanımının ülkemizde mesane kanseri gelişimi ile ilişkisi, sigara kullananlarda mesane kanserinin tanı ve tedavi süreçlerindeki özellikleri ve belki de en önemlisi akciğer kanseri gelişimi ile ilişkisi bilimsel bir zeminde incelendi. Bu çalışma, sigara kullanımı ile mesane ve akciğer kanseri birlikteliğini ülkemiz verileri ışığında değerlendiren ilk çalışma olma özelliği de taşıyor.
2.568 hastadan elde edilen veriler ile gerçekleştirilen bu çalışma için Türk Üroonkoloji Derneği ve Türk Akciğer Kanseri Derneği bir araya geldi. Çalışmanın sonuçları 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Yaşam Günü kapsamında düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı. Bu kapsamlı çalışmadan çıkan sonuçlar ise şunlar oldu:
Mesane Kanseri Veri Tabanı’ndan elde edilen çıktılar doğrultusunda tütün kullanımının eş zamanlı mesane ve akciğer kanseri oluşumundaki etkisi tespit edildi. Araştırmada Türk Üroonkoloji Derneği Mesane Kanseri Veri Tabanı’na kayıtlı 2.568 hastanın bilgileri değerlendirildi.
Türkiye , akciğer kanserinin görülme olasılığında 9. sırada
Mesane kanseri hastalarının yüzde 2,1’ine aynı zamanda akciğer kanseri, yüzde 9,9’una kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), yüzde 0,5’ine ise hem akciğer kanseri hem de KOAH eşlik etti. Mesane kanseri hastalarının yüzde 50,3’ü, hem mesane hem akciğer kanseri olanların ise yüzde 81,2’si sigara kullanıyordu. Sigara kullanan kişilerde her iki kanser tipine de sigara kullanmayanlara göre daha erken yaşlarda tanı kondu. Mesane kanseri olan hastalarda akciğer kanseri görülme sıklığı sağlıklı insanlara göre daha yüksek. Mesane kanseri olup sigara kullananlarda akciğer kanseri gelişme riski daha da artıyor. Mesane kanseri olan hastalarda ortalama 3,7 yıl sonra akciğer kanseri geliştiği, akciğer kanseri olan hastalarda ise ortalama 4,2 yıl sonra mesane kanseri geliştiği gözlendi. Ayrıca daha önce sigara kullanırken bırakmış olmak gerek mesane gerekse akciğer kanseri gelişim riskini azaltmıyor. Sigara kullananlarda mesane kanseri daha erken yaşlarda gözleniyor ve sigara kullanan hastalar daha yüksek evrede ve derecede tanı alıyor. Sigara kullanan hastaların mesane kanseri nedeniyle idrar torbalarının tamamen alınmasını gerektiren cerrahiye gitme ihtimali daha yüksek olup ameliyattan sonra bu hastalarda komplikasyon gelişme riski de artıyor. Yine bu hastaların takiplerinde hastalığın tekrar etme riski, hastalıkta ilerleme riski, hastalığın diğer organlara yayılma riski ve ölüm riski daha yüksek. Hem mesane hem akciğer kanseri olup sigara kullanmaya devam edenlerde mesane kanseri daha ileri evreli olup daha ölümcül seyrediyor.
Ülkemizde 2021 yılında 20 milyon kişinin sigara içtiğini, en yüksek oranın 35 - 44 yaş grubu olduğunu ve erkeklerde sigara içme oranının yüzde 53 kadınlarda ise yüzde 24 seviyesinde2 bulunduğunu söyleyen Türk Akciğer Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Atila Akkoçlu, akciğer kanseriyle ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Türkiye’de akciğer kanseri vakaları erkeklerde yüz binde 74,8, kadınlarda ise yüz binde 10 oranında görülüyor. Akciğer kanseri, bir yıl içerisinde yeni tanı alan kanser sıklığında erkeklerde 1. sırada yer alırken kadınlarda 4. sırada. Her yıl yaklaşık 41 bin yeni hastada görülen akciğer kanserinde ortalama yaş ise 60. Hastaların yüzde 90’ı sigara içiyor ki sigara içenlerin de yüzde 90’ını erkekler oluşturuyor. Hastaların yüzde 70’i ise maalesef ileri evrede hekime gidiyor. Halbuki Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2018 yılı itibarıyla yıl içinde 2 milyondan fazla kişiye (tüm kanserlerin yüzde 11,6’sı) akciğer kanseri tanısı konuyor. Ölüm nedeni sıklığında, kanser nedeniyle gerçekleşen ölümler arasında akciğer kanseri erkeklerde yüzde 22 ile birinci sırada, kadınlarda yüzde 13,8 ile meme kanserinin ardından ikinci sırada yer alıyor. Türkiye, akciğer kanserinin görülme sıklığında yüz binde 36,9 ile dünya sıralamasında dokuzuncu sırada yer alırken, erkeklerde yüz binde 74,8 ile Macaristan ve Sırbistan’ın ardından dünyada üçüncü sırada yer alıyor.1 Akciğer kanseri beklemez. Bu nedenle özellikle sigara içenlerin bu hastalığa çok daha fazla önem vermesi, gerekli tetkikleri zamanında yaptırmaları büyük önem taşıyor.”
Tütün kullanımı riski 3-4 kat artırıyor
Tütün kullanımının mesane kanseri için en önemli risk faktörü olup mesane kanseri gelişme riskini 3 - 4 kat artırdığını söyleyen Türk Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güven Aslan, “Bu risk, tütün kullanım süresi ve günlük içilen sigara sayısı ile direkt ilişkili. Ayrıca hem mevcut sigara içenlerde hem de daha önce sigara kullanıp bırakmış olanlarda mesane kanseri gelişim riskinin hiç sigara kullanmayanlara kıyasla yüksek olduğu da görüldü.” dedi.
Aslan değerlendirmesine şu sözlerle devam etti:
“Her yıl yeni tanı konulan mesane kanseri olgularının erkeklerde yüzde 50 - 65’i, kadınlarda yüzde 20 - 30’u tütün kullanımı ile ilişkili. Sigara ile ilişkili kansere bağlı ölümler sıralamasında mesane kanserine bağlı ölümler akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer alıyor. Sigaraya daha erken yaşlarda başlayanlarda mesane kanserinden ölüm riski daha yüksek. Mesane kanseri hastalarının daha ileri yaşlarda tanı alması, sigara kullanımına başlama ile mesane kanseri teşhisi arasında yaklaşık 30 yıllık bir gecikme süresi olduğunu düşündürüyor. Bununla birlikte sigarayı bırakanlarda mesane kanseri riskinde ani bir azalma gözleniyor. Bu azalma, sigarayı bıraktıktan 1 - 4 yıl sonra yüzde 40, 25 yıl sonra yüzde 60 3. Tütün dumanı beta-naftilamin, aromatik hidrokarbonlar gibi kanser yapıcı maddeleri içerdiğinden bu parçacıklar mesanede ve vücudun diğer bölgelerinde iltihaplanmaya neden oluyor, DNA’daki kanser yapıcı ve tümörü baskılayıcı genlerde mutasyonlar yaparak kanser gelişimini uyarıyor. Bu nedenle insanları sigarayı bırakmaya teşvik etmek, erkek ve kadınlarda mesane kanseri görülme sıklığının azalmasına neden olacak. Düşük katran içeren sigara kullanımı da mesane kanserinden korumuyor. Aynı etki elektronik sigaralar için de geçerli. Elektronik sigara kullanan kişilerin idrarlarında da kanser yapıcı maddelerde artış olduğu gözlemlendi.”